Kerbelâ bile barış içinde anılmalıdır
Ali Rıza Demircan Hoca
Uzunca yıllar önce Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan ile birlikte bir televizyon programına katılmıştım. Üstad doğru bir tesbitle “İslam sevgi dinidir” diyerek açıklamalarda bulundu. Bendeniz söz alınca “evet İslam sevgi dinidir ama aynı zamanda nefret dinidir de” deyince üstad önce gerildi ise de açıklamalarımızı ilgi ile izledi.
Allah için sevmek
Peygamberimiz “Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için nefret duymaktır” buyurur. Çünkü bir insanın Allah için sevebilmesi Allah için nefret duymasına da bağlıdır. Örneğin kişi zulme nefret duyacaktır ki adaleti sevebilsin. Sömürü aracı olan faize nefret duyacaktır ki yardımlaşmaya gönül verebilsin. Zinaya karşı nefretle dolacaktır ki aileyi kutsal bilip sevebilsin?
Ayrıcalıklı kişi yoktur
Önce şu
hakikati bilelim, İslâm hiç kimseye sevgide ve saygıda bile ayrıcalık tanımaz,
Peygamberler de diğer insanlar gibi yargılanacaktır. (Araf 7/6) Ehl-i Beyt,
Seyyit ve Şerif gibi ayrıcalıklı kişiler ve zümreler yoktur.
Peygamberimizin,
Allah kendilerinden razı olsun torunları Hasan ve Hüseyin ve onların soyundan
gelen ve bir kısım bağlılarınca Masum İmamlar olarak algılananlar, Hz. Fatıma
ile Peygamberimize dayandıkları için değil, ancak kişisel ilimleri ve amelleri
ile erdemlidir veya böyle değerlendirilmelidir. Çünkü Rabbimiz değer ölçüsü
olarak İslamî iman ve yaşamdan ibaret olan Takva’yı ölçü almıştır,
Peygamberimiz de “Üstünlük anacak Takva iledir” buyurarak bu gerçeği
pekiştirmiştir.
Muharrem Barış ayıdır
Kur’ân-ı
Kerîm’in Tevbe suresinin 36. âyetiyle açıklanan dört Haram yani Barış
aylarından biri de Peygamberimizin bildirisine göre Muharrem ayıdır. Muharrem
ayına nispet edilen ve pek çoğu uydurma ve yakıştırma olan özellikler bir
tarafa Muharrem barış ayı olup Peygamberimizin kendisinde oruç tutulmasını
teşvik ettiği aydır.
Aziz
Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicret buyurduğu aydır. Tarihi süreçte
bütün Müslümanlar için üzüntü kaynağı olmuş olan Kerbela olayı da bu ayda
cereyan etmiştir. Burada bilvesile bu elim olayın genelde tarafsız bir mantıkla
değerlendirilemediğine işaret etmek isteriz.
Bu ayda oruç tutmak
Peygamberimizin
tavsiyesiyle Muharrem ayında özellikle dokuz ile on veya on ile onbirinci
günler oruç tutulabilir. Hicret kutlanabilir ve aşırılıklardan kaçınarak.
Kerbelâ olayı hatırlanabilir, ama Muharrem ayının Kur’ân ve Sünnet ile
belirlenmiş olup Kıyamet Günü’ne kadar devem edecek özelliği, Haram ayı olmasıdır.
Yani canlara, saygının zirveleştirilmesi ve barış aktiviteleri ile yaşatılması
gereken barış ayı olmasıdır. Bu ayda Kerbelâ olayı bile barış için
hatırlanmalıdır. Çünkü barış zalimlere öfke ile gelişebilir.
Neler yapılmalı!
Diyanetimiz
bir barış hutbesi okutabilir, televizyonlarımız barış programları yapabilir.
Sivil örgütlerimiz alanlarına ve güçlerine göre değişik atılımlar yapabilir
Geçmiş geleceğimize katkı sağlayabileceği ölçüde değerlidir.
Maziden ibret almak
Yüce
Rabbimiz de bize maziyi bu amaçla açıklamakta ve ibret almamızı öğütlemektedir.
Örneğin Rabbimiz pek çok açıdan önemli olan Nuh kıssasının anlatımının sonunda
şöyle buyurmaktadır:
“ Ey
Muhammed! Sana vahyettiğimiz bütün bunlar, akılla ve duyu organlarıyla
öğrenilmeyecek haberlerdendir ki, onları sen de, kavmin de bundan önce bu
haliyle ve tam olarak bilmiyordunuz. Öyleyse sen de, (Nuh gibi) sabırlı ve
dirençli ol. Çünkü unutma ki sonuç, yolunu Allah ve kitabıyla bulanların
olacaktır.” (Hûd,11/49)
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.