Myanmar'da zulüm zirvede
Budist ve Müslümanlar arasında patlak veren şiddet olayları, geçen Haziran ayında Myanmar'ın Rakhine eyaletinde başlamıştı. Yaklaşık bir buçuk senedir, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu, sayıları giderek artan binlerce Rohingyalı, bu eski cunta ülkesinden kaçıyor.
Myanmar'da yaşayan yaklaşık 800 bin Rohingya, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya üzerinde en çok zulme uğrayan etnik gruplardan biri olarak nitelendiriliyor.
Batı Myanmar'da ölümcül şiddetten kaçmaya çalışan Rohingyalı mülteciler yaşam mücadelesi veriyor. Bunlardan biri de 9 aylık hamileyken iki hayatı birden kurtarmak için kırık-dökük bir tekne ile denize açılan 24 yaşındaki Nur. Doktor ve hastanelerden çok uzakta denizin ortasında çocuğunu dünyaya getiren Nur, şimdi Tayland'ın doğusunda devlete bağlı bir sığınma merkezide kalıyor. AFP'ye konuşan Nur, "Evim yakılıp kül olduktan sonra ne yaşayacak bir yerim kalmıştı ne de işim" diyor. Nur, Malezya'ya ulaşma umuduyla bu tehlikeli ve uzun yolculuğa çıkmaya karar vermiş. Denizde geçen birkaç gün sonra, yiyecek ve su tükenince deniz suyu içmek zorunda kalmışlar. Bir tekne dolusu sığınmacılara birkaç balıkçı acır; onlara su, balık ve yakıt verir. Nihayet, Rakhine'den ayrıldıktan iki hafta sonra, yaklaşık bin 500 kilometre yol kat eden mülteciler, Tayland'da bir adaya vardı ancak çileleri henüz bitmemişti. Erkekler, ailelerinden ayrılarak mültecilerin tutulduğu merkeze, kadınlar ve çocuklar ise barınaklara yerleştirildi. Yıllarca ayrımcılık ve zulme maruz kaldıkları, kendilerini vatandaş olarak dahi kabul etmeyen Myanmar'ı geride bırakan bu insanların karşılaştıkları ilk şey yine istenmedikleri başka bir yere varmak oldu. Yaklaşık 70 çocuk ve kadının kaldığı sığınma merkezindeki bir çalışan, "Korkunç görünüyorlardı. Çocuklardan bazıları deniz suyu içtikleri için ishal olmuştu. İstifra ettiklerinde kurtçuklar çıkardılar. Hamile olan kadınlar için çok zor bir yolculuk. Buraya gelmek için çok acı çekmiş olmalılar" diye konuşuyor.
Budist ve Müslümanlar arasında patlak veren şiddet olayları, geçen Haziran ayında Myanmar'ın Rakhine eyaletinde başladı. Yaklaşık bir buçuk senedir, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu, sayıları giderek artan binlerce Rohingyalı, bu eski cunta ülkesinden kaçıyor. Olarlar sonucunda çok sayıda insan öldürülürken ve tüm köyler yakılıp kül edildi. Şu an 100 bini aşkın insan evsiz; birçoğu da tıka basa dolu, bakımsız kamplarda kalıyor. Son olaylardan etkilenenlerin çoğu ise Müslüman. Bunlara ek olarak, Myanmar'da yüz binden fazla insan yerinden edildi; ancak bu 2011'in başlarında iktidara gelen, sözde sivil hükümetin övülen bir dizi siyasi reformunun gölgesinde kaldı. Devlet 180 kişinin öldüğünü söylese de aktivistler gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olmasından korkuyor.
Myanmar'da yaşayan yaklaşık 800 bin Rohingya, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya üzerinde en çok zulme uğrayan etnik gruplardan biri olarak nitelendiriliyor. Rohingyalar için kapılarını kapatmadan önce Bangladeş, ülkeden kaçanların ilk durağı oluyordu. Artık sığınmacıların çoğu, Müslüman bir ülke olan Malezya'ya gitmek istiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği daha şimdiden 25 bin Rohinya'nın kaydedildiğini belirtiyor. Bununla birlikte topluluk liderleri, gerçek rakamın iki katı olabileceğini tahmin ediyor. Malezya mültecilerin ülkeye girişlerine izin vererek duruma ekseriyetle göz yumuyor; ancak sağlık, eğitim, iş ve diğer hizmetlere ulaşmalarını sağlayacak yasal statü vermeyi reddediyor. BM'ye göre, geçen yıl Myanmar ve Bangladeş'ten kaçanların sayısı yaklaşık 13 bin. Tayland'a ulaşmayı başaranlardan ise çok azı burada daimi olarak kalmak istiyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.