Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Oktar'ın İsrail'in maşası olduğu kanıtlandı

Adnan Oktar silahlı suç örgütünün İsrail Terör Örgütü'nde (İTÖ) siyasisetinde aktif isimlerle direkt bağlantı kurduğu, Türkiye'ye gelen tapınakçı ve masonlara hizmet verdiği, Türk siyasetinde de lobi faaliyeti yürüttüğü ortaya çıktı.
Oktar'ın İsrail'in maşası olduğu kanıtlandı
19 Şubat 2024 22:21:46
Adnan Oktar silahlı suç örgütünün İsrail Terör Örgütü'nde (İTÖ) siyasisetinde aktif isimlerle direkt bağlantı kurduğu, Türkiye'ye gelen tapınakçı ve masonlara hizmet verdiği, Türk siyasetinde de lobi faaliyeti yürüttüğü ortaya çıktı.

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik 72 sanık hakkında hazırlanan yeni iddianamede, örgüt üyesi bazı sanıkların İsrail rejiminden siyasetçilerle görüşmeler yaptıkları, bu kapsamda bir sanığın örgütü temsilen İsrail'e gidip siyasetçi Yehuda Glick ile görüştüğü bilgisine yer verildi.

Örgütün kuruluş amacı ve faaliyetleri anlatılan iddianamede, haklarında dava açılan sanıkların eylemleri detaylı olarak ele alındı.

İddianamede tutuklu sanık A.S.E.’nin örgüt içinde "Sado" lakabını kullandığı, özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında köprü vazifesi gördüğü, örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın talimatıyla İsrail denilen işgal altındaki Filistin topraklarında düzenlenen ve örgüt tarafından organize edilen konferanslarda konuşmacı olarak yer aldığı belirtildi.

Sanığın yurt dışından gelen bürokrat ve yabancı siyasetçilerin rehberliğini üstlendiği, ayrıca Oktar'ın A9 TV'deki yayınlarında konuşulacak konuları belirleyip, kanalın para transferini organize ettiği kaydedildi.

MASONLARI GEZDİRDİLER

İddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen A.R.E.'nin, sanık A.S.E.'nin İsrail rejiminin eski Likud Partisi Milletvekili radikal haham Yehuda Glick ile bağlantılarını anlatması dikkati çekti.

A.R.E., ifadesinde, tutuklu sanık A.S.E. ile örgütsel konferans verdiklerini, bu konferansta "tapınakçılar"dan olan Timothy Hogan başkanlığındaki 9 kişilik ekiple tanıştıklarını söyledi.

Ekibin sanık S.T. tarafından Türkiye'ye getirtildiğini ve yol parası dahil tüm masraflarını örgütün karşıladığını anlatan A.R.E., "A.S.E. ve ben bu misafirlere İstanbul'da tarihi mekanları gezdirdik. Gelen Mason ekip, tapınakçıların kuruluş yeri olan Küçük Ayasofya'da bize tapınakçılık hikayesini anlattı" ifadelerini kullandı.

SanıkA.S.E.’nin, Adnan Oktar ve mason ekiple birebir yaptığı görüşmelere katıldığını, dünyada dini anlamda en güçlü haham organizasyonu olan Sanhedrin Meclisi ile Oktar'ın talimatı üzerine "Bacılar Grubu" aracılığıyla bağlantıya geçtiklerini aktaran A.R.E., yine masrafları örgütçe karşılanan ve aralarında Ben Abrahamsın ile Yesheyahu Hollander'in de bulunduğu 8 kişilik ekibe İstanbul'da tarihi ve kendileri için kutsal olan yerleri gezdirdiklerini kaydetti.

İSRAİL SİYASETİYLE DİREKT İLİŞKİ

Oktar'ın bu ekiple toplantılar yaptığı ve sonrasındaki süreçte sanık A.S.E.’nin davetli olarak örgütten birkaç kişiyle işgal altındaki Filistin topraklarına gittiği bilgisini veren A.R.E., ifadesine şöyle devam etti:

"Orada önce Sanhedrin ekibi aracılığıyla siyasette söz sahibi olan Likud Partisi Milletvekili Yehuda Glick ile tanıştırdılar. Yehuda Glick de siyasiler ile tanıştırdı. Sanhedrin ekibi ise dindar olan Shas Partisine yakındı. Likud Partisi İsrail'de o dönem ana muhalefet partisiydi. Shas Partisi ise her zaman yüzde 10 oy oranına sahip dindar bir partiydi."

A.R.E., Sanhedrin ekibinin daha sonra örgüt elemanlarını ABD'deki Ortodoks Yahudiler ile bağlantıya geçirdiğini ve bu sayede kendisinin ve A.S.E.’nin New York'taki Birleşmiş Milletler Merkezi'nde toplantılara katılma imkanı bulduğunu belirtti.

TÜRK SİYASETİNDE LOBİ ÇALIŞMALARI

Örgütün sözde Ankara sorumlusu olduğu bildirilen sanık A.G.’nin bazı milletvekilleri, siyasiler ve yazarlarla Adnan Oktar'ın vekili olarak görüşmelere katılıp lobi faaliyetleri yürüttüğü bilgisi de iddianamede yer aldı.

İddianamede, sanığın ayrıca şahsi evini örgüt evi olarak kullandırdığı ve eşinin ölümünden sonra mal varlığını örgüte devrederek örgütü fonlamayı amaçladığı tespitinde bulunuldu.

RUSYA VE CEZAYİR DETAYI

Firari sanıklardan Harun Özyaşar'ın örgüt adına Rusya'da faaliyet gösterdiği kaydedilen iddianamede, örgüt içerisinde vakti gelmesine rağmen askere gitmek istemeyen kişilerin Rusya'ya gönderildiğinde sanığın şirketinde çalıştıklarına işaret edildi.

Firari sanık Tufan Gürlek'in ise örgüt içerisinde "Yasin" olarak bilindiği ve "evrim" konferanslarında konuşmacı olarak bulunduğu iddianamede yer aldı.

İddianamede, sanığın örgüt adına Cezayir'de faaliyet gösterdiği, vakti gelen ancak askere gitmek istemeyen örgüt üyelerinin Cezayir'e gönderildiklerinde bu sanığın şirketinde çalıştıkları belirtildi.

Sanığın örgüte yönelik düzenlenen operasyon tarihinden itibaren firari konumda olduğu ve Cezayir'de güncel faaliyetlerine devam ettiğinin değerlendirildiği kaydedildi.

MEDYADAN İTİBAR SUİKASTİ

İddianamede, firari sanık Hasan B.G.’nin, örgüt üyelerine farklı basın yayın organlarında görev aldırarak, örgütten ayrılan ya da örgüte karşı olan kişilere karşı karalama faaliyetleri yapan grup imamı olduğu bildirildi.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin