Ölümü göze aldık, PKK'ya meydan okuyoruz!
SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
2019’da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemiyle
oğlu Mehmet Akar'ı terörün pençesinden kurtaran Hacire anne aynı zamanda büyük
bir direnişin öncüsü oldu. Evlatları HDP tarafından kandırılıp PKK’ya
gönderilen ya da zorla kaçırılan mağdur ailelerin katıldığı Diyarbakır direnişi
geçtiğimiz günlerde 500 günü geride bıraktı. Terör örgütü PKK’nın sözcüsü
HDP’nin İl Başkanlığı önünde cesurca eylem yapan mağdur ailelere her gün
yenileri katılıyor. Vatani görevi için usta birliğine giderken 2015'te
Tunceli'nin Pülümür ilçesinde PKK tarafından kaçırılan Müslüm Altıntaş’ın
babası Şevket Altıntaş ve annesi Songül Altıntaş, Diyarbakır’daki eyleme
katılan ailelerden. PKK mağduru Şevket Altıntaş’la oğlunun kaçırılışından bu
yana yaşadıklarını, Diyarbakır eyleminde şahit olduklarını, PKK ve HDP’nin
gerçek yüzünü anlattığı ‘Diyarbakır Annelerinden Dünyaya’ adlı kitabını konuştuk.
PKK ocağımızı, ciğerimizi yaktı
Diyarbakır annelerinin
eylemine katılmaya nasıl karar verdiniz?
Ben, Şanlıurfa doğumlu, Gaziantep’te ikamet eden, ailemin
geçimini temin ederek yaşayıp giden Kürt bir vatandaşım. Hayatımız herkes gibi
sıradandı, ta ki terör örgütü PKK ocağımıza ateş düşürüp ciğerimizi yakana
kadar. Oğlum Müslüm Altıntaş, 2015 yılında vatani görevi için usta birliğine
giderken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde terör örgütü PKK tarafından kaçırıldı. O
günden beri hayatımız zindan oldu. HDP önünde eylem yapan Hacire annenin evladının
geri döndüğünü öğrenince Müslüm’ümüze kavuşma hayaliyle biz de eşimle hemen
yola çıktık.
Oğlunuzun PKK
tarafından kaçırılmasının ardından neler yaşadınız?
Gözümün önüne sürekli oğlumun yüzü, konuşması geliyor. Üzüntüden
şuursuzca sokaklarda çok gezindim; oğlumun hangi arkadaşıyla nerelerde
gezindiğini düşündüm, evladıma rastlamayı hayal ettim. Acaba oğlum şu an nasıl
bir durumda, acaba o hainler yavruma eziyet ediyorlar mı soruları beni
kahrediyordu çünkü sonuçta onlar teröristti. Oğlumu bir görebilsem öyle mutlu
olurum ki anlatamam. Müslüm’üm o katillerin elinde esirken, annesinin de
kardeşinin de benim de yüzümüz gülmüyor.
PKK’nın amacı Kürtlerin namusunu kirletmek
Diyarbakır’da nasıl
bir ortamla karşılaştınız?
Diyarbakır’da şahit olduğum ve bizzat dinlediğim hadiselerle
PKK’nın iç yüzünü daha net gördüm. PKK iki temel esas üzerine kurulu: Yalan ve
tehdit. Bunları da son derece ustalıkla yapıyorlar. Evlatlarımızı sinsi
söylemlerle, sözde kahramanlık hikâyeleri ile ülkesine ve kendi kardeşine karşı
düşman ediyorlar. ‘Ya öleceksin ya da
öldüreceksin’ diyorlar. Aslında amaçları Kürt neslini kurutmak, Kürtlerin namusunu
iki paralık etmek ve küçük düşürmek.
Dağa çıkardıkları kişi başı 25 bin TL
Çocukları, gençleri
hangi vaatlerle kendilerine çekiyorlar? Konuştuğunuz ailelerin anlattıklarında
ortak noktalar neler?
Okul ve benzeri yerlerde kendi görüşüne yakın olan gençlerle
birlikte özellikle yalnızlık, sevgisizlik çekenleri, maddiyatı olmayanları
tespit edip onların sözde ihtiyaçlarını karşılayarak, ilgi ve yakınlık
göstererek güvenlerini kazanıyorlar. Sevgisizlik ve ilgisizlik gençlerimizi
farklı oluşumlara itiyor. Evlatlarımıza değerli olduklarını hissettirip sevgi
vermezsek kimi PKK’ya yem oluyor kimi de farklı zalimlere. PKK’ya katılmaya
ikna ettikleri kişi başı için yirmi beş bin TL aldıklarını duydum. Bu çadır
küçük ama içinde birçok olay tezahür ediyor. Gerek biz aileler, gerekse
devletimiz nelerle ve kimlerle uğraşıyor, görmeyen, duymayan idrak edemez. Bunu
inkâr edenlere sadece yazıklar olsun diyorum.
Diyarbakır annelerine eylemin ilk gününden beri büyük bir ilgi ve destek var. Bunun yanı sıra çekindiği, korktuğu için katılmayanlara da denk geldiniz mi?
Gözünün ucuyla sağa sola bakarak bizi destekleyenler, alışverişe
çıkıp veya herhangi bir yerde otururken yanımıza gelenler oldu. Korktuklarını
söylüyorlar ama biz PKK mağduru aileler, elimizden geldiğince bu korku duvarını
aşacağız. Diyarbakır’daki bu çadırda oturmak öyle sanıldığı gibi kolay bir iş
değil. Bu çadıra gelmek PKK’ya meydan okumaktır, yani ölümü göze almaktır.
HDP dağda gerillan yoksa hizmet vermiyor
HDP yandaşı kayyum
karşıtı kişiler gerçekleri göremiyor mu yoksa görmek mi istemiyor sizce?
Burada neler yaşandığını bilmeyenler HDP’ye destek verip
kayyuma karşı çıkıyorlar. Oysa Diyarbakır’da herhangi bir resmi dairede bir
işiniz olduğunda ‘dağda gerillan var mı’ gibi sorular sorulduğunda yok diye
cevap veriyorsanız hiç bir işleminizin yapılmadığını anlatıyorlar. Bütün bunlar
göz önüne alındığında sanırım niçin kayyum atandığı anlaşılır. Yine olayın vahameti
az da olsa net ortaya çıkar.
HDP’nin yalanlarına
inanan, destekleyen ve oy veren bir kesim de var. Onların bu tutumunu PKK
mağduru bir baba olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
PKK’nın sözcüsü HDP’nin yalanlarına inananlar gün gelecek
inanmayacak. HDP ve PKK’lıların çocukları lüks içinde şatafatlı şekilde
hayatlarına devam edip saltanat yaşarken kandırılıp dağa çıkarılan PKK’lıların
cesetleri parçalanmış olarak kolu bir yerde, bacağı bir yerde dağlarda
hayvanlara yem oluyor. PKK’ya inanan gençler ve anne babaları, gün gelecek asıl
zulmün kendilerine yapıldığını fark edecek.
Eylem yapan ailelerle
HDP’den görüşmek isteyen oldu mu?
Evet oldu. Bir gün HDP İl Başkanı’ndan ailelerle bina içerisinde
görüşme talebi geldi. Biz görüşmenin bina içinde değil, kapının önünde olmasını
isteyerek reddettik. Yarım saat sonra aynı teklifi sundular, madem öyle bir görüşelim
bakalım dedik. Bomboş sözler söylediler. İçimizden bir mağdur, oğlunu HDP’li birinin
kaçırdığını, ‘Oğlunu devlete karşı koz olarak kullanacağım’ diyerek yüzüne
karşı bunu itiraf ettiğini söyledi. Ben de Başkana “Biz sırtımızı PKK’ya,
PYD’ye, YPG’ye yaslıyoruz. PKK sizi tükürüğü ile boğar” demediniz mi diye
sordum. Bir sonuç alamayacağımızı anlayınca binadan çıktık.
HDP İl Binası yatak ve battaniye dolu
Uzun zamandır önünde
eylem yaptığınız HDP İl Başkanlığı’nda dikkatinizi çeken bir husus oldu mu?
Geldiğimiz günden beri binanın üçüncü katında pencereden
rahatlıkla görülen ranzalara ve battaniyelere bakıyoruz. Bir parti binasında o
kadar battaniyenin ne işi var? Burası parti binası mı otel mi? Kandırdıkları ya
da kaçırdıkları çocuklarımızı, gençlerimizi Kandil’e götürmeden evvel burada yatırıp
biraz da eğittikten sonra topluca oraya götürüyorlar. Daha bunun başka izahı
var mı? Her şey ortada.
Çadır eylemi
süresince sizden ya da diğer ailelerden tehdit alan oldu mu?
PKK’nın ve onu destekleyenlerin eline geçsek bizi bir kaşık
suda boğarlar. Diyarbakır’da halk otobüsüne binen Diyarbakırlı eylemci anneyi
tanıyan şoförün, birilerine telefon edip kısık sesle “Çadırdaki annelerden biri
yanımda. Çabuk gelip gerekeni yapın.”
diye bilgi verdiğini biliyoruz. Bunu fark eden anne onu korumakla görevli
olan ve o sırada arka tarafta oturan polislere bu bilgiyi verip hem kendini kurtardı
hem de o PKK’lı şoförü yakalattı. İşimiz hiç kolay değil.
PKK’dan kaçıp
ailelerine kavuşanlar neler anlatıyor?
PKK'dan kaçmak isteyip de kurtulamayan nice Kürt genci var.
Kaçıp gelenler kendilerini tehlikeye atarak kurtuldular. Çadırdaki ailelerden birinin
kızı kaçarken günlerce aç susuz yol gittiğini anlatmıştı. Yakalandığında
PKK’nın infaz cezası korkusu da var. Gelenler annelerini, babalarını eylemde
görüp gelmiş ama içlerinde korku öylesine kol geziyor ki kaçmak istediklerini en
yakın arkadaşına dahi söyleyemiyorlar. O zalimlerden kaçıp kurtulmak kolay
değil. Dolayısıyla teslim olan gençleri bunları göz önüne alarak değerlendirmeliyiz.
Gençler okusun, gerçek HDP’yi tanısın
Hem Diyarbakır
eylemiyle hem de ‘Diyarbakır Annelerinden Dünyaya’ adlı kitabınızla
amaçladığınız hedef nedir?
Bu kitapta yazmak istediklerimin sadece bir kısmı yer alıyor.
Öyle ibretlik yaşanmışlıklar var ki ciltler dolusu kitaba sığdırılamaz. Çadırda,
kızı kandırılıp dağa çıkarılmış anneyle bir şehit annesinin birbirine sarılıp
teselli vermesi gibi birçok hadiseye tanıklık ettik. Amacımız, terör örgütü
PKK’ya ve sözcüsü HDP’ye karşı başlattığımız haklı eylemimizi anlatabilmek, PKK
ve HDP’ye sempati duyan gençlerin bu ölümcül tuzak yoldan dönmesine vesile
olmaktır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.