Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.61
Gram Altın
2934.21
BIST 100
9640.08
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Medine döneminde inen Hucurat suresi Arapça okunuşu nasıldır?

Medine döneminde inen Hucurat suresinde ahlak ve edep kuralları anlatılmaktadır. Hucurat suresini okuyana Allah''a itaat edenleri sevabı kadar sevap verilir. Peki Hucurat suresi Arapça okunuşu nasıldır? İşte Hucurat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu ile manası...
Medine döneminde inen Hucurat suresi Arapça okunuşu nasıldır?
21 Kasım 2019 12:10:00
Medine döneminde inen Hucurat suresinde ahlak ve edep kuralları anlatılmaktadır. Hucurat suresini okuyana Allah''a itaat edenleri sevabı kadar sevap verilir. Peki Hucurat suresi Arapça okunuşu nasıldır? İşte Hucurat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu ile manası...

Medine döneminde inen Hucurat suresinde ahlak ve edep kuralları anlatılmaktadır. Hucurat suresini okuyana Allah'a itaat edenleri sevabı kadar sevap verilir. Peki Hucurat suresi Arapça okunuşu nasıldır? İşte Hucurat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu ile manası...

Kısaca Konusu : Sûrede, müslümanların Allah’a ve resulüne karşı riayet etmeleri gereken edep, kendi aralarında ve başkalarıyla ilişkilerinde takınmaları gereken ahlâkî tavır konularında buyruk ve tavsiyelere yer verilmiş, müminler arasında çıkacak ihtilâfların nasıl çözüleceği açıklanmış, insanların kök birliği ve eşitliği etkili bir üslûp içinde ilân edilmiş, üstünlüğün fırsat eşitliği içinde yapılacak yarışla elde edileceği vurgulanmış, iman ve islâm kavramlarıyla ilgili önemli açıklamalar yapılmıştır. Râzî’nin, sûrenin ana konularıyla ilgili olarak yaptığı sistematik açıklama ilgi çekicidir: Bu sûrede müminler, güzel ahlâk kurallarına yönlendirilmektedir.

Riayet edilmesi gereken edep ve ahlâk kuralları ya Allah ya resulü ya da başkalarıyla ilgilidir. Başkaları ya iman, ibadet ve güzel ahlâk yolunu tutanlardır yahut yoldan sapanlardır (fâsıklardır). Doğru yolda olanlar da ya bir arada bulunurlar veya ayrı yerlerde. Böylece ahlâk ve davranış bakımından müminin karşısında beş farklı muhatap vardır. Sûrenin 1, 2, 6, 11 ve 12. âyetlerine “Ey iman edenler” diye başlanmış ve her birinde yukarıda sıralanan muhataplardan biriyle ilgili ahlâk, edep ve davranış kurallarına yer verilmiştir (XXVII, 118).

Kim Hucurât sûresini okursa, Allahü teâlâya itâat edenlerin sevâbı kadar sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)

HUCURAT SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

Bismillahirrahmanirrahim
1. Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım

2. Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba’dıküm li ba’dın en tahbeta a’malüküm ve entüm la teş’urun

3. İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym

4. İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya’kılun

5. Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym

6. Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın

7. Va’lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy’uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun

8. Fadlem minellahi ve nı’meh vallahü alımün hakım

9. Ve in taifetani minel mü’minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn

10. İnnemel mü’minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun

11. Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi’sel ismül füsuku ba’del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun

12. Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba’daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba’duküm ba’da e yühıbbü ehadüküm ey ye’küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym

13. Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün habır

14. Kaletil a’rabü amenna kul lem tü’minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy’ulahe ve rasulehu la yelitküm min a’maliküm şey’a innellahe ğafurur rahıym

15. İnnemel mü’minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs sadikun

16. Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya’lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey’in alım

17. Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn

18. İnnellahe ya’lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta’melun

HUCURAT SÛRESİ ANLAMI

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Ey iman edenler! Allah'ın ve Peygamber'inin huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir.

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinden yüksek çıkarmayın. Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi, onunla da öyle yüksek sesle konuşmayın. Yoksa farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.

3. Resulullah'ın huzurunda seslerini kısan kimseler, Allah'ın gönüllerini takvâ için imtihan ettiği kimselerdir. Onlar için mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.

4. Resulüm! Sana odaların ötesinden seslenenlerin çokları düşüncesiz kimselerdir.

5. Eğer onlar sen yanlarına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

6. Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onu tahkik edin, içyüzünü araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da, sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

7. Biliniz ki Resulullah aranızdadır. Şayet o birçok işlerde size uysaydı, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde süsledi. Küfrü, fıskı ve isyanı da çirkin gösterdi. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.

8. Bu, Allah'tan bir lütuf ve nimettir. Allah çok iyi bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.

9. Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa, hemen aralarını düzelterek barıştırın. Eğer onlardan biri diğerine saldırırsa, o zaman o saldıranla Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşınız. (Sonunda teslim olur, Allah'ın emrine) dönerse yine adaletle aralarını düzeltin ve hep adaletle iş görün. Şüphesiz ki Allah adalet yapanları sever.

10. Müminler kardeştirler. Öyleyse (dargın olan) kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin.

11. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Alay edilenler belki de Allah katında kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lâkapla çağırmayın. İnandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü addır! Kim de tevbe etmezse, işte onlar zâlimlerdir.

12. Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Zira bazı zan vardır ki günahtır. Birbirinizin kusurlarını, gizli şeylerini araştırmayın. Kiminiz de kiminizin arkasından çekiştirip gıybetini etmesin. Sizden herhangi biriniz, ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? Tiksindiniz değil mi? O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edicidir.

13. Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık ve sizi tanışasınız diye milletlere, kabilelere ayırdık. Çünkü Allah katında en üstün olanınız, Allah'tan en çok korkanınızdır. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.

14. Bedevîler: "İman ettik!" derler. De ki: "Siz iman etmediniz, bâri ‘Müslüman olduk!' deyin. İman henüz kâlplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederseniz, Allah amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir."

15. Müminler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resul'üne iman etmişlerdir. Sonra şüpheye düşmemişler, Allah yolunda canları ile malları ile cihad etmişlerdir. İşte onlar sâdıklardır.

16. De ki: "Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir."

17. Onlar İslâm'a girdikleri için sana minnet ediyorlar. De ki: "Müslüman olmanızı benim başıma kakmayın. Eğer doğru kimseler iseniz, aksine sizi imana erdirdiği için Allah size minnet eder."

18. Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin