'Örgütsel' sendikacılık
FERHAT AÇIL
AK Parti ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırılara yönelik başlatılan operasyonlar devam ediyor. Aralarında bazı sendikaların da yer aldığı 21 ayrı noktaya eş zamanlı operasyon düzenleyen polis 10 kişiyi gözaltına aldı.
Adalet Bakanlığı'na el bombası atılması olayının failinin eski sendika başkanın olması akıllardaki soruları artırdı. Türkiye'de sendikacılığın terör bağlantısıyla gündeme gelmesi ise rahatsızlık verdi. HAK-İŞ ve TESK konfederasyonları tepki gösterdi.
Sendikacılığa ihanetHak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, "Birilerinin uşağı kullanıcısı olmak hiç doğru değil" dedi. Toruntay, Türkiye'de "sendikacıyım deyip" ideolojik ya da örgüt sendikacılığın yapılmasını tasvip etmediklerini söyledi. Bu yapılanların bir sendikacılığa bir ihanet olduğunun altını çizen Toruntay "Hak-İş konfederasyonu olarak terörü, şiddeti her zaman ret edip lanetledik. Sivil toplum kuruluşları görevlerini yapmalı. Temsil ettiği kitlelerin haklarını savunmalı" dedi.
"Teröre şiddete bulaşanları tasvip etmiyoruz bu da doğru değil" diyen Toruntay şunları söyledi: "Ama maalesef zaman zaman bu tip olaylar yaşanıyor. 1989 yılından şube başkanı olan şahıs, sonra Limak-İş'e Genel Başkan oluyor. 1999 yılında seçimi kaybediyor. 15 yıl sonra ise bu olay gerçekleşiyor. Dolayısıyla burada bunu tasvip etmemiz mümkün değil. Birilerinin uşağı kullanıcısı olmak hiç doğru değil. Bunu kınıyoruz."
Sendikal haklarla bir ilgisi yokTürkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, "Gözü dönmüş insanlığa, mala ve saldırının demokratikleşme ile sendikal haklarla bir ilişkisi yok" dedi. Yaşanan olayın münferit bir olay olduğunu vurgulayan Palandöken, "Şimdi bu sendikalcık ile terör örgütü durumu münferit bir olay. Sendikacılık demokratikleşmenin beşiğidir. Yani demokratik haklarını alacağının zeminini oluşturan demektir. Sivil toplum kuruluşları asli görevi esnaf ve sanatkarlarının çalışma hayatıdır. Sendikaların ki çalışma hayatının düzenlemesidir. Terör farklıdır. Bu terör ülkeye de bela kendisine de bela. Ama bu olay münferit bir şey. Bunlar gözü dönmüş insanlığa, mala ve saldırının demokratikleşme ile sendikal haklarla bir ilişkisi yok" diye konuştu.
1980 darbesi öncesi yaşanan olaylarla bu saldırının bir benzerlik göstermediği de kaydeden Palandöken, "Hayır artık durum çok farklı. Bugün Türkiye çok değişti. Sendikacılık ve darbeler zemini bugün çok farlı bir yerde. 80 öncesi süreçte demokratikleşmeye yönelmesini sağlanması hareketlenmeleri bitmiş. Şimdi Türkiye demokratikleşmiş, IMF ye borç verecek hale gelmiş. Artık bunlar tasvip görmüyor. Kitlesel hareketlerin sokakta cereyan etmesi pek sağlıklı değil" ifadelerini kullandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.