Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2961.05
BIST 100
9668.22
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Mağdurlardan KÖZ davasına müdahillik talebi

FETÖ terör örgütünün Tahşiye kumpası ile 17 ay hapis yatan Mustafa Kaplan; Ankara 4 Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Kemalettin Özdemir hakkında açılan FETÖ/PDY davasında KÖZ aleyhinde müşteki olarak katılma talebinde bulunacak.
Mağdurlardan KÖZ davasına müdahillik talebi
23 Aralık 2024 11:44:05
FETÖ terör örgütünün Tahşiye kumpası ile 17 ay hapis yatan Mustafa Kaplan; Ankara 4 Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Kemalettin Özdemir hakkında açılan FETÖ/PDY davasında KÖZ aleyhinde müşteki olarak katılma talebinde bulunacak.

FETÖ ve KÖZ mağduru gazeteci yazar Mustafa Kaplan mahkemeye sunduğu müdahillik dilekçesinde örgütün oluşturduğu mağduriyetler hakkında da detaylı bilgiler veriyor.

Kaplan, KÖZ davasına müdahillik nedenini şöyle belirtiyor:

“Hakkında kamu davası açılan ve yargılaması ilgili mahkemede devam eden sanık Kemalettin Özdemir’in silahlı FETÖ/PDY Terör Örgütünü kurduğu ve halen yönetmeye devam ettiğine dair tarihi süreci ve arka planlara ait bir kısım bilgileri sayın mahkemeye aşağıda arz ve izah edilmiştir. Bu konuda sanık ve suç ortağı olduğu halde halen hakkında hiçbir dava açılmayan kişilerden Mehmet Yılmaz Düşünüklü ve diğer failler ile ilgili olarak başka savcılıklara vaki ihbarlar üzerine soruşturmalar devam etmekle birlikte sayın mahkemenize bu husus kısaca arz ve izah edilmiştir:

Zira FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ülkemizde dini bozma ve milletimizin sayılı kişileri eliyle yapılan irşat faaliyetlerini kendi kanlı emellerine alet etme plan ve kumpasları dikkate alındığında, el altında halen suç işleme ve masum insanlara zarar vermeye devam ettiği ve uyuyan örgüt hücreleri eliyle sosyal medya başta olmak üzere her tülü gizli ve açık tezgah, mizansen ve kumpaslar yaparak KASTEN zarar vermeye devam ettiklerine dair eylemleri kapsamında aşağıda arz ve izah edilmiştir:

Konunun temelinde Paralel Devlet Yapılanması olmakla birlikte, bu hedef aslında Paralel Din Yapılanmasını kurabilmek için örgütü kuran mihraklara gerekli bir aparattı. Devlet içinde paralel yapılanmaya giden bu terör örgütü aslında milletimizin bin yıllık inancını temelden sarsmaya odaklanmıştı. Bu yapılanma için de, ülkemizde en aktif dinî yapı olan Nurculuk içine yerleştirilmişlerdi.

Ter temiz Kur’ân ve iman hizmeti amaçlı ortaya çıkan Nurculuk cereyanı, Bediuzzaman Said Nursî, Albay İbrahim Hulusi Yahyagil ve Molla Muhammed Doğan silsilesiyle müstakim devam ediyordu. Nitekim terör örgütünün kurduğu bütün paralel dinî gruplar FETÖ’ye yardım ve yataklık yaptıkları hâlde, cereyanın müstakim takipçisi Molla Muhammed Doğan ve ders arkadaşları, örgütün en güçlü olduğu devirlerde Tahşiye Yayınları üzerinden kitaplar neşrederek ve yurt sathında Kur’ân dersleri yaparak FETÖ ile ilmî mücadele yürütmüşlerdir. Bu yüzden de örgütün devlet içindeki uzantıları eliyle Tahşiye Kumpasına ma’ruz bırakılmışlardır.

Dinler târihi içinde bozguncu Pavlos ve Abdullah ibni Sebe harekâtından daha dehşetli bir din bozuculuk harekâtı bu terör örgütü eliyle uygulanmak istenmiştir. Bu, din-i mübîn-i İslâm aleyhinde yapılan asrın hıyânet projesi idi.

İslâm ümmetinin doğrudan doğruya sahih imanına, inancına yönelik yapılan bu dehşetli saldırı:

Zira İslâm dînî’nin esasatını tahrîf, tebdîl ve tağyîr etmek maksadıyla gizli ecnebî bir komite tarafından yapılan saldırıların şekli, usulü, temeli, müsebbipleri, ana maşaları, taşeron örgütleri artık net bir şekilde belli olmuş, sis perdesi kalkmıştır. Artık Kur’ân-ı azîmü’ş-şân aleyhinde sahnelenen bu dehşetli planlara, entrikalara, hîlelere karşı hem müslümanlar çok ciddî müteyakkız olmalı hem de devlet mekanizmasının bütün yetkili mercileri İslâm ümmetinin doğrudan doğruya sahih imanına, inancına yönelik yapılan bu dehşetli saldırıyı, tahrîf hareketini ber-taraf ederken, işbu dava gibi adli yoldan da bu sinsi oyun bozulmalıdır.

6 ABİ PROJESİ VE FETÖ

Demek ki dış güçlerin, kendi emellerine ulaşmak için oluşturmak istedikleri muharref bir İslâm dînîdir. İşte bu menhûs ve dehşetli maksatlarının tahakkuku için, mason cemiyetine doğrudan bağlı mutlak vekil – mutlak vâris adı altında 6 abi projesi ve bu 6 abi’nin yönlendirmesi, talimatı doğrultusunda başta fetö lideri Fetullah Gülen olmak üzere ba’zı muzır eşhâsı bu asrın ihanet ve hıyânet projesinin başına getirmişlerdir.

İşte bu dehşetli projenin, tahakkuku içindir ki; bu da’vâ’yı Kur’âniyye’nin dellâlları, hadimleri olan üstâd bediüzzaman, hacı Hulûsî bey ve Molla Muhammed; bu dehşetli ecnebî komitenin, ajanları, muhbirleri, fesat ve fitne şebekesinin başında olan sanık ve diğer FETÖ/PDY örgütü mensuplarınca -tarafınızdan iddiannamede kısmen yazılan yol ve yöntemlerde görüldüğü üzere- bir tek gün yalnız bırakılmamış, çevreleri ve en yakın ders halkaları kuşatılmış ve kendilerine her türlü kumpas, hakâret, zulüm yapılmıştır. Evet! Gündüz ortasında güneşin varlığı ne kadar bedîhî ise; artık bu mes’ele de öyle değil midir?

Görüldüğü üzere bilahere yazılı kanıt ve belgeleri de ibraz ve ispat edileceği üzere bir tarafta Hıristiyan âleminin güya rûhânî lideri Papa’nın ve dahi dünyâda muharref hristiyanlık dini adına misyonerlik faaliyetinin icrâ edildiği baş merkez bağımsız Vatikan devletinin türkiye temsilcisi George Marovitch, bir tarafta bir tefsir-i Kur’âniyye olan risalei nûr’ların içine mason cemiyeti adına idhâl ettirilen 6 abiden birisi de, ölene kadar bu terör örgütü ile hedef birliği yapan ve vefat eden Said Özdemir’dir ve sanık Kemalettin Özdemir’in babasıdır.

Bir üst akıl, bir ecnebî komite ve dış güçler doğrudan doğruya katil fetö'nün suç ortağı 6 abi ve onların dahil olduğu Paralel Yapı, risâle-i nurların hakikatini, imanın hakikatlerini tahrîf etmişlerdir.”

DİNLERARASI DİYALOG, BİR VATİKAN PROJESİDİR

Gazeteci yazar Mustafa Kaplan , terör örgütünün çok büyük önem verdiği ve islamı bozucu bir faaliyet olan Dinlerarası projesinin Katolik liderliğinin bir projesi olduğunu belirterek şu görüşleri öne sürüyor:

“İşte tam bu aşama da müvekkilerce belirtmek isterler ki; Bir Vatikan projesi olan Dinlerarasıa diyalog faaliyetlerinin ve Vatikan papazlarının sponsorluğunda ve katılımında hoşgörü adı altında düzenlenen bütün programların başoyuncuları olan katil fetö'nün suç ortağı işbu sözde 6 abidir.

Mesela, sanık ve bu 6 abiden biri olan sanığın babası Saîd Özdemir ve fetö’nün en mahrem imamlarından olan oğlu sanık Kemalettin Vatikan ve Pensilvanya emrinde çalışarak, yetiştirdikleri muhbir ve ajanları Hulûsî bey ile Molla Muhammed’in yanına, çevresine yerleştirdiler.

2010 Tahşiye Kumpasında başta 17 ay hapis yatan Molla Muhammed Doğan, Mustafa Kaplan ve diğer FETÖ mağdurları sanık Kemalettin Özdemir’in de yönetici olduğu örgüt tarafından zulme uğratılmıştır.

Celp edilecek dosyada da görüleceği üzere o kumpasta sanık ile birlikte sözde bütün 6 abi ve emrindeki ajanların ortak çalıştığı ispat edilmiştir. O dosyada ispat edilen kumpasları ile varılmak istenen amaç neydi? Çünkü o dönemde sanığın da içinde olduğu suç örgütü tarafından İngiliz ve Amerikanın tirajı en yüksek gazeteleri Molla Muhammedî neden sayfa manşetlerine bir terörist olarak taşıdılar? Hangi saikler ile Molla Muhammed, şu dehşetli zulüm ve hakarete uğratılmaktadır? Şu anda kumpastan dolayı tutuklananlar, hangi örgüt üyeliğinden tutuklu? Pensilvanyalı kardinal, Vatikan’dan aldığı emir ile Molla Muhammed olarak meşhur ve maruf Mehmet Doğan’i neden Zaman gazetesinde Samanyolu tv’de Avrupa’nın en büyük teröristi olarak göstermiştir? Geçmişte Pavlos, Abdullâh bin Sebe’ ve şimdi ise sözde 6 abi ve onların oluşturdukları FETÖ/PYD silahlı terör örgüt yuvaları daha iyi anlaşılıyor mu?

Arz ve izah edilen nedenlerle vaki şikayet ve katılma talebimizin kabülüne karar verilmesi halinde diğer failler ve tanıkları sayın mahkemeye tek tek ibraz edeceğiz.”

Ankara 4 Ağır Ceza Mahkemesi’nin FETÖ ve KÖZ mağduru gazeteci yazar Mustafa Kaplan’ın bu talebine nasıl bir cevap vereceği kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin