Meydan Doğumevi'nde çocuk mezatı
Cahit HINISLIOĞLU/İstanbul
Milyonlarca insanı ATV ekranlarına kilitleyen ve seyir rekorları kıran "Esra Erol'da" evlatlık verilen çocukların köklerini bulma meselesi masaya yatırıldı ve korkunç gerçekler tek tek ortaya çıktı.
Türkiye'nin kanayan yarasına parmak basan Esra Erol'da da; anne ve babalarından bihaber büyüyen veya evlatlık verilen çocukların, ailelerini bulma çabaları ile başlayan yayın, bir gerçeği gün yüzüne çıkardı.
1984 yılında Adana Meydan doğum hastanesinde dünyaya gelen, Kerime ve Salim Ongun adlı ailenin evlatlık olarak aldığı Reşit isimli vatandaşın ailesini bulmak için Esra Erol'da yayına katılmasıyla birlikte Türkiye bir gerçeği ile daha yüz yüze kaldı.
Doğumevi mi mezat pazarı mı ?
Adana Meydan Doğumevi'nde 1985 yıllarında başlayan şaibeli doğumlar, öldü denilen bebekler, o günkü hastanede Başhekimden, doktora, hemşireden ebelere varan, dahası hastanede karanlık kişilerin bebek üzerinden ticaret yaptığı iddialarıyla başlayan ve tüyleri ürperten olaylar gün geçtikçe artarak devam ediyor.
Bugün o hastanede olan bitenlerin sayısı hala gizemini koruyor. Konuya muhatap kişilerin "Esra Erol'da" yı arayıp hikayelerini anlatmasıyla çocukların acıklı hikayeleri de tek tek ortaya çıkıyor.
Cevap bekleyen korkunç iddialar
İddialarda o kadar korkunç gerçekler yatıyor ki; çocuğu olmayan aileler o hastaneyi kullanıyor. Hastane tam bir mezat pazarı gibi çalışıyor. Doğumdan çıkan bebekler gayriresmi bir şekilde elden ele dolaşıyor. Çocuğunu canlı dünyaya getiren annelerin çocukları sırra kadem basıyor. Meydan Doğumevi'nde kirli eller çocukların üzerine siniyor. Çocukları doğuran anneye değil, bedeli ödenen anneye veriliyor. Böylece büyük bir pazarda çocuklar sermaye ediliyor.
Çocuğunu almak isteyen ailelerin kendilerine öldü denilerek verilmeyen ölü! çocuklarını almak isteyen aileler bir türlü susturuluyor. Hastaneyi şikayet için gidilen Emniyet birimlerinde havanda su dövülüyor, veya yapılması engelleniyor. Bebek satışlarından kazanılan paralar çete üyelerince pay ediliyor? Yurtdışına satılan veya verilen çocukların durumu ise hala gizemini koruyor. O yıllarda tutulan hastane kayıtlarının gerçeği yansıtıp yansıtmaması da yapılacak inceleme ile netlik kazanacak. Bu olayların olduğu yıllarda hastane kadrosunda çalışanların bir kısmı bilgi verirken büyük bir kısmı ise sessizliğini koruyor. Elini kolunu sallayarak toplum içerisinde geziyor.
Çocukların hayatları dramlarla dolu
O gün hastane çalışan bazı personellerin şahit oldukları ve bugün itirafları ile gün yüzüne çıkan bu gerçeklerden nasibini alanların hayatları ise hala büyük yara ve izlerle dolu. O gün ailelerinden habersizce koparılanların bazıları şanslı bazıları ise hala köklerinden habersiz yaşıyor. Şansları yaver gidenler ise yıllar sonra korkunç gerçeklerle karşılaşıyor. Programa katılan mağdurların hikayeleri kan donduruyor.
Ailelerinden kopartılan ve hayatın bir cilvesi olarak birbirini tanıyan kardeşlerin sevgili olmalarından tutunda, evlenmek için birbiriyle kaçıp son anda kardeş olduklarını anlayan kardeşlerin, Köksüz büyüyüp koca bir ömürde yalnız kalan, ailelerinden bihaber yaşayan onlarca köksüzün hazinli hikayeleri seyredenlerin yüreğini parçalıyor.
Kendi egolarını ve cüzdanlarını dolduran vicdani sorumluluklarını unutan, adeta taşlaşmış kalplere sahip olan bu mahluklar ise hala aramızda yaşıyor.
Adli makamlar harekete geçmeli
Programa katılan yüreği yanık anne ve babalar, boynu bükük kim olduklarını bilmeyen yaşını başını almış gençler, herkes birbirini suçlarken, bu olaya karışan veya suçlanan kişilerin isimleri belli iken, devam eden programdaki konuyu ihbar olarak görüp ilgili makamlarca somut bir adım atılmaması da bir o kadar üzücü.
Çocuk ticareti yapan çete kurulmuş
İddialar o kadar büyük ki, Meydan Doğumevi'nde büyük bir çocuk ticareti yapılmış. Yine iddialara göre 200-300 çocuk o yıllarda o hastanede faili meçhul olmuş. Dünyaya gelen çocuklar annelerinden ve ailelerinden koparılarak evlatlık edinmek isteyen ailelere yüklü paralar karşılığında satılmış. Bu ticaret yapılırken de kayıtdışı ilişkiler kurulmuş. Bazen çocuğu olmayan ailelere, bazen akrabalarına bazen komşularına bazen de o gün Adana İncirlikte görev yapan yabancı uyruklu ailelere dahi bu çocuklar satılmış.
Bakanlıklar harekete geçmeli
Konuya muhatap aileler, özellikle ATV'nin yayınlarının biran evvel ihbar sayılması ve bu toplumsal sorunun üzerinde ciddiyetle durulmasını gerektiğini savunarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın biran evvel soruşturma başlatmasını bekliyor.
O gün Adana'da bu iddialarla ilgili uzaktan yakından ilgisi ve ilişkisi olan kim varsa soruşturma kapsamında tespit edilmesi, delil yok etme veya yurtdışına kaçmalarına karşı adı geçen şüpheli kişilere soruşturma kapsamında yurtdışı yasakları ile banka hesapların tebliğ konulmasına kadar birçok yaptırımın başlatılmasını isteniyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.