Mahmud Abbas ne söyledi…
Gürkan DEMİR
Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas, 15 Ağustos’ta TBMM’de konuşma gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce Abbas’ın davet edildiğini lakin davete icabet etmediğini dile getirmişti. Hamas lideri İsmail Haniye’ye İran’da suikast gerçekleştirilmesinin ardından Abbas’ın Türkiye’ye geleceği ve TBMM’de konuşma yapacağı söylenmişti ve nitekim Abbas, bu sefer daveti geri çeviremeyerek gelip konuşma yaptı. 88 yaşındaki Abbas, TBMM kürsüsüne Bekir Bozdağ’ın elini tutarak yürüdü.
ABBAS KİMDİR?
Mahmud Abbas’a biraz yakından bakalım ve ardından TBMM’de yaptığı 45 dakikalık konuşmanın satır aralarına değinelim. Abbas, Yaser Arafat ile arasındaki ayrılıklar sonrasında siyasi yükselişe geçti. 2005’te seçimle Filistin devlet başkanı seçildi. Ardından da Filistin’de seçim yapılmadı ve o günden beri devlet başkanlığı görevini sürdürüyor. Aslında Abbas’ı farklı kılan politika tercihiydi. Abbas, ılımlı bir siyasetle Filistin devletinin çıkarlarını koruduğu bir politika çizdiğini iddia etmekteydi. İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve ABD Başkanı Bush ile olan görüşmesi ve daha sonraları Netanyahu ve eşi ile gülerek sohbet ettiği görüntüler, Abbas’ın peşini hiç bırakmadı. Abbas, Hamas tarafından İsrail’in gizli ortağı olarak bile anıldı.
KONUŞMASININ SATIR ARALARI
Peki, TBMM’de yaptığı konuşmada Abbas neler söyledi ve söylediklerin satır aralarında neler saklıydı?
Öncelikle sözlerine “Konuşmama İsrail'in saldırıları ve soykırım suçu nedeniyle şehit olanlara rahmetle başlamak istiyorum. Bunların sonuncusu da İsmail Haniye'ye yönelik işlenen suçtur. Ve sizleri çok değerli kardeşlerim, Haniye'nin ve Şehitlerin ruhuna Fatiha okumaya davet ediyorum” diyerek başladı. Abbas, Haniye’nin Doha’daki cenaze törenine katılmamıştı. Abbas’ın cenazeye katılmamasının nedeni olarak can güvenliğinden duyduğu endişe ve çizdiği ılımlı imaja zarar vermemek istemesi gibi nedenler ortaya atılmıştı. Halbuki Abbas’ın devlet başkanlığı sırasında Haniye de başbakanlık yapmıştı. Birbirilerini tanıyan çalışma arkadaşlarıydı -kısa süreli de olsa-. Sözlerine Haniye’ye rahmet okuyarak başlaması çok beklendik bir başlangıç olmadı lakin bu şaşkınlık olumlu bir şaşkınlıktı.
Abbas, konuşmasının birçok yerinde Türkiye’ye yönelik övgü dolu sözler ve teşekkürlerde bulundu. Türkiye’nin Filistin meselesindeki öncü rolü, uluslararası toplumdaki çabaları, İsrail’e yönelik yaptırımları, Gazze’ye yönelik insani yardımları bu takdirlerin başlıca nedenleri arasındaydı. Ayrıca Abbas, Kudüs’ün Peygamber emaneti olduğunu vurguladığı kısımda TBMM üyelerine dönerek “Kudüs’e ‘Kudüs-ü Şerif’ ismini siz vermiştiniz” dedi.
'GAZZE’NİN %70’İ YOK EDİLDİ'
Gazze’deki mevcut durumla ilgili de önemli açıklamaları vardı Abbas’ın. Abbas, 7 Ekim’den bu yana Gazze altyapısının 3’te 2’sinin yerle bir olduğunu, şehrin %70’inin yıkıldığını söyledi. İsrail soykırımında kadın, çocuk ve yaşlıların çoğunlukta olduğu 40 bin kişinin hayatını kaybettiği, 10 bin Gazzeli’nin kayıp olduğu ve 90 binin üzerinde yaralı olduğu yine Abbas’ın notları arasındaydı.
Abbas “Gazze’siz Filistin olmaz”, “Filistin devleti Gazze’den sorumludur” diyerek Gazze’yi yeniden ihya edeceklerini dile getirdi. Tabi ki bunu Filistin olarak yapmaları maddi açıdan neredeyse imkansız. Abbas yönetimi altındaki Batı Şeria’da memur maaşlarının ödenmesi konusundaki krizi hatırlarsınız. Şüphesiz Gazze’nin yeniden yapılandırılması ancak uluslararası toplumun ortak katkısı ile sağlanabilir. Lakin İsrail’in başlattığı soykırım, Gazze’yi tamamıyla yerle bir etmeden önce durdurulmalı ki yeniden inşa edilebilecek bir Gazze ve üzerinde yaşayabilecek Gazzeliler olabilsin.
Abbas, TBMM kürsüsünden uluslararası sistemin adaletsizliğine de değindi. Abbas, Filistin’in 120 uluslararası anlaşmaya taraf olduğunu ve İsrail aleyhine çıkan 80 kararın bulunduğunu söyledi. Hatta İsrail’deki Yahudilerin bile %40’ının yaşananlar karşısında İsrail hükümetini suçladığını dile getirdi. Lakin başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine kararın ABD tarafından 3 kez veto edilişi ve özellikle Batı dünyasının ekseriyetle İsrail’i desteklemeleri, uluslararası sistemdeki adaletsiz yapıyı gözler önüne seriyor.
ABBAS’TAN HAMAS’A MESAJ
Abbas’ın konuşmasındaki bir başka mesaj da Hamas’a yönelikti. Abbas, güvenlik ve askeri politikalar yerine siyasi çözümler ve uluslararası hukukun uygulanması gerektiğini vurgulayarak “Barışçıl halk direnişlerinden yanayız. İmkanlarımız bundan öte değil” dedi.
Abbas, sözlerinde Hamas’ı işaret ederek “Ulusal Filistin Birliği düşman karşısında zafere ulaşmanın en kısa yoludur. Ulusal birlik sağlanmadıkça huzura ermeyeceğiz." dedi. Abbas’ın hem uluslararası hukukun işlemediği yönündeki sözleri hem de ısrarla bu yolu deneyerek barışa ve çözüme ulaşma politikası ise oldukça çelişkili görünüyor. Nitekim bu politikası nedeniyle Abbas, soykırımın gerçekleştiği Filistin topraklarının ‘ılımlı devlet başkanı’ olarak anılıyor.
ABBAS GAZZE’YE GİDECEK
Tüm konuşmasında şüphesiz en dikkat çeken yer ise Abbas’ın Gazze’ye gideceğini ilan etmesi oldu. Abbas, “Önümüzde çözüm kalmadı. Tüm ekibimle birlikte Gazze’ye gideceğim” dedi. Hamas ile Abbas yönetimi arasındaki ayrılıklar nedeniyle defalarca kan dökülmüştü. Şimdi Abbas’ın, ekibi ile birlikte Gazze şeridine gitme kararı son derece beklenmedik bir hamle oldu. Abbas, sözlerinde birçok kez “bedeli ne olursa olsun” diyerek bu konudaki ciddiyetini vurgulamak istedi. Nitekim sözlerini bitirirken “ya zafer ya şehadet” diyerek işgalin sona ereceğini dile getirdi.
TBMM OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
Abbas’ın konuşmasının dışında bir de TBMM’nin hazırlıklarına da değinmek gerekir. TBMM, olağanüstü çağrıyla Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından toplandı. Hem TBMM üyelerinde hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberinde locada bulunan isimlerin boyunlarında Filistin ve Türk bayraklarının bulunduğu atkılar yer aldı. AK Parti grubunun ön sırasında İsmail Haniye’nin fotoğrafı konuldu. Abbas’ın konuşmasının ardından TBMM başkanı Kurtulmuş, Netanyahu’yu kastederek “24 Temmuz'da ABD senatosunda bir savaş suçlusu, aynen böyle meclis kürsüsüne çıkarak, her noktası ve her cümlesi yalana dayalı şov olan bir konuşma yapmıştı” dedi. Ardından da Kurtulmuş “Bugün burada Mahmud Abbas'ın her cümlesinde hakikati ve Filistin davasını ifade ettiği bu güzel konuşması dolayısıyla her biriniz adına yürekten teşekkür ediyorum" diyerek oturumu sonlandırdı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.