Dolar (USD)
32.66
Euro (EUR)
35.36
Gram Altın
2507.85
BIST 100
10851.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

KERATOKONUS HASTALIĞI NEDİR?

​Korneanın yapısal bütünlüğünün bozulmasıyla ortaya çıkan keratokonus, kornea hücrelerindeki zayıflık ve düzensizlik sonucu korneanın incelip konik bir şekil alması durumudur.
KERATOKONUS HASTALIĞI NEDİR?
02 Temmuz 2024 17:21:12
​Korneanın yapısal bütünlüğünün bozulmasıyla ortaya çıkan keratokonus, kornea hücrelerindeki zayıflık ve düzensizlik sonucu korneanın incelip konik bir şekil alması durumudur.

Keratokonus, gözün kornea adı verilen ön saydam tabakasının incelip, öne doğru konik bir şekil almasıyla karakterize edilen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Normalde kornea yuvarlak ve düzgün bir yapıya sahiptir, ancak keratokonus hastalarında kornea öne doğru çıkıntı yaparak konik bir hale gelir. Bu şekil bozukluğu, ışığın göz içine düzensiz bir şekilde kırılmasına ve net bir görüntü oluşmamasına yol açar. Keratokonus, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme kalitesini artırmak için düzenli göz muayeneleri ve oftalmolog ile işbirliği önemlidir. Hastalar, belirtileri fark ettikleri anda bir göz uzmanına başvurarak, gerekli tedavi yöntemlerini tartışmalı ve düzenli kontrollerle hastalığın seyrini izlemelidirler. Bu şekilde, keratokonusun etkileri minimize edilebilir ve hastaların yaşam kalitesi korunabilir. Peki, keratokonusun belirtileri, nedenleri, teşhisi ve tedavi yöntemleri nedir? İşte yanıtı...

keratokonus_fb88de8663265f74dd24a6360f0e21dc.jpg

Keratokonus Nedir?

Keratokonus, korneanın incelip konik bir şekil almasıyla karakterize edilen, ilerleyici bir göz hastalığıdır. Kornea, gözün ön kısmında yer alan ve ışığın retina üzerine odaklanmasına yardımcı olan saydam dokudur. Bu hastalık, korneanın normal yuvarlak şeklini kaybetmesine ve anormal bir şekilde dışa doğru çıkıntı yapmasına neden olur. Keratokonus, genellikle ergenlik döneminde veya genç yetişkinlik döneminde başlar ve zamanla ilerleyebilir.

goz-hastaligi_871041b594a025f05dea90652c72f77f.jpg

Keratokonus Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Keratokonus hastalığının belirtileri, hastalığın ilerlemesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Erken evrelerde, hastalar genellikle hafif bir bulanık görme veya astigmatizm gibi semptomlar yaşarlar. İleri evrelerde ise, daha belirgin görme bozuklukları ortaya çıkabilir. Yaygın belirtiler şunlardır:

  1. Bulanık Görme: Korneanın düzensiz şekli nedeniyle ışık düzgün bir şekilde kırılmaz ve net bir görüntü oluşmaz. Bu durum, özellikle erken evrelerde hafif bulanık görme ile başlar ve hastalığın ilerlemesiyle daha belirgin hale gelir.
  2. Çift Görme: Tek gözle bakıldığında çift görme veya gölgeli görme durumu yaşanabilir. Bu, korneanın şekil bozukluğunun bir sonucudur ve genellikle astigmatizm ile karıştırılabilir.
  3. Işık Haleleri ve Parlamalar: Özellikle gece veya düşük ışık koşullarında, ışık kaynakları etrafında haleler ve parlamalar görülür. Bu durum, gece araba kullanma gibi aktivitelerde zorluk oluşturabilir.
  4. Göz Yorgunluğu ve Rahatsızlık: Gözlerde batma, yanma veya genel bir rahatsızlık hissi olabilir. Ayrıca, uzun süre odaklanma gerektiren işlerde göz yorgunluğu artabilir.
  5. Hızla Değişen Gözlük Reçetesi: Görme keskinliğinde hızlı ve sık değişiklikler yaşanabilir. Hastalar, kısa süreler içinde farklı gözlük reçetelerine ihtiyaç duyabilirler.
  6. Astigmatizm: Keratokonusun ilerlemesiyle birlikte, korneanın düzensiz şekli astigmatizme neden olabilir. Astigmatizm, net olmayan ve bulanık bir görme sağlar.
  7. Kırma Kusurları: Miyopi (uzağı net görememe) ve hipermetropi (yakını net görememe) gibi kırma kusurları gelişebilir veya mevcut olanlar kötüleşebilir.
  8. Görme Alanında Bozulma: Görme alanında bozulmalar ve görsel bozukluklar meydana gelebilir. Görüntülerde çarpılma ve şekil bozuklukları olabilir.
  9. Gözlerde Hassasiyet: Gözlerde ışığa karşı hassasiyet artabilir. Parlak ışıklar rahatsızlık verebilir ve gözlerin kısılmasına neden olabilir.
  10. Kornea Şişliği: İleri evrelerde korneada şişlik ve skar dokusu oluşabilir. Bu durum, görme kaybına ve kalıcı hasara yol açabilir.

Bu belirtilerden herhangi biri veya birkaçı fark edildiğinde, bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, keratokonusun ilerlemesini yavaşlatabilir ve görme kaybını önleyebilir.

gozler_bdcc2e5fc57e1c595ac631204fe83953.jpg

Keratokonus Hastalığı Neden Olur?

Keratokonus hastalığının nedenleri göz önüne alındığında; hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. İşte keratokonus hastalığının olası nedenleri ve risk faktörleri:

Genetik Faktörler

Aile Öyküsü: Keratokonus hastalığı olan bireylerin aile üyelerinde de bu hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Bu durum, genetik yatkınlığın hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Genetik Mutasyonlar: Belirli gen mutasyonlarının keratokonus gelişimine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir. Bu mutasyonlar, korneanın yapısal bütünlüğünü ve elastikiyetini etkileyebilir.

Çevresel Faktörler

Göz Ovuşturma: Sürekli ve şiddetli göz ovuşturma, kornea dokusuna zarar vererek keratokonus gelişimini tetikleyebilir. Göz ovuşturma, özellikle alerjik konjonktivit veya kronik göz kaşıntısı olan bireylerde yaygındır.

UV Işığına Maruz Kalma: Uzun süreli ve yoğun UV ışığına maruz kalma, kornea hücrelerine zarar verebilir ve keratokonus riskini artırabilir. Güneş gözlüğü kullanmak, bu riski azaltmaya yardımcı olabilir.

Diğer Risk Faktörleri

Alerjik Göz Hastalıkları: Alerjik konjonktivit gibi alerjik göz hastalıkları olan bireylerde keratokonus riski artabilir. Bu hastalıklar, gözlerde sürekli kaşıntı ve tahrişe neden olarak göz ovuşturmayı teşvik eder.

Sistemik Hastalıklar: Bazı sistemik hastalıklar, keratokonus gelişimiyle ilişkilendirilebilir. Örneğin, Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu ve Down sendromu gibi bağ dokusu hastalıkları olan bireylerde keratokonus riski daha yüksektir.

Göz Yaralanmaları: Göz yaralanmaları veya travmalar, kornea dokusunun yapısını zayıflatabilir ve keratokonus gelişimine katkıda bulunabilir.

Hormonal Değişiklikler: Ergenlik dönemi ve hamilelik gibi hormonal değişiklikler, keratokonusun ortaya çıkma veya ilerleme riskini artırabilir. Bu dönemlerde kornea dokusu daha hassas hale gelebilir.

Biyokimyasal Faktörler

Oksidatif Stres: Oksidatif stres, hücresel hasara yol açan serbest radikallerin artmasıyla ortaya çıkar. Keratokonus hastalarında kornea hücrelerinde oksidatif stresin arttığı gözlemlenmiştir.

Enzim Dengesizlikleri: Korneadaki belirli enzimlerin dengesizliği, kollajen yapısının zayıflamasına ve keratokonus gelişimine katkıda bulunabilir.

Keratokonusun nedenleri karmaşık ve çok yönlüdür. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve biyokimyasal dengesizlikler hastalığın gelişiminde rol oynar. Bu risk faktörlerini bilmek, keratokonusun erken teşhisi ve tedavisi için önemlidir. Erken müdahale, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve görme kaybını önleyebilir.

keratokonus-teshisi_e8a461219833ad1e0c578aed1926e763.jpg

Keratokonus Hastalığının Teşhisi

Keratokonusun teşhisi, genellikle göz doktoru tarafından yapılan kapsamlı bir göz muayenesi ile konulur. Teşhis sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Görme Testleri: Göz doktoru, hastanın görme keskinliğini belirlemek için standart göz testleri uygular. Bu testler, hastanın net görüp göremediğini ve görme bozukluğunun derecesini belirler.
  • Keratometri: Keratometre cihazı kullanılarak korneanın eğriliği ölçülür. Bu test, korneanın şeklinin normal olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.
  • Kornea Topografisi: Bu test, korneanın yüzey haritasını çıkarır. Keratokonus, korneanın yüzeyinde düzensizlikler ve incelmeler oluşturduğu için kornea topografisi, hastalığın teşhisinde önemli bir rol oynar. Bu yöntemle korneanın konikleşme derecesi ve şekli ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir.
  • Pakimetri: Pakimetri, kornea kalınlığını ölçmek için kullanılır. Keratokonus hastalarında kornea inceldiği için pakimetri, teşhis sürecinde önemli bir testtir.
  • Retinoskopi: Bu test, retinaya yansıyan ışığın analizi ile gözün kırma kusurlarını belirler. Keratokonus, gözde düzensiz astigmatizme neden olabilir ve retinoskopi bu düzensizlikleri tespit eder.

keratokonus-tedavisi_8a3f7840424a01a98e4c8ec01195f64a.jpg

Keratokonus Hastalığının Tedavi Yöntemleri

Keratokonusun tedavisi, hastalığın şiddetine ile birlikte ilerleme hızına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Tedavi yöntemleri, hastalığın erken evrelerinden ileri evrelerine kadar geniş bir yelpazede sunulmaktadır.

  • Gözlükler ve Yumuşak Kontakt Lensler: Erken evrelerde, görme bozukluklarını düzeltmek için gözlükler veya yumuşak kontakt lensler kullanılabilir. Ancak, keratokonus ilerledikçe bu yöntemler yeterli olmayabilir.
  • Sert Gaz Geçirgen (RGP) Kontakt Lensler: Sert gaz geçirgen kontakt lensler, korneanın düzensiz yüzeyini düzleştirerek daha net bir görme sağlar. Bu lensler, keratokonusun orta evrelerinde etkili bir tedavi seçeneğidir.
  • Hibrid Kontakt Lensler: Hibrid kontakt lensler, sert gaz geçirgen bir merkez ve yumuşak bir çevreden oluşur. Bu, hastaların sert lenslerin sağladığı görme netliğini ve yumuşak lenslerin konforunu bir arada yaşamasını sağlar.
  • Skleral ve Kornea Lensler: Skleral lensler, korneanın tamamını ve sklera adı verilen göz beyazını kaplar. Bu lensler, ileri evre keratokonus hastalarında korneanın düzensizliklerini düzleştirerek görme kalitesini artırır.
  • Kornea Çapraz Bağlama (CXL): CXL, riboflavin (B2 vitamini) ve UV ışığı kullanılarak kornea dokusunun güçlendirilmesi işlemidir. Bu yöntem, keratokonusun ilerlemesini durdurmak amacıyla kullanılır. CXL, korneanın biyomekanik stabilitesini artırarak deformasyonunu engeller.
  • İntacs Halkaları: Kornea içine yerleştirilen küçük plastik halkalar (İntacs), korneanın şeklini düzelterek görmeyi iyileştirir. Bu yöntem, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve korneanın konikleşme derecesini azaltmak için kullanılır.
  • Kornea Nakli (Keratoplasti): İleri evre keratokonus hastalarında, kornea nakli gerekebilir. Bu işlemde, hasarlı kornea dokusu sağlıklı bir donör korneası ile değiştirilir. Penetran keratoplasti (tam kalınlıkta kornea nakli) veya lamellar keratoplasti (kısmi kalınlıkta kornea nakli) gibi farklı teknikler kullanılabilir.