Erenköy Direnişi'nde şehit olanlar törenle anıldı
Erenköy'de düzenlenen anma törenine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Zerrin Kandemir, bazı bakanlar, milletvekilleri, askeri ve sivil yetkililer, şehit yakınları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Tören, anıta sunulan çelenklerle başladı. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve saygı atışı yapıldı. İstiklal Marşı eşliğinde bayrak göndere çekildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Şehitlik Özel Defteri'ni imzaladıktan sonra konuşmalar başladı.
Şehitlerin anısına sahip çıktık
Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında Erenköy Direnişi'nin 59. yılında şehitlerin anısına sahip çıkıldığını vurgulayarak, direnişin Kıbrıs Türk halkı için önemli bir sembol olduğunu ifade etti. Tatar, Erenköy Direnişi'nin, Kıbrıs Türkleri için bir tür Çanakkale Zaferi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türklerinin sayıca üstün Rum güçlerine karşı nasıl direndiklerini ve destan yazdıklarını anlattı.
Tatar, Erenköy Direnişi'nin yanı sıra Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel'in de anısını yaşatarak, Erenköy'e destek için gerçekleştirilen hava harekatını ve bu harekatta hayatını kaybedenleri anlattı.
Cumhurbaşkanı, Erenköy Direnişi'nin Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinden silinmesine karşı gösterilen kahramanca direniş olduğunu ve bu zaferin o dönemde moral kaynağı olduğunu belirtti. Ayrıca, iki devletli siyaseti eleştirenlerin, o dönemde verilen mücadele ve ödenen bedellerle cevaplandığını ifade etti.
Törenin devamında, "Komando" heykelinin yenilenen versiyonunun açılışı gerçekleştirildi ve müze ziyareti yapıldı.
Kıbrıs olayı
1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, tek taraflı olarak Rumlar tarafından bozuldu. Bu durumun ardından Rumlar, Türklere karşı bir savaş başlattı.
Rumlar tarafından kurulan terör örgütü EOKA'nın amacı, Kıbrıs Adasını Yunanistan'a bağlamaktı.
Kıbrıs'ta en kanlı saldırılar Aralık 1963'te başladı ve bu olaylar "Kanlı Noel" olarak adlandırıldı. 364 Türk vatandaşı şehit edildi, 103 Türk köyü boşaltıldı. Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve 3 çocuğu da bu saldırılarda hayatını kaybetti.
Türkiye, Rum saldırılarına karşı tepki olarak Lefkoşa üzerinde savaş uçaklarını uçurdu ve Rumlara uyarıda bulundu.
Birleşmiş Milletler Barış Gücü 14 Mart 1964'te adaya ulaştı, ancak Rum saldırılarına engel olamadı.
Erenköy'de Türk Hava Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği uyarı uçuşları direnişi destekledi. Ancak Yüzbaşı Cengiz Topel, Rumlara esir düştü ve işkenceyle öldürüldü.
Türkiye'de Kıbrıs'a müdahale çağrıları yapıldı ve TBMM, Kıbrıs'a müdahale yetkisi verdi. Ancak Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Johnson'ın mektubu sonrası müdahale planı askıya alındı.
EOKA'nın saldırıları devam etti ve 15 Temmuz 1974'te Nikos Sampson liderliğindeki darbe gerçekleşti.
Türkiye, Kıbrıs'ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne yapılan saldırılara karşı diplomatik girişimlerde bulundu. Ancak İngiltere'nin yardım etmeyi reddetmesi üzerine, Türkiye 1960 Garanti Antlaşması'ndan kaynaklanan garantörlük hakkını kullandı.
20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı başlatıldı ve Türk askeri Kıbrıs'a çıktı. Harekat, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla 22 Temmuz'da durduruldu.
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile görüşmelere başladı. Ancak Cenevre görüşmeleri sonuçsuz kaldı ve ikinci aşama "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla 13 Ağustos 1974'te başlatıldı.
Barış Harekatı'nın sonucunda Türk askeri büyük başarı elde etti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin temelleri atıldı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.