Mahkemeler zorbalığa pabuç bırakmaz
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Silivri'de mahkeme heyetinin tuttuğu tutanağın Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğü iddiasının yalan olduğunu belirterek, ''Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, zorbalığa ve dayatmaya pabuç bırakmazlar'' dedi.
Kamuoyunda ''4. Yargı paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri 1. bölüm üzerinden sürüyor.
Bakan Ergin, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün, ''Mahkeme heyetinin tuttuğu tutanağın Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğü'' iddiası üzerine ''Bu yalan bir ifadedir. Oraya emniyet birimlerinin, İçişleri Bakanlığı'nın görgüleri getirilmiştir. İçişleri bürokratlarının getirdiği bilgiler paylaşılmıştır. Mahkemenin tuttuğu tutanağı şu ana kadar ben bile görmüş değilim. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, zorbalığa ve dayatmaya pabuç bırakmazlar'' dedi.
Silivri'de yaşanan olaylara ilişkin fotoğrafları gösteren Bakan Ergin, ''Şu tabloya müsaade etmezler. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri şu resimdeki zorbalığa asla göz yummaz. Şu resimde görülen kamunun malını, jandarma ve polisi tepeleyerek mahkeme salonuna girmeye çalışanlara kamu görevlileri müsaade etmez. O salon 450 kişilik bir salon. O salonun içine 15 bin kişiyi koyamazsınız. O salonda duruşmanın salimen yapılmasına yetecek kadar misafir ve görevliler, taraflar olur. Her kurumun bir kuralı var. İlgililer de bu kurallara uymak zorundadır. Milletvekili olmak, o kuralları çiğneme hakkını kimseye vermez'' diye konuştu.
''1999'dan bu yana zaman zaman görüşmeler yapıldı''Ergin, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken de terör örgütü ele başıyla, Türkiye'ye getirildiği 1999 yılından bu yana zaman zaman görüşmeler yapıldığını söyledi.
Ergin, ''Bu görüşmeler nedeniyle 1999 yılında örgüte bağlı silahlı unsurlar yurt dışına çıkış girişiminde bulunmuşlardır. Bazı sıkıntılardan mütevellit süreç akamete uğramıştır ve maalesef bugüne kadar sorun süregelmiştir'' diye konuştu.
CHP'nin terör ve Kürt sorununa ilişkin çok sayıda raporu olduğunu hatırlatan Ergin, ''Devletin elinde olan imkanı kullanmaması görevi ihmal olur. Türkiye'yi gelecekte bu problemden arındırmak bu ülkeye sevdayla bağlı olanların işidir'' dedi.
Sorunun Türkiye'nin doğusundakilerin de batısındakilerin de canını yaktığını dile getiren Ergin, amacın silahların tamamen devre dışı bırakılması olduğunu vurguladı. Ergin, ''Belli bir mesafe alınırsa hukuk sınırları içinde sürecin sonlandırılması çalışmaları gelecektir'' diye konuştu.
''Öcalan'ın mektuplarına da aynı uygulama yapılıyor''CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektuplarından bahsederek, bu mektuplara diğer mahkumların mektuplarında olduğu gibi ''görüldü'' damgası vurulup vurulmadığını sordu.
Adalet Bakanı Ergin, İnce'nin sorusunu, ''İmralı'daki uygulamaların tamamı, 370 ceza infaz kurumundakilerle bire bir aynıdır. Mektuplarda, yazışmalarda kontrol olmadan hiçbir işlem yapılmaz. Oraya gidenler de kontrol edilir, çıkanlar da kontrol edilir. Görüşmeye gidenler kendileri cevapları getirmezler, notları götürmezler. Silivri'de, Sincan'da, İzmir'de ne varsa, İmralı'daki F tipi cezaevinde de o var. Farklı bir uygulamamız yok'' diye cevapladı.
İnce'nin, ''Damga yok'' sözleri üzerine Ergin, ''Yapılan bütün işlemler kayıt altındadır. Hiçbir eksiğimiz yok'' dedi.
Tutanak mahkeme başkanı dışında kimseye verilmediİçişleri Bakanlığının internet sitesinden de dün bir haber sitesinde, ''CHP'li Özgündüz'den Barikat Savunması'' başlığıyla verilen, ''Jandarma tarafından Silivri Cezaevi Kampüsü'nde görülen davada geçen olaylara ilişkin, saat 14.30'da tutulan tutanağın saat 15.30'da toplanan Bakanlar Kuruluna kim tarafından ve neden gönderildiği'' yönündeki haberlere ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde önceki gün görülen dava öncesinde, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nın duruşmanın güvenliğini sağlamakla görevlendirilen jandarma personeline, duruşma sırasında meydana gelebilecek olaylarla ilgili tutanak tutulması talimatını verdiği belirtildi.
Duruşma salonunda meydana gelen olayların adli olay niteliği taşıdığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Adli bir olayla ilgili olarak hazırlanan tutanağın yetkili merciler dışında herhangi bir makama verilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda, duruşmanın güvenliğini sağlamakla görevli jandarma personeli tarafından tanzim edilen tutanak, duruşma sonunda mahkeme başkanına teslim edilmiştir. Jandarma tarafından duruşma sırasında tanzim edilen tutanak, mahkeme başkanından başka herhangi bir kişi veya kuruma verilmemiştir.''
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.