Osmanlı'yı savunmak suç!
İspanya'da Osmanlı tarihi üzerine çalışan sayılı akademisyenlerden Prof. Dr. Miguel Angel de Bunes Ibarra, Osmanlı'yı savunduğu gerekçesiyle Bulgar hükümetinin kendisine ülkeye giriş yasağı koyduğunu açıkladı. Balkanlar'da Osmanlı'nın son dönemlerinde ortaya çıkan romantik milliyetçi nefretin halen devam ettiğini aktaran Ibarra, Bulgar hükümetine aleyhinde iki kere diplomatik yollardan şikayette bulunulduğunu bu yüzden de bu ülkeye giriş yasağı konulduğunu aktardı. Profesör Ibarra, "Balkan milliyetçiliğinin ortaya çıkmasından sonra Osmanlı kültürü yok edildi. Balkan milliyetçileri Osmanlı ve Türk varlığından rahatsız oluyorlar. Onların düşüncesine göre, kendi kültürlerini yok eden bir imparatorluğa ait olduklarını hatırlattığı için mescitler, köprüler gibi eserlerin yanısıra arşivleri de yok etmeye çalıştılar.
Bulgar hükümetinin Osmanlı nefreti
Türkiye'nin de azınlıklara karşı iyi davrandığı söylenemez, mesela Rumların mal varlığına el konulması ve geri verilmemesi gibi. Yunanlar da aynı şekilde davrandı" ifadelerini kullandı. "Buna milliyetçilik deniliyor ve bu yanlış" diyen İspanyol akademisyen, "Dört-beş sene önce Bulgarlar benim için Bulgar hükümetine iki kere diplomatik yollardan şikayette bulundular. Osmanlı Devleti'ni savunmaktan dolayı Bulgaristan'a girişim yasak. Avrupa'dalar ama nefretleri devam ediyor. Osmanlı yönetiminin oralarda romantik milliyetçi nefret doğurduğu bir gerçek. Ancak bu; Bulgar kültürünün, dilinin ve Bulgaristan'ın bir ülke olarak karakterlerinin Osmanlı idaresi süresince mükemmel olarak korunduğu gerçeğini engellemiyor. Bu cümle bana karşı bir diplomatik şikayete sebep oldu" şeklinde konuştu.
Osmanlı adaletle hükmetti
Osmanlı Devleti'nin klasik döneme göre çok modern bir siyasi yapıya sahip olmasının ilgisini çektiğini kaydeden Prof. Miguel Angel de Bunes Ibarra, "Kanuni Süleyman, Selim, II. Selim, III. Murad'ın zamanındaki politik yapı çok moderndi. Bu aynı zamanda Avrupa'daki mevcut siyasi yapıyı da kırıyordu. Gerçekte Roma dünyasının organizasyon şemalarına geri dönüyordu. Topraklar direkt sultanın olmayıp sultanın emri altındaki farklı yapılardaki kuruluşlara aitti. Ve bu çok esnek bir yapı" yorumunu yaptı. İspanyol Profesör, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ayrıca Avrupa dünyasında o zamanlar ülke baştan sona aynı olacak şekilde devletler oluşturuluyordu. Yani tüm vatandaşların, kendisini yöneten kral gibi olması gerekiyordu. Mesela bu Almanya'daki dinler savaşını açıklıyor. Bir bölgedeki prensin nasıl olması gerektiğini belirliyor; Protestan veya Katolik. Osmanlı İmparatorluğu bunu mesele etmiyor ve tebanın kim olduğuna önem vermeyip imparatorluğun idaresi için yararlı olana önem veriyor ve siyasi birlik oluşturuyor. Bu açıdan bu yapı çok akıllıca ve modern."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.