Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Mısır Suriye olmasın

Mısır'da, Mursi taraftarlarının üzerine ateş açmasını ve ateş sonucunda onlarca kişinin ölmesinin ve yüzlerce kişinin yaralanmasının üzücü olduğunu belirten Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, "Korkumuz, Mısır halkının Suriye örneğinde olduğu gibi kendi ordusu tarafından bir katliama maruz kalması" dedi.
Mısır Suriye olmasın
09 Temmuz 2013 00:00:00
Mısır'da, Mursi taraftarlarının üzerine ateş açmasını ve ateş sonucunda onlarca kişinin ölmesinin ve yüzlerce kişinin yaralanmasının üzücü olduğunu belirten Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, "Korkumuz, Mısır halkının Suriye örneğinde olduğu gibi kendi ordusu tarafından bir katliama maruz kalması" dedi.

MİLAT/ ANKARA

Mısır'da Cumhuriyet Muhafızlarının Mursi taraftarlarının üzerine ateş açmasını ve ateş sonucunda onlarca kişinin ölmesinin ve yüzlerce kişinin yaralanmasının vahşet olduğunu ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, "Korkumuz, Mısır halkının Suriye örneğinde olduğu gibi kendi ordusu tarafından bir katliama maruz kalması ve bir iç savaş çıkmasıdır. Mısır Ordusunun kendi halkının üzerine ateş açması vahim bir durumdur" şeklinde konuştu.

Türk Parlamenterler Birliği, Mısır Cumhuriyet Muhafızlarının Mursi taraftarları üzerine ateş açması ve akabinde göstericilerinin ölmesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Mısır'da iç savaş çıkma ihtimali olduğunu, bunu düşünmek bile istemediklerini ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, "İslam dünyasında çıkarılan iç savaşları herkes biliyor. Lübnan'da 1975-1991 yılları arasında, Cezayir'de 1990-2000 yılları arasında, Sudan'da 1983-2005 yılları arasında çıkan iç savaşlarda milyonlarca insan hayatını kaybetti. Somali'de 1988 yılında, Suriye'de 2011 yılında çıkan iç çatışmalar hala devam ediyor. Gerek Somali, gerekse Suriye yerle bir oldu. Suriye'de olayların başladığı 2011 yılının Mart ayından bu yana ülkedeki olaylarda 100 bin kişi hayatını kaybetti. Suriye'de ülke nüfusunun yarısı yerlerini değiştirdi, milyonlarca insan sığınmacı konumuna düştü. Bu iç savaşlar neticesinden ülkeler zayıflarken, halk yoksullukla, çaresizlikle karşı karşı kalmıştır. Bu örneklerin iyi analiz edilmesi gerekiyor. Mübarek Ramazan ayında Müslümanların, yine Müslümanlar tarafından katledilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Mısır Ordusunun bir darbe ile yönetime el koyması ve silahsız göstericiler üzerine ateş açması vahim bir durumdur. Dünyanın her noktasında darbe geleneğinin artık bitmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Uluslararası kuruluşlar harekete geçmeli

Mısır'daki olağanüstü duruma karşı Arap Birliği'nin, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, Afrika Birliği'nin ve Birleşmiş Milletlerin olaylar büyümeden harekete geçmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, "Uluslararası kuruluşlar olaylar ağırlaşmadan gereken kararları alması zaruri bir durumdur. Yapılması gereken ilk iş seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevine iadesidir. Böylece Mısır normalleşmiş ve demokrasi konusunda ciddi bir adım atılmış olur" ifadelerini kullandı.

Çok uluslu şirketlerin pazar alanları

Mısır'ın otantik ve tarihi yapısı itibariyle çok uluslu şirketlerin pazar alanı olduğunu, bu pazar alanını kaybetmek istemeyenlerin kaos çıkardığını sözlerine ekleyen Pakdil, "Uluslararası Af Örgütünün raporlarında da yer alan bu realitenin unutulmaması gerekiyor. Büyük bir turizm potansiyeline ve verimli Nil Havzasına sahip olan Mısır'ın bu zenginliklerini halkına aktarmanın zamanı gelmiştir. Bu kalkınma hamlesi de darbelerle kesilmemelidir. Çok uluslu şirketlerin gizli planlarını deşifre etmemiz ve oyunlara alet olmamamız gerekir" diyerek açıklamasını tamamladı.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin