OSMANLI'NIN ÇİN'E KURDUĞU MANEVİ KÖPRÜ
HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN
Günün Ayeti
"Bu Kur'an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir."
(İBRu00c2Hu00ceM, 52)
Günün hadisi
"Cimrilik etme ki, Allah da sana olan nimetlerinden esirgemesin. Malının fazlasını saklama ki, Allah da fazla olan keremini senden menetmesin."
(Müslim)
Osmanlı kaynaklarında "Darul Ulumil Hamidiye" ve "Pekin Hamidiye Üniversitesi", Çin kaynaklarında ise "Hui Ciao Şı Fan Şüe Tang" (İslam Alimi Yetiştirme Okulu) olarak anılan Niucie Camii'nin külliyesi, asırlardır Müslümanların eğitiminden, ictimai yaşamlarına kadar birçok alanda hizmet vermeye devam ediyor. Bin yılı aşkın tarihiyle Pekin'in merkezinde bulunan cami ve külliyesi, İslam ile Çin motiflerinin eşsiz eserlerine ev sahipliği yaparken, Ramazan ayında Müslümanların yaptığı tüm organizasyonlar için de önemli bir merkez olma özelliği taşıyor.
Mukabeleler, dualara karışıyor
Ramazan ayı boyunca camide hayırseverler tarafından karşılanan iftarlara yediden yetmişe her yaştan Müslüman katılmak için büyük bir çaba sarfediyor. Çin'de Müslümanlar özellikle mübarek gün ve geceleri bir arada geçirmek için azami gayret gösteriyor. İftar hazırlığının saatler öncesinde başladığı camide insanlar önce aralarında iş bölümü yapıyor ve bir kısmı ibadet için caminin namazgah kısmına yöneliyor. Mukabelelerin okunduğu, duaların edildiği sırada bir kısım Müslüman iftar için ön hazırlıkları tamamlıyor ve görevlerini diğer Müslümanlara devrederek kendileri ibadete çekiliyor.
Evlere iftar servisi
Cami görevlisi Ma Hong, ramazan ayının önemine işaret ederek, bu mübarek ay içerisinde özellikle dayanışma ve birlik duygusunun arttığını vurguladı. Evlerinde iftar açmak yerine Müslümanlarla toplanarak ramazan ayını geçirmenin tarihten beri geleneğe dönüştüğünü belirten Ma, iftar hazırlama imkanı olmayanlar için de evlere servis yaptıklarını söyledi. Pekin'in yerlisi Müslümanların evlerinde iftar açma imkanı olduğunu, ancak özellikle diğer bölgelerden Pekin'e çalışmaya gelen Müslümanların bu tür organizasyonlara ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Ma, bu sayede tüm Müslümanların kaynaşma ve tanışma fırsatı bulduğunun altını çizdi. Yapılan hizmetlerin sadece iftarla sınırlı olmadığını kaydeden Ma, Kuran-ı Kerim okunduğu ve öğretildiği, Arapça dersler verildiğini, sohbet ve vaazların ay boyunca sürdüğünü anlattı. En büyük amaçlarının ramazan ayını daha güzel ve daha içerikli geçirmek olduğunu dile getiren Ma, bu anlamda mübarek ayı idrak etmeye çalıştıklarını aktardı.
Bütün Müslümanlar birarada
Dışarıdan bakıldığında Çin mimarisinin izlerini taşısa da içine girildiğinde İslam medeniyet ve kültürünü her yanında barındıran bu eser kagir yapısıyla iki kültürü birbirine harmanlayan dünyadaki eşsiz eserlerden biri olarak dikkati çekiyor. Geleneksel Çin motiflerinde yer alan aslan, ejderha gibi unsurların çatısında görüldüğü cami, aynı zamanda ayrıntılarda hissedilen İslami dokuların yoğun şekilde işlendiği güzide bir şaheser. Çin'deki birçok tarihi camide olduğu gibi Niucie'de de her ayrıntı düşünülmüş. Caminin 6 bin metrekarelik arazisinin içinde kadınların da ibadetlerini rahatça yapacağı kadınlar mescidi ve küçük bir külliyesi bulunuyor. Çin'de yaşayan 10 etnik Müslüman unsurun aynı anda görülebileceği nadir yerlerden olan camide aynı zamanda farklı milletlerden Müslümanlar da iftar yapıyor.
Dua iklimi
İMu00c2M ŞAFİu00ce'NİN DUu00c2SI: "O'ndan başka ilah yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir. Muhakkak ki, Allah katında din, İslam'dır. Ben de Allah'ın tanık olduğu şeye tanıklık ederim ve bu tanıklığı, Allah'a emanet ederim, onu bana kıyamet gününde versin. Allah'ım her türlü afet ve beladan, gece ve gündüz gelecek musibetlerden, kutsallığının nu00fbruna, kutluluğunun büyüklüğüne, temizliğinin azametine sığınırım. Hayırdan başka bizi her şeyden koru, bize yalnız hayır ver Allah'ım. Sığınacağım varlık Sensin, Sana sığınırım, sığınılacak yer Sensin, Sana iltica ederim, yalnız Senden yardım dilerim, ey huzurunda zorbaların küçüldüğü, Firavunların boyunlarının eğildiği Rabbim. Senin yüzüstü bırakmandan, örttüğünü açmandan, Senin zikrini unutmaktan, şükründen yüz çevirmekten sana Sığınırım. Gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken, hazarda ve seferde, hayatta ve ölünce senin himayendeyim. Seni anmak benim şiarım, seni övmek benim örtümdür. Senden başka ilah yoktur. Azametini yüceltmek için, zatının yüceliğini anmak için Seni tesbih eder, Sana hamd ederim. Ya Rabbi, beni yüz üstü bırakma, kullarının şerrinden beni koru."
Esma-ül Hüsna
EL-AZİM:
Pek azametli olan, yüce.
EL-GAFUR:
Çok bağışlayan, mağfireti çok.
EL-ŞEKUR:
Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan.
ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN MAZERETLER
Yaşlılık: Dinimiz oruç tutmaktan aciz olan yaşlı kimselerin oruç tutmasını istememiş, bunun yerine, tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermelerini öngörmüştür. Bölüm başında zikredilen ayette oruç tutmaya güç yetiremeyenlerin veya tutmaya çalıştıkları takdirde büyük bir sıkıntı çekecek olanların fidye vermeleri gerektiği ifade edilmektedir. İyileşme ümidi bulunmayan hastalar da bu hükümdedir. Ancak ramazanda oruç tutma gücüne sahip olmayıp da, daha sonra kaza edebilecek durumda olanlar fidye vermeyip tutamadıkları oruçları kaza ederler. İyileşmeyen sürekli bir hastalık nedeniyle oruç fidyesi veren kimse daha sonra oruç tutmaya güç yetirecek olsa fidyenin hükmü kalmaz; oruç tutması ve önceki tutamadığı oruçları kaza etmesi gerekir.
İleri Derecede Açlık ve Susuzluk: Oruçlu bir kimse açlıktan veya susuzluktan dolayı helak olacağından, beden ve ruh sağlığının ciddi boyutta bozulacağından endişe ediyorsa veya böyle bir şeyin olması tecrübeye veya doktor raporuna göre kuvvetle muhtemel ise, orucunu bozması caiz olur. Hatta ölüm tehlikesi açıksa oruç tutması haram olur.
Zor ve Meşakkatli İşlerde Çalışmak: Esas itibariyle bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. İnsanın ibadetini sağlıklı bir şekilde yapmakla geçimini temin ikilemi arasında bırakılması insan hakları açısından kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Böyle bir durumda bırakılan kişi, eğer toplum kendisine daha iyi iş imkanları sağlayamıyorsa, dolayısıyla işinden ayrıldığı takdirde geçim sıkıntısı çekmesi kesin veya kuvvetle muhtemel ise, bu durumda oruç tutmayabilir. Geçici bir süre ağır bir işte çalışmak durumunda kalan ise bu durumda oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar erişeceğinden endişe ediyorsa oruç tutmayabilir. Bunlar imkan bulurlarsa kaza ederler, değilse oruç yerine fidye verirler.
Oruç ibadeti, netice itibariyle kul ile Allah arasında kalan bir yükümlülük ilişkisi olduğundan, mükelleflerin yukarıda sayılan mazeretler ışığında kişisel inisiyatiflerini kullanması, mazeretleri içlerine sinmediği sürece orucu terk etmemesi, haklı ve geçerli bir mazeretlerinin bulunduğuna iyice kani olduklarında da anılan ruhsattan yararlanması isabetli bir tutum olur.
Fıkıh Penceresi
DOÇ. DR. MUSTAFA TEKİN
Sürekli oruç tutamayanlar ne yapmalıdırlar?
- Yaşlılık ve sürekli bir hastalık sebebiyle oruç tutmayanlar, tutamadıkları her gün için sabah akşam bir fakiri doyuracak miktarda fidyeyi fakirlere verirler. Para miktarını bir gün kendisi kaç liraya doyuyorsa, o kadar belirlemelidir. Fidye veremeyecek kadar fakir ise, o zaman vermez ve Allah'a (cc) dua eder.
Oruç için niyet nasıl ve ne zaman olmalıdır?
- Oruçta niyet mutlaka gereklidir. Oruca kalben niyet edilmesi yeterlidir. Ama bunu dil ile de yapmak iyidir. Bir kişi iftar vaktinden sonra ertesi günün orucuna niyet edebilir. Unuturum diyenler böyle yapabilirler. Sahurda ya da sahurdan sonra da niyet edilir. Sahurda niyeti unutan kişi, o gün öğle vaktine kadar niyetini yapmalıdır.
Doktorunuzdan Tavsiyeler
PROF. DR. SEFA SAYGILI
Kötü alışkanlıklardan kurtulmanın tam zamanı
Ramazan'da içki, uyuşturucu ve sigara kullanımı çok düşer. Ayrıca cinayet, yaralama, intihar, kavga gibi sosyal problemler de azalır.
İçkiye müptela olanlar için işte fırsat. Sigara kullananlar! Hem sağlığa hem keseye zararlı olan, her bakımdan uzak durulması gereken bu zehirden kurtulmak istiyorsanız işte size güzel fırsat. Ramazan'ı başlangıç yaparak bırakın. Yalan, gıybet veya başka kötü huyu olanlar! Ramazan'da nasıl bunları bırakıyorsanız, bitiminde de bu tip huylara oruçluymuş gibi devam ettirin. Kumar oynayanlar! İşte size güzel fırsat, Ramazan'da nasıl yaklaşmadıysanız aynen öyle devam edin.
Evet, Ramazan her bakımdan yenilenme ve gençleşme ayıdır. Ramazan'da nasıl yemeye içmeye ara vererek vücudumuzu maddi zehirlerden arındırıyorsak aynen öyle kötü huylarımızdan ve fena alışkanlıklarımızdan vazgeçerek ruhumuzu temizleyelim. Hayata yeniden başlayalım. Adeta kendimizi sıfırlayalım. İnanın hayat daha güzel olacaktır!.. Ramazan'ı vesile kılarak kendimizi özelleştirmeye tabi tutalım, nefsimizi muhasebe edelim. Böylelikle iyiye, güzele doğru yol alalım.
Tebessüm
Obur adamın hışmından kaçan tatlı
Keçecizade İzzet Molla, bir iftarda obur bir adamın yanına düşmüştü. Adam kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırdıkça, İzzet Molla'yı sıkıntılar basıyor, midesi bulanıyordu. Obur adam bir ara elmasiye tatlısına öyle bir kaşık salladı ki, koca bir parça sıçrayıp İzzet Molla'nın kucağına kondu ve titremeye başladı. İzzet Molla dayanamadı:
"Mübarek tatlı, şu obur adamın hışmından bana değil, Allah'a sığın!"
Mani
Onbir ayın sultanı,
Kıymetlidir her anı,
Süslersin şu cihanı,
Hoşgeldin ya Ramazan!
Sofrada fakir olsun
Tabağı çukur olsun.
Karnı doyduktan sonra
Duayı okur olsun
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.