Kibirlenmek büyük hatadır!
ALİ RIZA DEMİRCAN
MUHTEREM din kardeşlerim. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Başkalarına aşırı övgüde bulunmamak; halk ifadesi ile hiç kimseye dalkavukluk yapmamak, yalakalık etmemek her bir ferdin temel İslâmî/ahlâkî görevlerindendir. Ancak kişi önce kendisini övgüden arındırmalıdır, nefsini övmemelidir.
İslâm’da bütün görevler aslında kendimizden başlar. Önce
kendimizden başlamalı, sonra çevreye yayılmalıdır. Hiç kimse kendisini üstün;
hatasız, günahsız, övgüye layık görmemelidir.
Nefsinize hakim olun
Nisa Sûresi 49. ayette, kendilerini övenler, kendilerini
tertemiz olarak niteleyenler yerilir ve şöyle buyrulur:
“O kendilerini tertemiz kılanlar; kendilerini hatasız,
günahsız, üstün görerek arındıranlar yok mu? Sakın ha bu yanılgıya düşmesinler,
bu yanılgılarını sürdürmesinler. Yalnızca Allah temize çıkarabilir…”
Sevgili Peygamber efendimiz de bizleri bu konuda şöylece
uyarır:
“Sizin için en ziyade korktuklarımın başında kendi
nefsinizi, kendi görüşünüzü beğenir olmanızdır.”
Bir insan kendisini yüceltmeye ve kendisini hatasız görmeye
başladı mı azgınlaşır. Kibir yoluna girer. Artık o, Rabbim bana ne buyuruyor,
demez. İnsanların bilgisi ve tecrübesinden yararlanmaz. İnsanları basit görür.
Bu yöneliş Cehennemî bir yöneliştir. İnsan kendisini, kendisine yeter
görmemelidir. Alâk sûresinde Rabbimiz bizi şöyle uyarır:
“ Hayır, onların anladığı gibi değil. Hiç şüphesiz insan,
kendisini Rabbinin yasalarından ve insanların uyarısından ihtiyaçsız gördüğü,
kendi kendisine yeter olduğuna inandığı zaman azar/taşkınlıklar yapar.”
Çünkü bu yol kibre
/ büyüklenmeye götürür, cezası görülmeksizin doğrudan Cennet’e girmeyi engeller.
Kibir de “hakkı kabul etmemek ve kendini büyük görüp insanları küçük
görmektir. ”İnsanlar arasında değer yitirmenin, hak katında kıymet kaybetmenin
ana sebebi kendimizi temize çıkarma fiilidir.
Ahlakımız gelişmeli
Geliştik ama inancımızı ve ahlâkımızı geliştiremedik. Bir önemli hususa işaretle konumuza devam edelim. Son yıllarda Müslümanlar olarak daha önce sahip olmadığımız makamlara geldik. Müslümanlar olarak fakirdik. İmkânlarımız arttı, zenginleştik ama imanımız ve ahlâkımız bu ölçüde güç kazanmadı. Ahlâkımız da gelişmedi. Sonunda, aşırı övgü hastalığına tutulduk. Dalkavukluğa, yöneldik. Yalakalık yaptıklarımız da bizden böyle davranılmasını ister oldular. Şu anda ülkemizi ahlâken tehdit eden en büyük hastalıklardan biri budur. Bu hastalıktan bir korunabilsek, hayatımız daha bir bereketlenecek, daha bir kaynaşma olabilecek.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.