Mutlu olmanın yolları neler? İnsanlar neden mutsuz olur? Para mutluluk getirir mi?
İnsanoğlu kah üzülür, kah sevinir, kah heyecanlanır, kah gam ve kedere bürünür, kah yaşam sevincini yitirir, hayatının bir an önce sonlanmasını dahi düşünebilir.Sürekli mutluluk duyduğu bir takım aktivitelerden bir süre sonra bıkabilir. Tekdüzeliklerden kurtulmak için yeni arayışlara girebilir. Öyle zaman olur ki; gam ve keder yüklenir insan. Biri türlü kurtaramaz kendisini bu karamsar ruh halinden. Peki mutlu olmanın ve huzurun yolları neler? İnsanlar neden mutsuz olur?Nasıl mutlu oluruz? Mutlu olmanın yolları neler? Nasıl huzur buluruz? Mutluluğun kaynağı nerede? İnsanlar neden mutsuz olur? Tam mutluluk mümkün mü? Kimler daha çok mutlu oluyor? Kaynak: Mutlu olmanın ve huzurun yolları neler? İnsanlar neden mutsuz olur? Ayrıntılar haberimizde...
Kimi insanlar vardır ki; hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya meyleder. Kimi insanlar vardır ki; yarın ölecekmiş gibi, sanki bu dünyada hiç yaşamıyormuş gibi ahirete yoğunlaşır. Mistik, uhrevi bir yaşam tarzı benimser; adeta dünyadan ve insanlardan bağı kopartır. İşte bu her iki duruma ifrat ve tefrit deniliyor. Esas olması gereken ise bir insanda her iki durumun aynı anda yaşanmasıdır.Yani bir insan yarın ölecekmiş gibi ahiret için; hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmalıdır. Aşırılıktan sakınmalı, dünyayı ve ahiret anlayışını bir denge üzere götürmelidir. Mesela insan meşru ölçülerde bedenin ve ruhun ihtiyaçlarına cevap vermelidir.Bu insanın tamamen dünyaya meyletmesi, zevk, sefa ve eğlenceye düşmesi anlamını taşımaz. Zaten insanı diğer yaratılmışlardan ayıran en ayırt edici özelliği düşünceleri ve hisleridir?Yani insanın his ve duyguları değişkendir. Yaşına, ortamına, çevresine göre de farklılıklar arz edebilir.
Yaratılış gayesini bilmek mutluluk getirir
İnsan da diğer mahluklar gibi bir yaratıktır. Allah bütün yaratıkları bir gaye, bir hikmet üzere yaratmıştır. İşte mutluluğun iksiri tam da bu yaratılış gayesinin içerisinde gizlidir. Bir insan yaratılış gayesini idrak edip kendisine bu gaye çerçevesinde bir hayat nizamı belirlerse; mutluluğun en önemli koşulunu yerine getirmiş olacaktır. Biraz açacak olursak; insan Allah’ı gerçek manada tanıyıp O’na kayıtsız, şartsız teslim olursa, araya da hiçbir aracı koymazsa mutlu olmaması için hiçbir neden yoktur. Zira yaratıcı insanoğluna rızık garantisi vermiştir.İnsanoğlu üzerine düşeni yaptıktan sonra hüküm Allah’ındır. En önemlisi de bu dünyanın fani oluşudur. Ömür çok kısadır. Önemli olan o hayatı itidal üzere yaşamaktır. Bir defa itidalli insan yani mutedil, dengeli bir insan hayatta pek fazla gelgitler yaşamaz. Onun hayatı itidal denge üzerinedir.
Para mutluluk getirmiyor
Hayatın faniliğine, geçiciliğine bu dünyanın imtihan dünyası olduğuna inanır. Gelgitlerin, hüznün, üzüntünün, kederin önüne geçecek yegane çare itidal, denge üzere yaşamaktır. İtidal üzere yaşamanın en önemli şartı ise nefsani duygulardan kurtulup; ondan yüz çevirebilmekle, yaratıcıya ve kadere tam teslim olmakla mümkündür. Gerektiğinde dünyalık ne varsa hepsiyle bütün bağları koparabilme azmi ve cesaretiyle mümkündür bu tam teslimiyet. Mesela Allah’ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettikleri her şeyden kaçınan insan üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş demektir. Gerisi Cenab-ı Allah’ın takdirindedir. Bu yüzden ne varlığa çok sevinmeli ne de yokluk karşısında hüzne düşmelidir insan… Çevremizde zengin olarak addedilen ve hiç ekonomik sıkıntı yaşamayan insanların da mutsuz olduğunu gözlemleyebiliriz. Demek ki; sadece para ile saadet olmuyor. Buna karşın yokluk içerisinde, pek çok fakir insanın mutlu ve huzurlu olduğuna şahit olabiliriz.
Tevekkül mutluluk getirir
Tabi insan aynı zamanda nisyan ile malul olduğundan zayıf bir varlıktır. İstisnaları ayrı tutarsak genelde bir bela, bir musibet karşısında anında etkilenir ve karamsarlığa kapılır. Hüzünlenir, üzülür… Allah’a tam teslim olup tevekkül eden bir insana fazla sirayet edemeyen şeytani vesveseler, hüzünler, kederler kendiliğinden yok olup gidecektir. Sonuç olarak bu dünyanın fani ve geçici olduğuna inanan, asıl huzur ve saadetin ahirette yaşanacağına inanan insan bu dünyada mutlu olmasını bilecektir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.