Köklerimiz üzerinde yeniden dirildik
HABER: ÖZLEM DOĞAN
Koronavirüsün ölümcül bir salgın şeklinde tüm dünyayı adeta
kasıp kavurmasıyla birlikte küresel ölçekte insanlığın hayatında çok şey
değişti. Evlere kapanan, maskeyle yaşamaya çalışan, anne babasına bile mesafeli
duran insanoğlunun planları alt üstü. Tatillere gidilemedi, okullar yarım kaldı,
ekonomik olarak küçükten büyüğe tüm iş sahipleri etkilendi. Pandemi yüzünden
hayatını kaybedenlerin yanı sıra kimi bu virüs dolayısıyla zor günler geçirdi,
hâlâ da vakalar görülmeye devam ediyor. Özellikle yaz aylarında tabiatı kendi
haline bırakmak zorunda kalıp evlerde zorunlu olarak kalmaya başlanıldığında
bazı gerçeklerin farkına varılabildi. Doğayı tahrip eden ve şükretmesini unutan
insanoğlu, hayat rutinden çıkınca her şey yok olur sanıyordu ama yanılmıştı.
Pandemiyle birlikte ABD gibi ülkeler kaosa teslim olurken birçok ülkede tıbbi
malzeme açısından sıkıntı yaşandı. Türkiye ise süreci çok iyi yönetip ihtiyacı
olan ülkelere dahi yardım etti. Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kafkasya
Üniversiteler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, dünyanın içinden
geçtiği bu zorlu süreci ve insanlığa etkilerini Milat’a değerlendirdi.
Virüs başladı, ABD’de herkes silahlandı
Pandeminin yayıldığı dönemde Amerika’da olduğunu ifade eden
Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, “COVİD-19 yüzünden ABD’de insanlar marketlere hücum
edip silahlanmaya başladılar. Evler cephaneliğe döndü. Teksas’ta oturan
arkadaşım ailesine iki silah aldı. Poligonda atış eğitimi almaları lazımdı ama yoğun
talepten yer yoktu. Bu insanlar koronavirüsle değil birbirleriyle savaşmaya
hazırlanıyorlardı. İşte insanın kendi özünden kopup yabancılaşması insanı
vahşilerin, virüslerin en tehlikelisi haline getirebilir. Oysa bizim
medeniyetimiz insanı ve içindeki değeri esas alır” dedi.
İnsanlık durunca kıyamet kopmadı
İnsanın kendi içinde oturmayı başarabilen tek varlık
olduğunu belirten Korkmaz, “Korona sürecinde bütün dünya alt üst oldu.
Çağımızın hızlı akışında; en kısa sürede en hızlı erişimin olduğu zamanda
insanlığa bir dakika durun denildi. Biz durunca kıymet kopar sandık, kopmadı.
Dünyanın durmaya, sakinleşmeye ve zaman tanımaya ihtiyacı vardı. Her musibette
bir hayır vardır” diye konuştu.
Bizim için karınca bile çok önemli
Vahşi kapitalizm içerisinde değerleri korumak zorlaştığına
dikkat çeken Korkmaz, “Ağaçları kıran, hayvanların patilerini kesen içindeki
cehennemin alevlendiği birinden insana, dünyaya fayda gelebilir mi, hayır. Dünyadaki
cennet ve cehennem biraz da bizim içimizde. Her şeyin maddiyatla ve güçle
tanımlandığı bir zamanda yerdeki karıncaya ulu bir nazar kılan bakış açısını
değerlendirelim. ‘Bu kadar gücünüz var ama yerdeki karıncaya da dikkat edin’ diyen
bir medeniyetten geliyoruz” ifadelerini kullandı.
Batı’nın çıkmazlarına teslim olamayız
Asrın başında okuyan, yazan, iş yapan, düşünen aydın insan
kaynağının cephelerde tükendiğini vurgulayan Korkmaz, “600 yıl boyunca dünyayı
yönetirken küçücük tehditler bile bizi kırdı. Müthiş bir özgüven yitimine
uğradık. Daha 90’larda Avrupa’nın orta yerinde Boşnaklar katledilirken
demokrasi ve insan haklarından dem vuran batı bu vahşeti izledi hatta
destekledi. Özü pragmatizme dayanan Batı dünyasında büyük çıkmazlar var. Bu
çıkmazlara kendimizi de dünyayı da teslim edemeyiz” diye konuştu.
Dünyaya karşı yeniden dik duruyoruz
Türkiye’nin dünyaya karşı yeniden dik duruşunun kökleri üzerinde tekrar filizlenip dirilmesinden kaynaklandığını söyleyen Korkmaz sözlerini şöyle noktaladı: “Dilimiz, dinimiz, tarihimiz ve tarihi eserlerimiz kültürel belleğimizin çok önemli numuneleridir. Bizim medeniyet değerlerimiz bizi başkalarına karşı daha sorumlu kılan bir sisteme sahiptir. ‘Dünya beşten büyüktür’ sözü bir duruştur, Cumhurbaşkanımız da bizim medeniyetimize ait olan sözü medeniyetimizin sözcüsü olarak dile getirmiştir. Bu söz yüzünden Türkiye’yi hedef yapmaları, saldırmaları çok olağan. Yardıma ihtiyacı olan ülkelere yardım götürdük. Türkiye medeniyetinden aldığı güçle daima haklının yanında. Karabağ’dan Ermenilerin çekilmesi yeniden toparladığımız gücümüzden kaynaklanıyor.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.