'Millet anahtarı devlete teslim etti'

15 Temmuz 2022 08:48:15

FETÖ'cülerin ABD'den emir aldığı için ABD askeri gibi davrandığı ifade eden tanıklar ve uzmanlar konuştu.

Özlem Doğan

FETÖ’cü hain darbe kalkışmasının üzerinden 6 yıl geçti. 251 vatandaşımızı şehit verdiğimiz ve Türk halkının ABD destekli darbeci işgalcilere karşı tarih yazdığı o müthiş geceyi ve yaşanan süreci 15 Temmuz Gazisi Sabri Gündüz, Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, Terör Uzmanı İmbat Muğlu Milat’a anlattı.

'İntikamımı almak için dua ediyorum'

Darbeci FETÖ’cülerin Türk askeri olmadığını ifade eden 15 Temmuz Gazisi Sabri Gündüz, “Darbe kalkışması gecesi köprüde yaşananları görünce bugün özgür olduğumuzu anladım. O gün darbe başarılı olsaydı bugün böyle rahat olmazdık, hatta nefes bile aldırmazlardı. FETÖ’cüler ABD’den emir aldığı için ABD askeri gibi davranıyorlardı. Bu darbeye alkış tutanlar da FETÖ’cüler gibi aşağılık çünkü katilleri destekliyorlar. Bir gün intikamımı alabilmek için her gün Allah’a dua ediyorum” dedi.

'CHP sahip çıkıyor'

Darbeye alkış tutanların da FETÖ’cüler gibi aşağılık olduğunu söyleyen CHP’nin vatan hainlerine sahip çıktığını söyleyen Gündüz sözlerini şöyle sürdürdü: ''CHP bunu önceden gizli yapıyordu, şimdi alenen yapıyorlar. Sadece FETÖ’cülere değil, PKK ve DHKP-C’ye de şefkat dolular. Aynı hassasiyeti şehit ailelerine göstermediler.''

Devletin anahtarı Türk milletinde

15 Temmuz darbe kalkışmasının diğer darbelerden çok başka olduğunu vurgulayan Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu,”Felç stratejisi ile ilerleyen FETÖ eğer zamanlamada kayma olmasaydı başarılı olacaktı. Fakat millet darbeyi engelleyerek devletin anahtarlarını çetelere değil millete teslim etti” dedi.

'Türkiye’yi zayıflatmak istediler'

O dönem Türkiye’nin yoğun biçimde istikrarsızlığa itilmek istendiğini belirten Tokmakoğlu, “Başta PKK, YPG, DAEŞ gibi terör örgütleriyle baskı altına alınmak istenirken, bir de (onların ifadesiyle) Askeriyeye, Adalete ve Mülkiyeye yönelik “kumpaslar” kurulmuştu. Bunların neticesinde yapılmak istenen Türkiye’yi iyice zayıf düşürmek olabilirdi. Bu “zayıf düşürülmüş Türkiye” beklentisi, üzerinde emeli olanlara zemin verecek türdendi. Neyse ki Millet duruma el koydu ve darbe girişimini canı pahasına önledi” ifadelerini kullandı.

'Öldürülecekler listesinde ben de vardım'

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin FETÖ’yü destekleyip korumasının Haçlı ruhunun yeniden canlandığının açık ve net örneği olduğuna dikkat çeken Terör Uzmanı Dr. İmbat Muğlu, “Görev yaptığım yıllarda ve sonrasında sivil hayatım her alanında FETÖ terör örgütünün her türlü zulmüne maruz kaldım. Eğer o gece güçlü liderimiz Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan ve milletimiz olmamış olsaydı ve bu hainler başarı elde etselerdi öldürüleceklerin listesinde bende vardım” şeklinde konuştu.

'Hepsi söz birliği etti'

Hedef İslam’ın son kalesi Türkiye’ydi diyen Muğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“İslam’ın tüm düşmanları adeta bir anda birlik oluveriyor. Devletimizi cepheden yıkamayan, bu yolla gayesine ulaşamayacağını anlayan küffâr son çare olarak kaleyi içeriden yıkmaya çalışmış, yaklaşık 40 yıldır bu doğrultuda netice alabilmek için ellerinden geleni yapmışlardır. Ancak bu Müslüman millete nüfuz edemedikleri için bir türlü nihai darbeyi vuramamışlardır. Darbe öncesi, darbe anında ve devamındaki günlerde ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin bu katil, hain teröristleri desteklemesi; bu hainleri korumak için el birliği ve söz birliği yapmış olması; Haçlı ruhunun yeniden harekete geçtiğimin açık ve net örneğidir. 15 Temmuz ve sonrasında ABD, Avrupa hepsi söz birliği etti, darbeyi kınamak bir tarafa darbeci hainleri korumak için seferber oldular. “Türkiye’yi NATO’dan, çıkartalım!”, “AB’den atalım!” diye konuşmaya başladılar.”

'Türkiye’nin yükselen etkisi korkuttu'

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada büyük güçlerin etki alanlarının daralmasının rahatsızlık verdiğini belirten Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “Buna karşılık Türkiye’nin etki alanının genişlemesi hem Batılıları, hem de bölgedeki hanedan idarelerini, diktatörlükleri ve otokratik yönetimleri rahatsız ediyor. Esasen bu darbe spesifik olarak Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için yapıldı. Darbeyi planlayanlar Erdoğan’ın devrilmesini istiyorlardı. Amaç, hem Erdoğan’ın şahsını hem de misyonunu etkisiz kılmak idi. Türkiye’yi tıpkı Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi Batının uydusu haline getirmek istiyorlardı. Darbe teşebbüsünün gerisinde ABD’nin olduğu gün gibi aşikardır. Ezoterik/okültist FETÖ teşkilatı da darbeden sonra etliye sütlüye karışmayan Amerikancı İslam anlayışının temsilcisi olacaktı” şeklinde konuştu.