Kurtuluş Savaşı gazisinin İstiklal Madalyası oğluna teslim edildi
İstiklal Madalyası Kanunu'na göre, milli istiklal uğrunda hayatını kaybeden şehitler ile madalyaya hak kazandığı halde madalya almadan vefat edenlerin mirasçılarına başvurmaları halinde madalya veriliyor.
Veysel Düzcan, Birinci Dünya Savaşı sırasında 1 Kasım 1918'de Şam'da İngilizlere esir düştü. 26 Kasım 1918'de Seydibeşir esir kampına götürülen Düzcan, iki yıl İngiliz esareti altında yaşadı.
İngiltere hükümeti ile yapılan esir değişimi sonrası, Kızılay aracılığıyla 13 Aralık 1920'de tekrar birliği olan 44. alay, 3. tabur, 11. bölükte vatan hizmetine devam eden Düzcan, Kurtuluş Savaşı'nın sona ermesiyle terhis edildi.
Gazi Veysel Düzcan 1957'de Yozgat'ta vefat etti.
- "'Günlerimiz hep açlıkla geçti. Su dahi bulamazdık' dedi"
Düzcan'ın İstiklal Madalyası, yaklaşık bir asır sonra Cebeci Askerlik Şubesi'nde oğlu Hasan Düzcan'a (83) teslim edildi.
Hasan Düzcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli jandarma personeli oğlunun çabalarıyla Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Kızılay arşiv kayıtlarına ulaşarak, babasına ait bilgilerin ortaya çıkarıldığını ifade etti.
Babasının esir tutulduğu yıllarda açlık ve susuzlukla mücadele ettiğini anlatan Hasan Düzcan, şunları kaydetti:
"Babam, 'Aç kaldık, otları yedik. Otları koparmaktan ellerimiz yara oldu, burnum yara oldu. Günlerimiz hep açlıkla geçti. Su dahi bulamazdık' dedi. 'Sonuç ne oldu baba?' diye sordum. 'Oğlum, bizler düştük buraya, Allah kimseyi, bir Müslüman çocuğunu buralara düşürmesin. Sizlere de öyle bir şey göstermesin' dedi. Memleketimiz çok güzel bir memleket. Allah, Türk milletinin her zaman yüzünü güldürsün, ayaklarına taş değdirmesin."
Düzcan, babasının, esir arkadaşlarından birinin, kendisine doğru koşarken şehit edilmesinden çok etkilendiğini anlattı.
- "Biz hiçbir şey yaşamamışız"
Gazi Veysel Düzcan'ın torunu Hakan Düzcan ise madalyanın teslim tarihinin Malazgirt zaferinin 953. yıl dönümüne denk geldiğini ifade ederek, "Böylesi anlamlı bir günde dedem Veysel Düzcan'ın beratının babama takdim edilmesinin gururunu yaşıyorum." dedi.
Dedesinin yaşadıklarına ilişkin kendisine anlatılanları nakleden Hakan Düzcan, şunları söyledi:
"Rahmetli 2 yıl boyunca kaldığı esir kampında çok aç kalmış. Ben de eski askerim. O anlattıkça, onların yaşadığı açlık ve susuzluğu dinledikçe atalarımızın yaşadıkları karşısında 'Biz hiçbir şey yaşamamışız' diyorum."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.