Minimalizm nedir?
Minimaliz nedir sorusu bu ara gündemde epey konuşulan bir konudur. Geçtiğimiz yıllarda alışveriş çılgınlığı doruklara ulaşmıştı. Youtuber'lardan tutun da instagramda paylaşılan alışveriş videoları fotoğrafları dünyada alışveriş çılgınlığını ayyuka çıkardı. Alınan her kıyafete bir yenisini daha eklemek, her ayakkabının mutlaka başka rengini almak modaydı. Kapitalist düzene ortaklık ederken birden minimalizm akımı yeniden ortaya cıktı. Minimalizm akımını savunan insanlar hayatlarını kolaylaştırdığını iddia ediyorlar. Örneğin bir ürün sırf indirimde diye ya da bir gün kullanırım düşüncesiyle alınan eşyaların alınmaması gerektiğini savunur minimalizm. Daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak için yazımızı okuyun.
Hayatımız hep bir koşuşturmaca ve telaş içerisinde geçiyor. Üstelik bu durum hayatta bizi en çok yoran şey! Peki hiç bu sorunu nasıl aşabileceğinizi düşündünüz mü?
Bizim bir önerimiz var; minimalizm!
Minimalizm kimine göre bir dekorasyon tarzı, kimisine göre bir çeşit yönetim biçimi!
Şimdi dilerseniz biçimciliğe karşı tepki olarak doğan, sadeliğin öncüsü minimalizm akımına her yönüyle bir göz atalım.
Minimalizm Akımı Nedir?
Minimalizm; fazlalıklardan tamamen kurtulmayı öğütleyip gösterişin, mecazların, yanılsamaların karşısında duran bir akım.
Günümüzde teknoloji, moda ve çok sayıda marka ile birlikte her alanda istemediğiniz kadar ürün çeşitliliği mevcut. Dolayısıyla bu durum hayatımıza da yansıyor. Dolabımızdan fikirlerimize kadar her yerde bir yoğunluk ve fazlalık söz konusu. İşte minimalizm bunu reddediyor.
Kısacası minimalizm diyor ki: Sizin için işlevi olmayan şeyleri hayatınızdan atın. Maddelere gereksiz önemler vermeyin. Bunlar sizin hayatınızı kısıtlar ve özgürlüğünüzü elinizden alır. Kendinizi, çevrenizi yalınlaştırın; hayatınızı yaşayın. Minimalizm aynı şekilde sanatçıları da sadeliğe yönlendiriyor. Herhangi bir şeyin göründüğü gibi olması ve başka anlam taşımaması gerektiğini savunuyor.
Minimalizmin Çıkış Noktası
Yeni keşfedilen akımlarla birlikte genç sanatçılar, geleneksel anlayışları sorgulamaya başlamışlar. Ressamlar ve heykeltraşlar ise duygusal içerikler yerine eserlerin önemlerine dikkat çekmeye başlamış. Böylece, 1960’larda modern sanat ve müzikte, sadelik ve nesnelliğin ön plana çıkarılmasıyla minimalizm akımı ortaya çıkmış. Ayrıca minimalizm ABC sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılmış.
Akımın öncüleri ise Carl Andre, Sol lewitt, Robert Morris, Donald Judd, Dan Flavin ve Frank Stella olmuş.
Minimalizm Maddeciliğin Düşmanı
Minimalizmin özünde, maddeciliği ve mülkiyetçiliği terk etmek var. Maddecilik, diğer adıyla materyalizm, hayatımızı oluşturan önemli unsurların maddeler (örneğin para) olduğunu ve yaşama amacımızın bu maddeleri elde etmek olduğunu savunuyor. Sahip olduğunuz maddelerle kendinizi özleştiriyor ya da maddelerin kaybı karşısında derin üzüntü yaşıyorsanız maddecisiniz demektir. Çünkü; bir maddenin sizi kontrol etmesine izin vermiş oluyorsunuz. Kendi içinde özgürlüğü arayan minimalizm akımı bu durumu eleştiriyor. İnsanları bu durumdan kurtaran düşünceler, yaşam biçimleri ve sanat dalları minimalizmi oluşturuyor.
Şimdi Durun Ve Bir Dakika Çevrenize Bakın. Evet çevrenize baktıysanız sıra ortamın minimalizmini ölçmekte. Bulunduğunuz ortamda gerçekten ihtiyaç duyulmayan ne kadar eşya var? Bu miktarın çokluğunun artması size ortamın minimalizmden o kadar uzak olduğunu gösterir. Bu gereksiz eşyalar amaçsızca alan işgal eder , ortamda karışıklık yaratır. Bu karışıklık sadeliği yok ettiği gibi aklınızdaki karmaşıklığa da giden bir yoldur aslında. Ayrıca çok karşılaşılan şu yanlış anlaşılmaya dikkat edelim: Minimalizm azlığı değil, gerekliliği savunur.
Tüketim Arttıkça Biz De Tükeniyoruz!
Artık hayatımızda ”tüketim çılgınlığı” dediğimiz bir kavram var. Tüketim çılgınlığı; bitmek bilmeyen yenisini alma isteği ve bu durumdan mutlu olmak olarak tanımlanabilir. Bu kavram abartılı olsa bile ”Almak istediğin bir şey var mı?” sorusuna her zaman bir yanıtımız var galiba.
Yenilenmenin bitmediği bu çağda, bitmek bilmeyen bu isteklerimiz için çalışmıyor muyuz?
Örneğin; bir telefon alıyoruz, arkasından 1 yıl geçmeden yeni modeller çıkıyor. Bu sefer bunu elde etmek icin zaman, enerji ve para harcıyoruz. İşte minimalizm bu durumu eleştiriyor. Önemli olan şey, maddeler değil, bizleriz. Biz bitmeyen bu isteklerimizle kendimizi unutuyoruz. Oysa bize yetebilecek minimal eşyalara sahip olursak zamanımızı, enerjimizi ve paramızı sevdiklerimize ve kendimize harcayabiliriz, yani yaşamaya.
Minimalist İnsan Olma Yolunda… Zihninizi Fazlalıklardan Arındırın Minimalist insan olmak istiyorsak bu işe önce zihnimizden ve karakterimizden başlamamız gerekiyor. Minimalist olmak için zihnimizi arındırmalıyız. Bu kalabalık dünyada çorbaya dönmüş zihnimizi…
Zihninizi yoran şey ne?
Sizi yoran kişiler mi?
O zaman ilişkilerinizde de minimalist olmalısınız. Bazı insanlar vardır ki hayatımıza sorun getirir, zihnimizi yorar. Size bir faydası olmayan, mutluluk getirmeyen insanları hayatınızdan çıkarın.
Egolarımız mı?
Hayatta her alanda mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Gerçekten mutluluğunuz için gerekli olan hedefler belirleyin.
Sıra Yaşam Alanlarımızda!
Sıra fazlalıklardan kurtulmakta! Gereksiz eşyalarımızı topluyoruz. Bir gün kullanırım diye oraya buraya tıkıştırdıklarımız da buna dahil. Eğer şimdiye kadar kullanmadıysanız bundan sonra da kullanmazsınız zaten. Bunları ihtiyacı olanlara verebilirsiniz. Bu aşama sonrasında da bir şeyi alırken gerekliliğini ve fonksiyonel olarak yeterliliğini sorgulamayı öğreniyoruz. Platon’un dediği gibi, “Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”.
Alışveriş Yaparken Sorgulayın
Bunun için en güzel örnek kıyafetler sanırım. Bazen mağazaya girmemizle dolabımızda neyin olup olmadığını umursamadan kendimizi alışverişe kaptırıveriyoruz. Peki indirim dönemlerinde nasıl olsa bir işe yarar mantığıyla alınanlara ne demeli? İhtiyacımız olmadığı halde aldığımız kıyafetler evimize de gereksiz kalabalık ve maddi kayıp olarak geri dönüyor. Bu gibi durumlarda liste yaparak alışverişe gitmek belki de en doğrusu.
Ayrıca sizi tüketmeye sürükleyen aboneliklerden kurtulmalısınız. Çünkü “Sezon sonu fiyatlar yarı yarıya düştü” gibi sloganlar, size gereksiz yere alışveriş yaptırma konusunda oldukça başarılılar.
Sosyal Medyaya Karşı Mesafeli Olun
Bulduğunuz her fırsatta bildirimlerinize, mesajlarınıza bakmak zihninizi yoruyor ve zamanınızı alıyor. Bu yüzden sosyal medya hesaplarınızı ve mail kutunuzu da fazlalıklardan arındırın. Sosyal medya ve telefonlarınız kabarık arkadaş listeleri sadece fazlalık yaratıyor.
Sizin için çok da önemli olmayan kişilerin paylaşımlarını görmekten sıkılmadınız mı? Gereksiz bildirim ve vakit kaybı… “Bugün kim nerede, ne yaptı?” mantığıyla sahte mutluluklar sergileme mekanına dönen sosyal medya hayatınızda ne kadar gerekli? Yalınlığa giden yolda ilerleyen minimalist insanlar, sosyal medya bizi yalınlığa mı? Yoksa gereksiz gösterişlere mi iter? Bir düşünmeli bence.
Minimalizmin Faydaları
Minimalizmi bu kadar anlattık, hayatımıza yerleştirelim dedik. Faydalarına da bir göz atalım o zaman:
1. Küçük şeylerden mutlu olmayı öğrenirsiniz. 2. Vaktinizin çoğu size kalır. 3. Anı yaşarsanız. 4. Tutkularınızı takip etmeye daha yakın olursunuz. 5. Gerçek özgürlüğü yaşarsınız. 6. Daha fazla üretip, daha az tüketirsiniz. 7. Bireysel olarak olgunlaşırsınız. 8. Fazlalıklardan kurtulup, sadeliğin keyfini yaşarsınız. 9. Hayatınızda mutluluğa alan açabilirsiniz.
Dikkat Çeken Minimalistler: Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus
Minimalizmden bu kadar bahsettik. Hayatıma yerleştirelim dedik. Peki bu mümkün mü? İşte tam bu noktada karşımıza Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus ikilisi çıkıyor.
Millburn ve Nicodemus , 30 yaşlarına girmeye yaklaşmışken, daha fazla şey satın almak için bir şirket de haftada 70-80 saat çalışmanın mantıksız olduğuna karar vermişler . İkili, “Bu durum yalnızca borç stres, kaygı, korku, yalnızlık ve depresyon getirdi” diyorlar. Böylece işlerinden ayrılıyorlar ve hayatta daha önemli olan şeylere odaklanmak için minimalizm ilkelerini benimsiyolar. Millburn yaklaşık 288 şeyin sahibi olduğunu iddia ediyor. Eğer incelemek isterseniz Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus ‘ un nasıl minimalist olunacağını açıklayan sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
Bu ikiliyi daha iyi anlamak için Ted Talks’daki konuşmalarını izleyebilirsiniz.
Dave Bruno
Bir yazılım uzmanı olan ve online pazarlama şirketinde çalışan Bruno insanın kendi tüketimci doğasıyla başa çıkma çabalarını anlatan “The 100 Thing Challenge” ın yazarı. Bruno “Sorumsuz tüketimciliğe son vermek ekonomik açıdan güvenceli bir yaşam tarzının başlangıcıdır.” diyor.
Bruno’nun hedefi bir yıl boyunca kendi belirlediği 100 eşyayla yaşayarak başka bir şeye gerçekten ihtiyacı olup olmadığını test etmekti yola çıktığında.
2008’in başından 2009’un sonuna dek sürdürdüğü bu zorlu mücadelesinin sonunda, ”Aslında mutlu ve iyi bir hayat için 100 eşya bile fazla. Öyle ki, yanıma aldığım 100 eşya arasında gerçekten ihtiyacım olmayanlar ve kullanmadıklarım da var.” diyor. Bazen, listeye almayı unuttuğu eşyalara ihtiyaç duyar gibi olsa da, bunun eski bir alışkanlık olduğunu onlarsız da yaşamayı başarabildiğini ifade ediyor. 100 Thing Challenge’ın hedefi, Amerikan tüketiciliğin sınırlandırıcı alışkanlıklarından kurtulmak.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insan kendisini “eşyalar arasına sıkışmış” hissediyor. ”Az çoktur” felsefesine dayanan ‘100 Things Challenge’ projesi dünyada pek çok kişiye ilham da vermiş. Kendi listelerini yaparak 100 eşya ile yaşamayı başaran insanlar da olmuş.
15 Maddeli Yaşamıyla Andrew Hyde Andrew Hyde, yazı ve seyahat konusunda tutkulu bir keşifçi. Üç şirkette çalışmış, dünyayı dolaşan ve seyahat hakkında inanılmaz derecede başarılı bir de kitabı olan Andrew kendine güvenen bir minimalist. Geçen sene itibariyle sadece 15 maddi eşyanın sahibi (çorap veya iç çamaşırı saymadan). Blogunda “Minimalizm, yapması sıkıcı olduğu kadar kolaydır. Bugün dün giymediğim hangi gömleğin günü? Basitliğe alıştığınız zaman başkalarının sahip oldukları karmaşıklık size cesurca gelmeye başlar” diyor Andrew Hyde.
Andrew’in seyehat ederken kullandığı 15 eşyası ( Andrew’in sabit bir adresi bulunmamakta çünkü; kendisi Dünya’yı gezmekle meşgul ):
1.Sırt çantası 2.Gömlek 3.Mamut yağmuru ceket 4.Arc’teryx tişörtü 5.Patagonya koşu şortu 6.Hızlı kuru havlu 7.NAU yün ceketi 8.Tuvalet kiti 9.Smith güneş gözlüğü 10.Cüzdan 11.Macbook Air 12.IPhone 3GS 13.NAU elbise gömlek 14.Patagonya kot pantolonları 15.Koşu ayakkabısı
Tasarımda Minimalizm
Tasarımda süslemeden uzak, fonksiyon odaklı, düz ve sade hatlara sahip dengeli, mantıklı, mümkün olduğunca geometrik formlar referans alınarak ortaya çıkarılan ürünler tasarımda minimalizmi oluşturur. Bunun en iyi örneklerinden biri daha önce hikayesinin sitemizde de anlatıldığı İKEA markasının ürünleridir. Günümüzde tasarımda minimalizmin değeri ise giderek artmaktadır. Bunun sebebi olarak yogun tempo içindeki insanların temizlik ve düzen açısından evlerinde kolaylığı aramaları gösterilebilir.
Görsel Sanatlarda Minimalizm
Daha önce de bahsettiğimiz gibi minimalizm akımında çok derin anlamlar aramaya yer yoktur, bir şey nasıl görünüyorsa anlatmak istediği de odur. Çünkü minimalizmde, nesnenin nesne olma özelliğine dikkat çekme amacı güdülmektedir. İşte bu nedenle de görsel sanat alanındaki minimalist sanatçılar daha çok heykel üzerine yoğunlaşmışlardır. Heykelde Tony Smith, Donald Judd, Carl Andre resim de ise Kazimir Malevich, Hellsworth Kelly, Frank Stella, Piet Mondrian öncü olmuştur.
Müzikte Minimalizm
Minimalizm, 1960’ların başında New York’ta Reich, Philip Glass ve Terry Riley gibi bestecilerin geliştirdiği modern klasik müziğin bir koludur. Adından da anlaşılacağı gibi, uyandırdığı ya da temsil ettiği herhangi bir şeyden çok saf sonik gücüne odaklanmak için müziği çıplak temellerine (ve ötesine) sığdırmayı amaçlar. Minimalist besteciler arasında Philip Glass, Steve Reich, Terry Riley, Michael Nyman, La Monte Young, John Adams, Yann Tiersen ve Peter Machajdík sayılabilir.
Fotoğrafçılıkta Minimalizm
Fotoğrafta minimalizmin yakalanması, bir kompozisyonun “gerekli” unsurlarını ortadan kaldırıp tamamen benzersiz ve güzel bir şey yaratmanız demektir. Minimalist fotoğrafçılıkla çok az görsel bileşenden, bütün bir fikir ve yaklaşımı aktararak fotoğrafınız akıllı bir sanat şekli haline getirebilirsiniz. Aslında minimalist fotoğrafçılıkla fotoğrafı basit tutarak, dikkat dağılması riskini ortadan kaldırmış ve fotoğrafa bakan kişinin neyi görmesini istediğinizi açıkça göstermiş oluyorsunuz.
Görüldüğü üzere minimalizm felsefesi, pratiği ve kazandırdığı hayata dair bakış açısıyla bizi en sade formumuza geri dönmeye çağırıyor. Ünlü yazar Kafka’nın da dediği gibi,
“Dışarıya kapanmak esasen içeri açılmaktır. Huzur mu istiyorsun ? Az eşya, az insan.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.