O da doğru yolu buldu

11 Şubat 2019 08:25:00

Hollanda’nın İslam düşmanı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders şok üstüne şok yaşıyor. 2013 yılında Wilders’in parti arkadaşı Arnoud Van Doorn’un Müslüman olmasının ardından, Wilders’in eski sağ kolu olan ve İslam aleyhine kitaplar yazan Joram van Klaveren de geçtiğimiz günlerde Müslümanlığı seçti.

KORAY TAŞDEMİR

Hollanda’nın Müslüman ve İslam düşmanlığı ile bilinen ırkçı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, eski dava arkadaşlarının bir bir Müslüman olmaları karşısında hayatının en büyük şokunu yaşıyor. Wilders’in bir zamanlar sağ kolu olan eski aşırı sağcı milletvekili Joram van Klaveren’in geçtiğimiz günlerde Müslümanlığı seçtiği ortaya çıktı. Klaveren, Wilders’in Özgürlük Partisi’nden milletvekili olduğu dönemde İslam’a karşı büyük bir kampanya yürüten Klaveren, burka ve minarelerin yasaklanmasını isteyerek “Hollanda’da İslam’ı istemiyoruz ya da mümkün olduğu kadar az olsun” diyecek kadar İslam düşmanı bir isimdi. Wilders Klaveren’in Müslüman olmasının bir benzerini de 2013 yılında yaşamış, Özgürlük Partisi'nin eski üyelerinden Arnoud Van Doorn da Müslümanlığı seçerek hayata yeni bir başlangıç yapacağını söylemişti. Wilders’ın İslam düşmanlığı paydasında buluştuğu parti arkadaşları bir bir Müslüman olurken sıranın Wilders’e ne zaman geleceği merak konusu.

“İslam karşıtı kitap yazarken Müslüman oldum”

Hollanda'da ırkçı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in eski sağ kolu Joram van Klaveren, "Huzuru İslam'da buldum. Eski yaptığım eylem ve söylemler için çok pişmanım. Tüm Müslümanlardan özür dilerim. İlk işim namaz kılmaya başlamak olacak" dedi. Wilders’in Özgürlük Partisi’nden milletvekili olduğu dönemde İslam’a karşı büyük bir kampanya yürüten Klaveren, burka ve minarelerin yasaklanmasını istemiş, “Hollanda’da İslam’ı istemiyoruz ya da mümkün olduğu kadar az olsun” demişti. Klaveren, İslam karşıtı kitap yazarken Müslüman olmaya karar verdiğini söyleyerek “Şu ana kadar yazdıklarım doğruysa ve buna inanıyorsam, fiilen Müslüman olduğuma karar verdim” dedi. 26 Ekim 2018’de İslam’a geçtiği belirtilen Klaveren son olarak “Din değiştirme: Laik terör zamanında Hıristiyanlıktan İslam’a” isimli bir kitap kaleme aldı.

İslam ile birlikte yolumu buldum

2013 yılında Wilders'ın parti arkadaşı Arnoud Van Doorn da İslam düşmanlığı yaparken Müslümanlığı tercih etmişti. Doorn, İslam dinini seçtiğini duyururken, “Hayata yeni bir başlangıç yaptığını" söylemişti. Doorn şu ifadeleri kullanmıştı: İnsanların İslam'a geçişimle ilgili şüphelerini anlıyorum. Kendi yakın çevremdeki insanlar ise yaklaşık bir yıldır Kur'an, hadis, sünnet gibi konularda araştırmalar yaptığımı biliyor. Ayrıca Müslümanlarla da din konusunda birçok sohbet yaptım. Bu çok büyük bir karar ve ben de bu kararı ciddiyetle aldım. Hayattaki her deneyimin bir amacı olduğunu öğrendim. Ancak bugünkü bilgimle şüphesiz farklı bir seçim yapardım. Hayatımda herkes gibi ben de hatalar yaptım. Bu hatalardan çok şey öğrendim. İslam'a geçişimle sonunda yolumu bulduğumu hissediyorum. Bunun yeni bir başlangıç olduğunun ve öğrenmem gereken çok şey olduğunun farkındayım. Bazı devlet kurumları da dâhil direnişle karşılaşacağımı tahmin ediyorum. Allah'ın beni bu zor anlarda destekleyip bana yol göstereceğine inancım tam.

“Okuyunca duyduklarının yanlışlığını anlıyorlar”

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, batılılarda İslam üzerine yapılan çalışmalarda son zamanlarda bir yoğunlaşma olduğunu belirterek “İslam korkusuna bağlı olarak bu çalışmalar yapılıyor. Bunların bazıları meseleye yanlı değil de objektif yaklaşmak istiyorlar. Bizzat kitaplardan, İslam kaynaklarını okuyorlar. Bunun sonucunda okudukları ile duydukları şeyler arasında tutarsızlıkların olduğunu görüyorlar. Bu da insanları düşünmeye sevk ediyor” dedi. Kendilerinin de inanç bakımından arayış içerisinde olduklarını kaydeden Altıntaş, “Belki de aradıklarını doğru olan İslam kaynaklarında buluyorlar. Bir hayatlarına, yaşanılan şeylere ve bir de İslam’a bakıyorlar ve bir tercih de bulunuyorlar. Buna saygı duyuyoruz” diye konuştu. Altıntaş, “Yanılmıyorsam bu zat geçmişte fitne filmi üzerinde çalışanlardan biriydi. Hz. Peygamberi karalamak için bir film çekmek istediler. Hz Peygamber’i hayatı bu zatı çok etkiledi ki bu tercihi yaptı. Burada Cenab-ı Hakk’ın hidayetini de hesaba katmak lazım. İslam da insan fıtratına uygun bir din olunca böyle bir buluşma gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

O da doğru yolu buldu

Yorum Yazın