Mevlana''nın hanımına sevgisi
"Sen benim; Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin...
Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin.
Sen benim; yalandan ve sahteden kaçışım,
Riyadan bıkışım, gerçeği arayışımsın...
Ve nihayet doğrunun tadına varışımsın.
Sen benim; haksızlığa ve zulme baş kaldırışım,
Mazluma kucak açışım, zalime düşmanca bakışımsın...
Ve mağdurdan yana tavır alışımsın.
Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin...
Ve kapanmayan avuç içimsin.
Sen benim; hayat ve kaderle inatlaşmam,
Ekmek için kavgam, bitmek tükenmek bilmeyen davamsın...
Ve zorluklara karşı yılmayışımsın.
Sen benim; menfaate ve çıkara tepkim,
Almak için verene öfkem, ille de karşılık bekleyene lanetimsin...
Ve alayına isyan edişimsin.
Sen benim; ahlaksızlık ve yozlaşmayla mücadelem,
Para için kendini satana küfredişim, başkalaşana verip veriştirişimsin...
Ve eskiyi özleyişimsin.
Sen benim; duygusal yaradılışım,
En ufak şeyi kafaya takışım, kolay unutamayışımsın...
Ve bundan bir türlü sıyrılamayışımsın.
Sen benim; sonsuz sadakatim,
Merhametim, hissiyatım, şefkatimsin...
Ve aman diyene yüz çevirmeyişimsin.
Sen benim; her şeye rağmenim,
Asla pes etmeyişim, başımı öne eğmeyişimsin...
Ve ümidimi yitirmeyişimsin.
Sen benim; yaşama ülküm,
Namusa olan düşkünlüğüm, namussuzluğa küskünlüğümsün...
Ve gururum, onurumla olan bütünlüğümsün.
Sen benim; karakterim ve kişiliğim,
Fikrim, hissimsin...
Ve hayata bakışımsın."
Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hanımı, aldığı bu güzel cevap karşısında büyük bir şok yaşar. Sorduğuna hem mest, hem de pişman olmuştur. Fakat zamanı geriye götürmek artık mümkün değildir. Her ne kadar Mevlana'nın hanımı da olsa, uzun bir süre aldığı bu muhteşem cevabın etkisinden kurtulamamıştır.
***
"İnsanlar arasında Allah'ı bırakıp da O'na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah'ı severcesine severler. Mü'minlerin Allah'a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah'ın olduğunu ve Allah'ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!"
(BAKARA, 165)
***
"Üç özellik vardır, ki bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını alır: Allah ve Resulunu her şeyden fazla sevmek. Sevdiğini yalnızca Allah için sevmek. Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek."
(Buharu00ee, u00ceman 9)
***
ŞEHİR VE MEDENİYET
İslam dinini yaymaya gelen erenin semti
Karacaahmet: Bizans devrinde Anadolu'ya Hacı Bektaşi Veli tarafından İslam dinini yaymak için gönderilen Anadolu erlerinden Karaca Ahmet Sultanın dergahının burada olmasından dolayı bu ismi almış.
Kartal: Tarihin eski dönemlerinde küçük bir balıkçı köyüydü. İlk defa sahilde balık avlamak için gelip buraya yerleşen Kartelli isminde bir balıkçıdan dolayı buraya Kartal denildiği kabul edilmektedir. Öte yandan Bizans zamanında liman önemi taşıyan bu beldeye Kartalımın denildiği de bilinmektedir.
Küçükçekmece: Osmanlı dönemine kadar "Rhagion" olarak geçen Küçükçekmece adı bölgenin Osmanlı imparatorluğu'na geçmesiyle değişerek "Çekme-i Sagir" daha sonra da "Çekme-i Küçük" olarak değişmiş.
Maltepe: Bizans döneminde "Bryas" veya Latince "Uri- as" olan semtin bir diğer adı da "Pelekanon" du. Maltepeye nasıl dönüştüğü hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor.
***
NÜKTE
Acele iş
Nasreddin Hoca, bir gün eşeğe binmiş yolda giderken, eşek birden koşmaya başlamış.
Kontrolünden çıkan eşeği durdurmaya çalışsa da hoca, başarılı olamamış.
Eşeğin sırtında iken hocanın rüzgar gibi geçtiğini görenler:
"Hayırdır hocam, bu telaş da neyin nesi, ne tarafa böyle?" diye sormuşlar.
Hoca, geride bıraktığı topluluğa eşeğin sırtından başını geri çevirerek şöyle cevap vermiş:
"Merak edilecek bir şey yok. Eşeğin acele bir işi çıktı da, birlikte oraya gidiyoruz."
***
DAĞARCIK
BUKALEMUNLARIN DİLİ
* Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat uzundur.
* Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.
* Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962)
* Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.
* Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.
* Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.
* Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.
* "Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.
* Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.
* Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.
HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.