Meleklerin yıkadığı sahabe kimdir?
Hemen her bir sahabenin dikkat çeken bir özelliği bulunuyor. Bunlar hadislerle bizler kadar ulaşmış. Sahabeleri tanımak adına bunları araştırıyor. Peki meleklerin yıkadığı sahabe kimdir? İşte meleklerin yıkadığı sahabe Hanzala bin Ebi Amir...
Medineli Eshâbın meşhûrlarından şehîd ve meleklerin yıkadıkları bir zât ismi Hanzala bin Ebî Âmir bin Safi bin Mâlik olup lakabı Takî ve Gasîl-ül-melâike’dir. Medine’de Evs kabilesinden olup, kavminin eşrafından idi. Babası Ebû Âmir Peygamberimizin (s.a.v.) Medine’ye teşrif etmesi üzerine O’na (s.a.v.) düşman olmuş ve Medine’den ayrılarak, Mekke’ye gitmiş müşriklerle bir olmuştu. Bundan dolayı ona fâsık lâkabı verilmişti. Annesinin ismi tesbit edilememiştir.
Hanzala (r.a.), bi’setten evvel de îmân sahibi olup, Allah’ın birliğine inanır putlara tapmazdı. Hanîf dininde idi. Müslüman olmadan evvel inzivaya çekilmiş bir halde insanlardan uzak devamlı kendi halinde ibâdetle meşgul olurdu. Peygamberimizin daveti üzerine hemen îmân etti. Babası ile tam bir Cedel (kavga) hali ortaya çıktı. Babası îmân etmesini istemiyordu. Hanzala’nın (r.a.) doğum tarihi bilinmemekte olup Hicretin üçüncü (m. 624) yılında Uhud’da şehîd oldu.
Hanzala (r.a.) Bedir gazasında bulundu. O zaman henüz bekârdı. Bedir gazâsından bir müddet sonra Abdullah bin Übey’in, kızı Cemile ile nikâhlandı. Nikâhdan bir hafta sonra düğün olacaktı. Ertesi gün de Uhud’da Kureyş müşrikleriyle çarpışılacakti. Hanzala (r.a.) geceyi Medine’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullah’dan (s.a.v.) izin istedi. Peygamberimiz de müsaade buyurdu. Medine’ye geldi. Hanımı Cemile, (r.anhâ) ile o gece beraber kaldı. Cumartesi günü sabahleyin Uhud’a yetişmek için çok acele yola cıkdı. Yola çıkacağı sırada, Hanımı Cemile, orada l bulunan kavminden dört kişi çağırdı ve Hanzala (r.a.) ile evlendiklerini söyleyip eğer çocuk olursa Hanzala’nın (r.a.) olacağını bildirip, onları şâhid tuttu. Oradaki dört şâhid “Buna ne lüzum vardı?” diye sordular. Cemile (r.anhâ): “Rüyamda semanın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm” dedi. Rüyası hakikat olup Uhud Savaşında Hz. Hanzala şehîd oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah bin Hanzala olarak tanınan bu oğlu, Yezid zamanında şehîd edildi.
Peygamberimiz (s.a.v.) Uhud’da harp için safları düzeltirken Hanzala (r.a.) yetişti ve Eshâb-ı kirâm arasına karıştı. Hz. Hanzala bin Ebî Âmir, diğer saha biler gibi can siperâne müşriklerin üzerine atıldı. Şehidlik mertebesine kavuşmak için durmadan savaştı. Daha sonra müşrikler bozuldular, dağılıp kaçmaya başladılar. Hanzala (r.a.) Ebû Süfyân’ın önünü kesti. Atının bacaklarını kılıcıyla uçurdu. At kuyruğunu iki bacağı arasına sokup, arka ayakları üzerine çökünce Ebû Süfyân yere düştü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyân, “Ey Kureyş ben Ebû Süfyân’ım Hanzala beni öldürecek yetişin” diye sesi çıktığı kadar bağırmağa başladı. Müşriklerden birçokları Ebû Süfyânın sesini işittikleri halde canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı. Fakat Şeddâd bin Esved Hanzala’ya (r.a.) arkadan yaklaşıp haince, sırtından mızrakladı. Hanzala mukabele etmek istedi. Fakat imândan nasibi olmıyan bu müşrik ikinci bir darbe daha vurup Hanzala’yı (r.a.) şehîd etti. (3) (m. 624) Ebû Süfyân kalkarak kaçtı. Hanzala’yi (r.a.) Bedir’de öldürülen oğlu yerine öldürülmüş kabul etti.
Hanzala (r.a.) şehîd olunca Peygamberimiz “Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gürdüm.” buyurdu. Ebû Useyd Said (r.a.) diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktım. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm bunu Resûlullah’a (s.a.v.) haber verdim. Peygamberimiz (s.a.v.) hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu. O da Uhud’a çıktığı zaman Hanzala’nın cünüb olduğunu bildirdi.” Hanzala (r.a.) Uhud’a yetişmek için çok acele edip yetişememek korkusu kendini kapladığından acele ile gusl etmeyi unutmuştu.
Babası Ebû Âmir müşrikler içinde bulunduğundan Hanzala’ya (r.a.) işkence yapılmasına mâni oldu. Çünkü müşriklerin şehîd olan sahâbîlerin burunlarını, kulaklarını ve uzuvlarını kesiyorlardı. Bundan sonra Hanzala’nın adı Gasîl-ül-Melâike (Melekler tarafından yıkanmış kimse) diye anıldı. Medine’de Eshâb-ı kiramın Evs kabilesinden olanlar, Hazrec kabilesinden olanlara karşı “Melekler tarafından yıkanan Hanzala (r.a.) bizdendir” diye iftihar ederlerdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.