Bakan Ersoy, Bursa Mevlevihanesi'nin açılışında konuştu
Osmanlı Sultanı 1. Ahmed'in emriyle 1615 yılında Cünuni Ahmed Dede tarafından kurulan, 1925'te kapatıldıktan sonra büyük bölümü yıkılan Bursa Mevlevihanesi, Büyükşehir Belediyesince yapılan rekonstrüksiyon çalışmalarının ardından yeniden hizmete açıldı.
Bakan Ersoy, Osmangazi ilçesi Pınarbaşı Mahallesi'ndeki Mevlevihanenin açılışında yaptığı konuşmada, Mevleviliğin Hazreti Mevlana'nın manevi yol göstericiliğini, bir merkez etrafında kurumsal hale getirme çabasıyla ortaya çıktığını söyledi.
Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'in tasvibi ve Hüsameddin Çelebi'nin takibiyle Konya'da inşa edilen türbenin, Mevlana'nın aziz naaşını saklamasının yanında ilk "Mevlevi dergahı" olma özelliği de taşıdığını belirten Ersoy, Mevlevihanelerin, tarih boyunca toplumun her kesiminden insanın manevi hayatına tesir ettiğini vurguladı.
Ersoy, Mevleviliğin hem iç hem de dış güzelliğe odaklandığını anlatarak, "Böylece müntesipleri bir yandan kamil insan olurken, diğer yandan da güzel sanatlara verilen önemle dergahlardan pek çok sanatkar yetişmiştir." diye konuştu.
Özellikle musiki alanında Nutki, Osman Selahaddin, Kutbünnayi Osman, Selim, Abdülbaki Nasır, Hamamizade İsmail, Ahmed Celaleddin, Zekai ve Fahreddin dedeler ile Itri, 3. Selim ve Rauf Yekta Bey'in iz bırakmış isimler olduğunu aktaran Ersoy, şöyle devam etti:
"Ancak bu eğilim, Mevleviliğin, dergaha kapanıp dışarıyla ilgilenmeyen bir yapı olduğu zannı da uyandırmamalıdır. Zira, Hazreti Mevlana'dan feyzle devletin dirliği, milletin huzurunu esas alan Mevlevilik, ülkenin bekası için her zaman hassas olmuştur. Devlet, millet her zora düştüğünde, mesela özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda peş peşe savaşlar yaşanırken, Mevlevi dergahları sosyal dayanışma ve yardımlaşma görevi üstlenmiştir. 1. Dünya Savaşı'nda tren hattına yakın Yenikapı Mevlevihanesi'nde bir hastane kurulmuştur. Galata Mevlevihanesi'nde yardım toplanmış, Kıbrıs ve Girit gibi adalardaki mevlevihaneler, zulüm gören Müslümanlar için bir sığınak, Anadolu'ya bir geçiş noktası olmuş, 'Mücahidin-i Mevleviyye Alayı' adını taşıyan gönüllü alayı Filistin cephesinde çarpışmıştır."
"Bir sanatta ihtisas sahibi olunmaya gayret gösterilirdi"
Bakan Ersoy, Mevlevilikte tarikatın esasının aşk, marifet ve hizmet olduğunu dile getirdi.
Mevlana Hazretleri'nin nezdinde en kutsi vazife çalışmak olduğundan, dergahta ilerleyebilmenin hizmete endeksli görüldüğüne değinen Ersoy, "Bir yandan manevi yolculukta derinleşilirken diğer yandan da hem dergah içi günlük işler görülür hem de bir sanatta ihtisas sahibi olunmaya gayret gösterilirdi." ifadesini kullandı.
Bursa Mevlevihanesi'nin de bütün bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir dergah olduğuna dikkati çeken Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:
"1615 yılında, Sultan I. Ahmed'in isteğiyle Cünuni Ahmed Dede tarafından inşa edilen dergah, gerek Bursa'nın gerekse Bursa dışından gelenlerin manevi hayatını olgunlaştırırken, güzel sanatlar alanında da bir mektep vazifesi gördü. Burada, 4 asır boyunca sema, meşkler, hat, tezhip, duvar ve tavan işlemeciliği, ahşap oyma alanlarında incelikli çalışmalar yapıldı. Aynı yıllarda Bursa'ya gelen Evliya Çelebi, bu dergahın diğer dergahlardan daha büyük olduğunu yazmıştı. Bursa Mevlevihanesi'ne gösterdikleri ilgiden, ihtimamdan dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesine, Sayın Başkan Alinur Aktaş ve çalışma ekibine, bu güzide mekana emek veren işçi, usta ve sanatçı arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum."
Vali Mahmut Demirtaş da Bursa Mevlevihanesi'nin yeniden ihya edilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Osmanlı'nın ilk başkenti olmasından dolayı zamanla cazibe merkezi haline gelen Bursa'nın ilim, irfan ve sanat dünyasına da kucak açtığını dile getiren Demirtaş, "Böylelikle 14. yüzyıl Bursa'sı üretim ve ticaretin olduğu kadar tasavvufun da merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde, Bursa tekkelerinde tasavvufi terbiyenin en güzel uygulamaları, buralarda hizmet eden gönül insanları marifetiyle gerçekleştirilmiştir. Bu mekanlarda inşa edilen gönüller ve o gönül sahiplerinin vücuda getirdiği binalarla şehrin tabii güzelliği taçlandırılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise Bursa Mevlevihanesi'nin ruhunun da dört asır öncesindeki gibi korunarak devam etmesi için çalışacaklarını belirtti.
Aktaş, "Bursa Mevlevihanesi'nin yeniden inşasının bu önemli yıla denk gelmesi de tarihe not düşmek bakımından ayrıca önemli. Bursa Mevlevihanesi'nin ihyasında emeği geçen değerli isimlere, mesai arkadaşlarıma, kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. 750'nci vuslat yılında Hazreti Mevlana'yı da rahmet ve hürmetle yad ediyorum." dedi.
Hazreti Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru da Mevlevihanenin yeniden hizmete açılmasında emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Bakan Ersoy ve beraberindekiler, kurdeleyi keserek açılışını gerçekleştirdikleri Bursa Mevlevihanesi'ni gezdi, sema gösterisini izledi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.