Küresel mafya düzeni
Dünyayı kumarhane gibi yöneten küresel tefeci sistemin
kurduğu bu iğrenç ekonomik düzen yıllardır fakirleri daha fakir zenginleri daha
zengin etti ve etmeye devam ediyor.
Dünyayı önce finansal
armageddon yani küresel ekonomik çöküş, sonra siyasal armageddon ardında da
kıtlık başta olmak üzere nükleer savaşların yaşanacağı büyük armageddona doğru
sürüklemeye çalışan bir küresel mafya düzeninin kıskacı altındayız.
Amerikan sistemi, küresel/emperyal para(dolar) rejimiyle
parayı, yağmanın, sömürünün, işgalin ve ölümün aracı haline dönüştürdüğü bir
düzenek inşa etti.
Bugün de “Yeni Dünya
Düzeni” projesi doğrultusunda bir silah gibi kullanılıyor. Covid-19 bunun için
çıkarıldı. Küresel iklim palavrası bunun için var.
Dünyaya hükmetmek için tek dünya hükümetinin gerekliliğine
insanları kurnazca ikna etmek ve böylece her şeyin ve herkesin kontrolünü ele
geçirmek için "Britanya
İmparatorluğu" tarzında bir sistem öneriyorlar.
Haziran 2020'de, o
zamanlar Galler Prensi olan Kral III. Charles, WEF'in Sürdürülebilir Piyasalar
Girişimi ile birlikte “Büyük Sıfırlamayı” başlatacağını duyurmuştu.
Yani The Great Reset
2020'de Klaus Schwab ve Gates tarafından
değil resmi olarak Kral Charles
tarafından başlatıldı.
Cornell Üniversitesi'nde profesör olan Eswar Prasad, bu aralar Çin'in Tianjing kentinde düzenlenen "Yaz Davos’u" olarak da bilinen
WEF'in 14. yıllık toplantısı hakkında; "fiziksel para biriminin ortadan kalkmasının eşiğindeyiz" dedi.
Kaldı ki 1971'de kurulan WEF daha 1973'te paydaş kapitalizmi
fikrini Davos Manifestosu'nda sunmuştu bile!
Hatta 1973 WEF
toplantısının ana finansörü ve patronu, daha önce Bilderberg Grubu'nu kurmuş
olan eski bir Nazi subayı olan Hollanda Prensi Bernhard'dı.
Aynı yıl, Club of
Rome "Büyümenin Sınırları"
raporunu da Davos’a sunmuştu.
Kral Charles ise dijital imparatorluk oluşturmak için eski
tarz feodalizmi modern şirket kontrolüyle birleştirerek yeni emperyalist gündemine ulaşma niyetinde.
Yani sıradan insanlar
sözde 15 dakikalık şehirlerde tutsak edilip, et yerine böcek yiyerek
beslenecekler, sonra metaverse'ye dalıp ve hiç bitmeyen ilaçlarıyla yaşam
sürmeye devam edecekler. Aksi takdirde evrensel temel gelirleri (UBI)
kesilebilir!
Demem o ki istenen ve planlanan tam olarak budur. Önce ekonomik çöküş sonra tek dünya
hükümetine göbekten bağlı, itaatkâr köleler…
Ve bu düzen, kapitalizmden daha tehlikeli ve insanı kökten
değişime uğratacak korkunç bir düzendir.
Bugün başta Türkiye’de olmak üzere tüm dünyada bu yıkımın
ayak seslerini duymaya başladık. Herkes bir şeyler söylüyor. Kimileri bu krizin nedenini EYT’lilere
bağlayacak kadar şuur tutulması ve bilinç kayması yaşıyor.
Bazıları da fırsatçılar, stokçular, dolandırıcılar vs
diyerek veryansın ediyor.
Zamlar konusunda evet, hepimiz perişanız ve yoksul kesim gün
geçtikçe daha da yoksullaşıyor.
Vergiler arttı,
paranın alım gücü azaldı. Hükümete gökten para yağmıyor verdiği her miktarın
karşılığını yine milletten toplanan vergilerle finanse edecekti. Ve öyle
yapıyor.
Yanlış politikalar uygulandı mı? Elbette. Peki, bu mali
disipline huzur hakkı ve 3-4 yerden maaş alan kesimler dahil mi? Hayır!
Covid salgınından
beri ekonominin bozulacağını ve önlem alınması gerektiğini söyleyenlerden
birisi olarak gelinen durumu zaten şaşırtıcı bulmayanlardanım.
Kısacası EYT’liler de bu sürecin sorumlusu değildir. Öncelikle Tek Dünya Devleti Projesi
dedikleri şeyin bir Dijital Dünya Projesi olduğunu anlamamız gerekiyor. Zira ulus
devletleri tasfiye edip insanları boyunduruk altına alacakları yeni sosyalist
bir sistem öneriyorlar.
Bu bakımdan kendimizi eğiterek artık pasif izleyicilerden
aktif direnişe geçebilmeliyiz. Ve bu mafya düzeni ile mücadele etmenin
yollarını aramalıyız.