"Kudüs Şairi" Mehmet Akif İnan'ı, vefatının 24. yılında kızı anlattı
İsrail'in Kudüs'e yönelik yıllardır süren saldırılarına ilişkin duygularını "Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde/Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu/Götür Müslüman'a selam diyordu/Dayanamıyorum bu ayrılığa/Kucaklasın beni İslam diyordu." dizeleriyle haykırdığı için "Kudüs Şairi" olarak anılan Mehmet Akif İnan'ı, vefatının 24. yılında kızı Banu İnan anlattı.
Ailenin tek çocuğu olan 56 yaşındaki Banu İnan, AA muhabirine, 12 Temmuz 1940'ta Şanlıurfa'da dünyaya gelen babasının, şair, yazar ve fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek ile 1960'ta tanıştıktan hemen sonra Türk edebiyat tarihine damgasını vuran ve "Yedi Güzel Adam" olarak bilinen, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç ve Cahit Zarifoğlu'nun da aralarında bulunduğu usta kalemlerden birisi olmayı başardığını söyledi.
İsrail'in Kudüs'e yıllardır süren saldırılarından Mehmet Akif İnan'ın derin üzüntü duyduğunu vurgulayan Banu, babasının kalbinin daima Kudüs ile beraber attığını dile getirdi.
Babasının hiç görmediği Kudüs sevdasını, 45 yıl önce kaleme aldığı ve edebiyat dünyasına damgasını vuran "Mescid-i Aksa" şiiriyle haykırarak milyonlarca Müslüman'ın düşüncesine tercüman olduğunu belirten İnan, Mehmet Akif İnan'ın geleceği gören vizyona sahip olduğunu kaydetti.
İnan, bugün Türkiye'nin en büyük konfederasyonu Memur-Sen'i 1995 yılında kuran babasının, ardında ölümsüz bir eser bırakarak Şanlıurfa'da 6 Ocak 2000'de 60 yaşında vefat ettiğini ve her yıl törenlerle anıldığını anımsattı.
"Mescid-i Aksa umudu bıraktı"
İslam'ın gerçek benliğine kavuşması için babasının yeni nesillere örnek olma gayesi taşıdığını vurgulayan İnan, şunları kaydetti:
"Babam İslam davası adına çok çalışan, adanmış bir kişilikti. Dünya malına, hırsına, mevkisine hiçbir zaman önem vermedi. Gayesi yeni nesillere bizim öz kültürümüzü, İslami bilincimizi ve maneviyatımızı anlatmaktı. İslam devletlerinin birlik içerisinde olmadığını ve birlik içerisinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Mescid-i Aksa şiirinde babam, işgal altındaki ilk kıblemiz Kudüs'ün içler acısı durumda olduğunu görmüş. Mescid-i Aksa şirini yazarak 50 yıl önceden babam bugünü görmüştür. Kendisi oraya gidemese bile yeni nesillere bu şiirle bir Mescid-i Aksa umudu bırakmıştır. 'Anamı sorarsan büyük Doğu'dur, Batı ki sırtımdaki paslı bıçaktır.' diyerek Batı'nın sadece tekniğinin örnek alınabileceğini belirterek, gençlere öğüt vermiştir. Kudüs için babam, 'Kudüs'ü unutmak, kendi benliğimizi anlamamızı ve şahsiyetimizi unutmaktır, köleliğe talip olmaktır.' diye düşünür."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.