Mısır halkı tarih boyunca adaletsizliğe direndi
26 Ağustos 2013 16:31:00
Mısır halkının bugün olduğu gibi tarihte de sık sık haksızlığa tepki gösterdiği ve adil yöneticiler başa gelinceye kadar direnişlerini sürdürdüğü belgelendi.
Mısır'da 25 Ocak devrimi ile eski cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifa etmek zorunda kalması, yapılan ilk demokratik seçimlerde Muhammed Mursi'nin cumhurbaşkanı seçilmesi ve bir yıl sonra 30 Haziran gösterilerinin ardından 3 Temmuz'da askerin yönetime müdahalesinin ardından yaşanan gelişmeler, Mısır halkının tarih boyunca adaletsizliklere yaklaşımını gündeme getirdi.
Mısır tarihi incelendiğinde ülkenin sık sık isyanlara sahne olduğu görülüyor. Mısır'da halk hareketlerinin genellikle adil olmayan yöneticilere karşı yapıldığı ve yönetici görevden ayrılmadan sona ermediği tarihi kaynaklarda ele alınıyor.
Tarihi kaynaklarda 1517 yılından itibaren Osmanlı Devleti'ne bağlanan bölgede padişahların adaletine güvendikleri valileri görevlendirdikleri görülüyor.
Mısır tarihine ışık tutan önemli kaynaklardan biri olan ve 1601-1603 yılları arasında Kelami-i Rumu00ee'nin kaleme aldığı Vekayi-i Ali Paşa isimli eser, tarihçi Soner Demirsoy tarafından hazırlanarak günümüz Türkçesi'yle yayınlandı. Çamlıca Basım Yayın tarafından kültür dünyasına sunulan eser, Sultan III. Mehmed'in son, Sultan I. Ahmed'in ilk vezir-i azamı olan Yavuz Ali Paşa'nın Mısır Beylerbeyi (valiliği) dönemini anlatıyor.
"Vekayi-i Ali Paşa" isimli eserde, Mısır'ın adının Kur'an-ı Kerim'de üstü kapalı ve açık olarak sık sık geçtiği hatırlatılarak, Osmanlı Devleti'nin Mısır'a verdiği önem ele alınıyor.
Mısır'ın Mekke, Medine ve Kudüs'e yakınlığı sebebiyle de Osmanlı Devleti tarafından itibar gördüğü ifade edilen eserde, ülkenin imarı için yapılan çalışmalara yer veriliyor.
İlk isyan Kanuni döneminde
Vekayi-i Ali Paşa isimli esere göre, ilk isyan Yavuz Sultan Selim Han'ın vefatının ardından Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde Mısır'da Osmanlı düzeninin bozulması üzerine çıkıyor. Halkın isyanına, Mısır Beylerbeyi olan ikinci vezir Ahmed Paşa da katılıyor. Mısır'ın, Osmanlı devleti için tehdit oluşturmasının yanında Kabe ve Mekke taraflarına da zarar verme ihtimali üzerine Kanuni Sultan Süleyman en çok güvendiği Vezir-i Azam (Makbul) İbrahim Paşa'yı Mısır'da mali-idari düzenlemeler yapmak ve asayişi sağlamak için görevlendiriyor.
İbrahim Paşa da Mısır'da önemli düzenlemeler yaparak, adil bir yönetim sergilemek için kanunlar hazırlatıp, istikrarlı bir idare tesis ettikten sonra 1524 yılında İstanbul'a döner.
Keyfi vergiler de isyan ettirdi
Mısır'da bundan sonra 80 yıl boyunca ülkeye huzur hakim olur.
Daha sonra idarecilerin tarımla uğraşan köylüleri keyfi vergiler ödemeye zorlaması üzerine halk ayaklanır ve ülke ayaklanmalardan büyük zarar görür. Mısır halkı, vali ve emirlerinin durumu hakkında sık sık İstanbul'a şikayet mektupları gönderir.
Mısır'da isyanı durduran Vali
Mısır'daki isyanın nereden kaynaklandığı tam olarak bilinmediği için dönemin hükümdarı Sultan 3. Mehmed, bu işi nasıl çözeceğini ve işi kime havale edeceğini derin derin düşünürken hatırına silahtarı Ali Ağa gelir. Sultan, her bakımdan ehil olduğunu bildiği Ali Ağa'yı vezaretle "Paşa" yapıp Mısır Valisi olarak görevlendirir ve adaletten ayrılmaması hususunda kendisine nasihatlerde bulunur.
Yavuz Ali Paşa, 2 yıl gibi kısa bir sürede isyan halindeki Mısır askerini nizama bağlayarak ıslah ve tanzim eder. Fakirler, zayıflar ve halkın tamamı paşanın huzuruna gelerek bağlılıklarını sunarlar. Yavuz Ali Paşa, halka zulmeden Menufiyye vilayeti kaşifi Perviz adlı eşkıyayı ortadan kaldırır, halk arasındaki ihtilafın, isyanın kaynağını tesbit eder ve sorunlarını çözer. Mısır'da mali yapılanmayı yeniden gerçekleştiren Yavuz Ali Paşa, halka zulmeden hakimleri ise sürerek Mısır'da tekrar huzurun hakim olmasını sağlar.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.