Operasyon hayati önem taşıyor
Özlem DOĞAN
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Barış Pınarları' açıklamasının ardından gözler Fırat'ın doğusuna yapılması beklenen askeri harekâtın ayrıntılarına çevrildi. Türkiye’nin ‘Güvenli Bölge’ konusundaki kararlı tutumu karşısında Tel Abyad ve Resulayn’daki gözlem noktalarında konuşlu Amerikan askerleri bölgeden çekilirken Türkiye’nin çeşitli birliklerinden Suriye sınır hattına askeri sevkiyat sürüyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Alptekin ile Terör Uzmanı Eray Güçlüer harekât kapsamındaki son gelişmeleri Milat’a değerlendirdi.
Sahada cevap verilecek
Türkiye’nin harekât hazırlıkları sürerken açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, "Kürtler, bizimle savaştı ancak bunu yapmaları için onlara çok para ödendi ve teçhizat verildi. Kürtler yıllardır Türkiye'ye karşı savaşıyorlar. Bu savaşı 3 yıl boyunca engelledim ancak bizim için bu saçma, çoğu aşiret kaynaklı, sonu gelmez savaşlardan uzaklaşmamızın ve askerlerimizi eve geri getirmenin artık zamanı" İfadelerini kullandı. Ardından Twitter’da Türk ekonomisini hedef alan Trump’ın küstah açıklamasına en büyük cevabı Türkiye sahada verecek.
YPG DEAŞ’la savaşmadı
Rakka operasyonu döneminde benzeri açıklama ve olayların yaşandığını ifade eden İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Alptekin, YPG’nin DEAŞ’la savaşmadığını, kendine alan açtığını söyledi. Tutuklu DEAŞ’lıların durumu hakkında konuşan Alptekin, “Aileleriyle beraber binlerce DEAŞ’lı kimisi hapishanelerde kimisi kamplarda tutuluyor. Türkiye’nin bu işi yönetebileceğine dair taahhüdü var. Güvenli bölgeye girerse tutuklu DEAŞ’lıları ülkelerine geri dönmesi noktasında zapturapt altına almaya hazır” dedi.
Ekonomik saldırıyı Trump’ın ağzından duydular
Türkiye aleyhine oldukça menfi açıklamalar yapan Trump’ın kişisel olarak güvenilir bir başkan olmadığını vurgulayan Alptekin, “Biz ekonomik saldırı var dediğimizde alay edenler bunu doğrudan Trump’ın ağzından duymuş oldular. Ayrıca Trump Kürtlerle değil PKK’yla işbirliği yaptıklarını da açıkladı. ABD kamuoyunda Erdoğan’a boyun eğdiği algısını yıkmak için de uluslararası teamüllere sığmayan kabalıkta açıklamalarda bulundu” diye konuştu.
Bu harekâtın iki önemli misyonu var
Sınırdaki ABD birliklerinin çekilmeye başladığına dikkat çeken Alptekin, “Bu çekilme sahadaki dengeleri değiştirebilir mi bunu zaman gösterecek. Önemli olan sahada ne olacağıdır. Bir hafta öncesine göre bugün daha iyi bir noktadayız. Bu harekâtın iki önemli misyonu var. Birincisi terör unsurlarını sınırlarımızdan atmak ve ABD silahlarıyla güçlenen PKK’nın devletleşme azmini ortadan kaldırmak. İkincisi de Türkiye’de sayıları yaklaşık dört milyonu bulan Suriyeli sığınmacılara dönebilecekleri ve hizmet alabilecekleri güvenilir bir liman sağlamak. Kendi yurtlarında yaşanabilir bir alan tesis etmek” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadelede dört aşamalı strateji
Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasındaki belirsizlikler ve artan tehditlere karşı dört aşamalı bir güvenlik stratejisi olduğunu kaydeden Terör Uzmanı Eray Güçlüer, “Birinci aşama yurt içinde tüm terör örgütlerinin yok edilmesi, ikinci aşama sınırlarımızda terör örgütleri arasında mesafe konulması, üçüncü aşama bu alanın güvenlikli hale getirilmesi, dördüncü aşama da 40 kilometrenin daha güneyinde derinde terör örgütleriyle mücadeleye devam etmektir. Üçüncü aşamanın güvenlikli hale getirilmesi Suriyelilerin oraya yerleştirilmesi anlamına geliyor” dedi.
Bu harekât hayati öneme sahip
Tehdit tamamen bitmese de Türkiye’nin kendi güvenliğini garantiye alacağı için daha derindeki alanları uluslararası ortamda tartışıp çözüme bağlamak yönünde bir politika izleyeceğini belirten Güçlüer, “Kandil’den İdlib’e kadar olan alanda en problemli yer Fırat’ın doğusudur. Burası halledildiğinde en önemli halka tamamlanmış olacak. Burada kontrolün Türkiye tarafından sağlanması Türkiye’nin güvenliğini garanti altına alınmasının çok önemli bir aşamasıdır ve hayati öneme sahiptir” şeklinde konuştu.
Türkiye PYD gibi DEAŞ’ı da bitirecek güçte
ABD desteği ile PKK/PYD’nin topladığı kamplardaki insanların tamamının DEAŞ’lı olup olmadığı belirsizliğine dikkat çeken Güçlüer, "Önce bunlar ayıklanacak. Asıl problem içlerinde Avrupa vatandaşı olan DEAŞ’lılar. Avrupa bunları geri alacak mı, sorun bu. Yeni anayasaya uyum süreci içerisinde oluşturulacak yeni Suriye devlet yapısında hukuk sistemine entegre edilip cezalarını çekmeleri de sağlanabilir. Türkiye bunu çözer, çözecek gücü de var. Sahada PKK/PYD’nin yanında DEAŞ’ı da bitirecek gücü var” ifadelerini kullandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.