Köpek lobisi bir terör örgütüdür
Haber: Özlem Doğan
Sokak köpeği terörü can almaya devam ediyor. Köpekler üzerinden büyük rant sağlayan köpektaparlar ve ruh sağlığı sorunları olan sözde köpekseverler yüzünden insanlar hayatını kaybediyor, başıboş sokak köpekleri çocuklara ve yaşlılara saldırıp yiyor, parçalıyor, trafik kazalarına sebep oluyor. Kuduza kurban vermeye başladığımız ülkemizde köyler kuduz karantinasına alınmaya başladı. Bu köylerden kuduz şüphelisi köpekleri kaçıran hasta insanlar diğer illere de kuduzu bulaştırmaya çalışıyor. Köpektaparlar, sokak köpekleri sorununun çözülmesini isteyen aklı başında isimleri linç ederek geri adım attırmaya uğraşıyor. Çığrından çıkan sokak köpeği terörünü Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, Avukat Devrim Koçak ve Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar’la konuştuk.
KÖPEKLER HALK SAĞLIĞI SORUNU
Sokak köpeği terörünün halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Tayar, Aklı başında hiç kimse “’Hayvanlar canlarımız, onları kısırlaştırıp aldığınız yere bırakın’ demez. Her biri yaklaşık 35-40 kilo ağırlığındaki köpekler ağzında 42 diş ve 400 kilo basınçla herkese saldıracak potansiyelde. Bunların sokaklarda serbest olmasını istemek bir akıl tutulmasıdır. İki tehlikeli grup var; hayvanseverlikten geçinenler ve hayvansever geçinenler. Mama lobisinden gelir kapısı olanlar ve köpek dilendiricileri inanılmaz miktarlarda kontrolsüz paralar topluyor. Bu bir halk sağlığı sorunudur” dedi.
KISIRLAŞTIRMAK İŞE YARAMAZ
Pitbull gibi yasaklı ırkların kesinlikle ve acilen uyutulması gerektiğini vurgulayan Tayar, “Şu an başıboş köpekler çocuk parklarına dışkılarını bırakıyor. Orada oynayan çocukları hasta edecekler. Yaklaşık 10 milyon sokak köpeğinin dışkılarının oluşturacağı tehlikeyi bir düşünün. Kısırlaştırıldıkları zaman sadece yumurtalıklarını alıyorlar, dişlerine dokunulmuyor ki. İstanbul’da yaklaşık 500 bin başıboş hayvan için ayrı bir ekip gerekiyor. İki gün ön karantinaya alıp operasyona alınacak, sonrasında bakım yapılacak ve bu hayvanı tekrar salacaklar. Çok büyük maliyet gerekiyor. Ayrıca bunun kuduz aşısı takibini kim yapacak? Mümkün değil” şeklinde konuştu.
MAMADA BÜYÜK RANT VAR
Birtakım şahısların hayvanları beslerken köpekleri kanla tanıştırdığına dikkat çeken Tayar sözlerini şöyle noktaladı: “Köpekler bu yüzden kedilere de yaşam şansı tanımıyor. Mamada büyük rant dönüyor. Bu sözde köpekseverler topladıkları paralarla aldıkları mamanın yarım çuvalını dağıtıp geri kalanı veterinerlere satıyor. Böyle bir piyasa oluşmuş durumda. Kuduzla birlikte parazitler, trafik kazaları ve birçok hastalık kapıda. Önceliğimiz insanın refahıdır, halk sağlığıdır. Ayrıca bu köpektapar kitle devlete isyan etme tehdidinde bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm paydaşlarıyla bu sorunu çözmeli, sokakta başıboş köpek olmaz. Kuduz riskli bölgeden köpek kaçırmak taammüden halk sağlığına ihanettir, cezalandırılması gerekir.”
BU RESMEN BİR TERÖRDÜR
Çocuk parklarında bile köpek egemenliği olduğunu belirten Avukat Devrim Koçak, “Zengin olarak nitelendirebileceğimiz semtte sokak köpeği yok ama birkaç sokak ötede insanlar duraklardan çıkamıyor. Köpek sorunu sınıfsal soruna dönmüş durumda. Bağdat Caddesindeki bir okula sahiplendirilen iki köpek, Bağdat Caddesi sakinleri köpek havlamalarından rahatsız olup dilekçe yazınca iki gün içinde oradan gönderildi. Bu yüzden köpek sorunu sınıfsal bir duruma dönüştü. Başıboş köpek terörü insanları baskılıyor ve sokağa çıkmasına engel oluyor. Bu bir terördür” ifadelerini kullandı.
KUDUZ İÇİN KAMU SPOTU ŞART
Köpek savunucularının yasal boşluktan yararlanan fırsatçılar olduğuna dikkat çeken Koçak, “Çocukların köpek yüzünden ölümünden yola çıkarak hayvanların toplanmasını savunuyoruz. Devletin bir an önce sokak köpeklerini kontrol altına alması gerekiyor. Kısırlaştırma yapıyorsunuz ama ısırmasını nasıl önleyeceksiniz? Halkı ‘bütün köpekleri öldürecekler’ diyerek kışkırtmaya çalışıyorlar. Kuduz çok büyük bir tehlike ve aşı yüzde yüz korumayabiliyor. Devlet acilen kuduz tehlikesiyle ilgili kamu spotları hazırlanmalı” şeklinde konuştu.
ÖNCE ÇOCUK ÖNCE İNSAN
Sokakta sıfır başıboş köpek politikasının benimsenmesi için mücadele ettiklerini kaydeden mağdur Murat Pınar, “Ben, evladını başıboş köpekler yüzünden kaybetmiş bir babayım. Bu yüzden dernek kurduk; aynı durumdaki onlarca aileye destek olmaya çalışıyoruz. Çocuklar, neneler, dedeler parçalanarak ölürken elbette ki insan hakları konuşulmalı. Bugüne kadar yapılan hata; ben Mahra’mı gömerken mezarlıkta gezen köpeklerin rahatının konuşulmasıydı. Önce çocuk, önce insan konuşulmalıdır. İnsan hakkı ihlalleri önlenmeli ve elbet hayvan refahı da sağlanmalıdır” dedi.
