MİLAT, sevgi ve saygı diliyle

Gazetemiz MİLAT 10 yaşında.

Bu anlamlı günde, bizi binlerce mesajla tebrik eden gönül dostlarına milyonlarca teşekkürü borç biliriz.

Sosyal medyada, “#Milat10Yaşında” fırtınası estiren okuyucularımıza sevgi, saygı ve şükranlarımızı arz ederiz.

Muhterem Ali Adakoğlu öncülüğünde başlatılan bu meşakkatli yolculuğa elimden geldiğince katkı sağlamaya çalıştım.

Ömür dediğin ne ki…

Daha dün gibi, 4 yıl olmuş MİLAT’ya yazmaya başlayalı.

MİLAT, kültür ve tefekkür dünyamız için, etkisini “yavaş yavaş” gösteren bir “ilaç” gibi.

Bu gazetenin Muhterem Ahmet Gayberi önderliğinde faaliyet gösteren “emekçi” kadrosu, eldeki imkânların son derece kısıtlı olmasına rağmen gecelerini gündüzlerine katarak büyük işler yapmışlardır.

MİLAT’ın güçlü yazar kadrosundaki kıymetli mütefekkirlerimizin yazıları; özellikle bol bol okuyan, tefekkür eden, dünyanın ve ülkenin nereye gittiğine dair “ilmî” tartışmalarda yer alan kesimler tarafından ilgiyle takip edilmektedir.

MİLAT, bütün sayfalarında, “muvazene”nin hâkim olduğu, güzel mesajları güzel üslup ile verme hassasiyetinin öne çıktığı bir “tarz”ı yansıtmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz’in (SAV), “ Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz!” emri doğrultusunda, “Sevgi ve Saygı Dili”ne itibar etmiştir

MİLAT.

Günlük tartışmalar, gündemdeki olaylar elbette gazetelerinzöncelikli “faaliyet” alanlarıdır.

Bununla birlikte, “gündeme esir olan” bir gazete de, söylenenleri tekrarlamaktan ya da söylenenlere karşı çıkmaktan öteye gidemez.

Politikanın savrulmalarından birebir etkilenir ve tutarlılığını kaybeder.

“Tefekkürün Kalesi MİLAT” elbette bir “siyasi çizgiye” yakınlık duymaktadır, bu da son derece tabiidir.

Gazeteler ve gazeteciler boşlukta yaşamazlar ve “tarafsızlık” diye bir şey de yoktur.

Burada önemli olan “adil” olabilmek, yanlışı yapan “senden de olsa” vaktinde ve uygun zeminde, uygun üslupla ifade edebilmektir.

Söylemememiz gerekirken söylediklerimizden de, söylememiz gerekirken söylemediklerimizden de mesulüz.

MİLAT, bir yandan ülkenin “yerli ve milli” hamlelerini desteklemekte, diğer yandan da “Aileye Dinamit” niteliğindeki “Batı Orijinli” düzenlemelere karşı çıkmaktadır.

Birçok alandaki atılımları ayrıntılı haberlerle okuyucularına duyurmakta…

“Kültür ve Eğitim” alanındaki sıkıntılara vurgu yapmaktadır.

Destek verirken de, karşı çıkarken de “üsluba” azami dikkat göstermekte…

Mecelle’de de altı itinayla çizilen “Usul Esasa Mukaddemdir”, yani “Usul Esastan Önce Gelir” inceliğini göz ardı etmemektedir.

Zira…

Yanlış üslupla savunmak, savunulana fayda sağlamaz, aksine zarara yol açar.

Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder.

MİLAT Gazetesi, yayın hayatı boyunca, “kaş yapayım derken göz çıkartma” noktasına düşmekten uzak kalmıştır.

Bunu yaparken de, bir günlük gazetenin temel vasıflarından biri olan “hızlı, özel ve etkili habercilik” çabasından da geri durmamıştır.

Bir günlük gazetenin kurulması, ayakta tutulması, tanıtılması ve büyütülmesi yolculuğu “dile kolay” gelebilir lâkin biliniz ki dünyanın en zor işlerinden biridir.

Hele hele, sorumlu gazetecilik anlayışıyla hareket eder ve “Bu dünyanın bir de öbür tarafı var!” bilinciyle yol almaya çalışırsanız işiniz bin kat daha zordur.

Bu yolda yürüyenler, binbir türlü güçlüğe, en ağırı da “haksızlığa” göğüs germek durumundadırlar.

MİLAT, “önce inancım ve ülkem” anlayışıyla, kan tükürürken “kızılcık şerbeti içtim” diyebilenlerin gazetesidir.

MİLAT, muvazeneyi elden bırakmayan bir Gazete olarak 10

Yaşında.

“Doğruya doğru yanlışa yanlış” diyebilen bir Gazete olarak 10 Yaşında.

“Tefekkürün Kalesi” MİLAT 10 Yaşında.

Hayırlı olsun bütün dostlara.

Başta bu gazetenin ayakta kalmasına ve binbir güçlüğü aşarak büyümesine vesile olan okuyucularımız, izleyicilerimiz olmak üzere herkese yürekten teşekkürü borç biliriz.

Bizim dualarımız sizlerle.

Sizin dualarınız da bizlerle olsun kıymetli dostlar.