Kerbela olayı nedir?
Hz. Hüseyin ve yarenlerinin şehit edilmesi tarihe kerbela olayı olarak geçti. Kerbela olayı nedir? Kerbela olayı nasıl yaşanmıştır? Hz. Muhammed'in torunlarının Yezid tarafından katledilişi müslüman alemi tarafından muharrem ayında özellikle aleviler tarafından büyük bir yas ile geçer. 10 Ekim 680 yılında Irak'ın Kerbela şehrinde Hz. Hüseyin ve beraberindekiler şehit edilmiştir. Kerbela olayına dair yaşanılanlar ve tüm detaylar...
KERBELA OLAYI
Kerbela Olayı veya Kerbela Katliamı, 10 Ekim 680 tarihinde günümüzdeki Irak'ın Kerbela şehrinde gerçekleşmiştir. Kerbela Olayı'nda Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki yarenleri, Yezid tarafından şehit edilmiştir.
Kerbela olaylarının gelişimi Hz. Muhammed'in 632 yılında vefat etmesiyle başladı. İslam dininin son peygamberi Hz. Muhammed'in vefatının ardından Müslüman toplumunun başına kimin geçeceği konusunda bir kaygı oluştu. Müslümanların bir kısmı ilk olarak Ebu Bekir'in halifeliğini kabul etti. Ardından da Ömer bin Hattab, Osman bin Affan ve Ali bin Ebu Talib halifeliğe geldi.
656 yılında Osman'ın Asiler tarafından katledilmesinin ardından Ali, halife olarak başa geçti. Yaklaşık 5 yıl halifelik yapan Ali, 661 yılında Hariciler tarafından gerçekleştirilen bir suikastle şehit edildi ve iktidar 20 yıllığına Muaviye'de kaldı.
Muaviye, hayattayken oğlu Yezid'e biat edilmesini istese de destekçileri ve Hicaz ahalisi, Yezid'e biat etmeyi reddetti. Biat etmeyi reddetmek için sebep olarak Hasan ile yapılan anlaşma gösterildi. Yezid'e biat etmeyi reddeden toplumu gören Muaviye, biat etme isteğinden vazgeçti.
680 yılında ölen Muaviye'nin ardından Yezid iktidara geçti ve ilk iş olarak Medine valisine bir mektup yazdı. Yazdığı mektupta Hüseyin'e değil, kendisine biat etmesini istedi, reddetmesi halinde bunu canıyla ödeyeceğini belirtti.
Bu arada Hüseyin Kûfelilerden kendisine bağlılıklarını sunan mektuplar alıyordu. Kûfe'ye gelip halife olduğunu ilan ederse Hüseyin'i destekleyeceklerini söylüyorlardı. Hüseyin bu teklifleri ciddiye aldı ve Kûfe'deki taraftarlarının gerçekte olduğundan çok daha fazla olduğunu zannetti.
HZ. HÜSEYİN'İN, OĞLUNUN VE BERABERİNDEKİLERİN ŞEHİT EDİLMESİ
Yaklaşık 70 yareni ve ailesi lie Kûfe'ye doğru yola çıktı. Sayıca az olan Kûfeli taraftarlar, Yezid'in yandaşları tarafından bastırıldı. Hüseyin ve beraberindeki 70 kişi, Kerbela'da Yezid'in 4500'e yakın adamıyla karşılaştı. Çıkan savaşta Hüseyin'in, 6 aylık bebeği susuzluktan ölmek üzereydi ve oğlunu kucağına alarak Yezid'in karşısına dikildi. Oğlu için Yezid'den bir yudum su istedi ancak Hurmala bin Kahil, çocuğu okla boynundan vurarak şehit etti.
Oğlunu gömen Hüseyin, yeniden Yezid'in karşısına çıktı ve teslim olmalarını istedi. Meydana gelen savaşta Hüseyin ve taraftarları şehit edildi. Aynı zamanda Hüseyin'in ailesi de esir alındı.
Ubeydullah bin Ziyad'ın emri üzerine Hüseyin'in cesedi atlara çiğnetildi. Daha sonra Yezid'in askerleri çadırlara girdiler ve kampı yağmalamaya başladılar. Ölen 72 kişinin cesedi El-Gadiriye köylüleri tarafından ertesi gün defnedildi.
Ertesi gün kadınlar ve çocuklar develerle yargılanmak üzere Kûfe üzerinden Şam'a götürüldüler. Çok kötü muamelelere tabi tutuldular. Açlık ve susuzluğun üzerine Hüseyin ve askerlerinin kaybının acısı da eklenmişti. Yezid'in bu kötülükleri yapmaktaki amacının Hüseyin'in destekçilerinin ne hallere düştüğünü gösterip, halkın desteğini kaybetmesini sağlamak olduğu söylenir.
Kerbelâ'da yaşananlar her yıl Şiî ve Alevîler tarafından muharrem orucu tutmanın yanı sıra törenler şeklinde, bir kısım Sünni Müslümanlar tarafından da tören yapılmaksızın (yalnızca mevlid okunarak ve muharrem orucu tutularak) anılmaktadır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.