Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.71
Gram Altın
2960.89
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kendi rızasıyla evlenenleri ayırmak reva mıdır?

Kendi rızasıyla erken yaşta evlenen binlerce insan suçlu görüldüğü için hapiste tutulurken, aileleri mağdur durumda. Bu noktada toplumun kaosa yönlendirildiğini ifade eden uzmanlar, gereken yasal düzenlemenin bir an önce çıkarılmasını istedi.
Kendi rızasıyla evlenenleri ayırmak reva mıdır?
10 Aralık 2018 09:22:00
Kendi rızasıyla erken yaşta evlenen binlerce insan suçlu görüldüğü için hapiste tutulurken, aileleri mağdur durumda. Bu noktada toplumun kaosa yönlendirildiğini ifade eden uzmanlar, gereken yasal düzenlemenin bir an önce çıkarılmasını istedi.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Erken Yaşta Evlilik Mağduru binlerce ailenin dramını gündeme getiren Milat’ın haberine uzmanlardan destek geldi. Mevcut yasaların aileleri birleştirmek yerine ayırdığını ifade eden uzmanlar mevzuatın ne Batı’ya ne de kendi örf ve adetlerimize uymadığını altını çizdi. mağduriyetleri giderecek yasal düzenlemelerin bir an evvel yapılması gerektiğini belirterek eğitim noktasında da gerekli çalışmaların başlatılması çağrısında bulunan uzmanlar evlilik yaşayan hatta resmi nikahları da olan bu tür evliliklerde kadının beyanının geçerli sayılarak erkeğin ceza almasının önüne geçilmeye çalışıldığı bir çözümün gerçekleşebileceğini kaydettiler.

Devlet mağduriyetleri gidermeli

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi’nden avukat Öznur Uslu, “Erken Yaşta Evlilik” denilen konunun ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ adı altında Ceza Kanununda düzenlenmiş bir durum olduğunu belirterek Ceza Kanununda yer aldığı için bu suçu işleyenlere hapis cezasının öngörüldüğü bilgisini paylaştı. kız ve erkeklerin 15 yaşından büyük 18 yaşından küçükse ve rızaları dahilinde olsa dahi birliktelik yaşamalarının her ikisi için de suçun hem mağduru hem faili olduğunu belirtti. Avukat Uslu, ‘Erken Yaşta Evlilik’ mağdurlarına devletin sahip çıkmasını isteyerek, “Devletin görevi rızaya dayalı, tarafların isteyerek yaptığı ve kimsenin haklarının ihlal edilmediği işlem veya eylemleri cezalandırarak yeni mağduriyetler oluşturmak değildir. Devlet suç tespit ederse ceza vermelidir” dedi.

Uzmanlarca rapor hazırlanmalı

Kadın ve erkeğin rızası dahilinde yaşanan ilişkide kadının beyanının esas alınması gerektiğini dile getiren Uslu, bu durumun hukukçu, psikolog ve aile konusunda sosyal çalışmacı kişiler tarafından özel inceleme yapılması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Konu hakkında bilgili uzmanların yapacağı görüşmeler sonucu tarafların gerçekten bir evlilik içinde olup olmadığı ve kadının rızasının herhangi bir baskı altında olmaksızın var olup olmadığı tespit edildikten sonra bu konuda bir rapor oluşturulup erkeğin ceza alıp almayacağı hususu tayin edilebilir.”

İnsan doğasına aykırı bir uygulama

Mevcut durumun insan, doğasına ve hakkaniyete aykırı olduğunu kaydeden İlahiyatçı Prof. Dr. Ahmet Onay ise nikahsız birlikteliklerin hem kültürel de hem dini olarak kabul edilmediğini belirterek “Bizdeki konu öyle bir noktaya kadar geldi ki, bütün gençlerimize, ‘hayır evlenmeyeceksiniz ama zina yapabilirsiniz, çocuk doğurabilirsiniz, her ne istiyorsanız yaparsanız’ diyoruz. Ben taşradayım. Bana gelen gençler oluyor. ‘Evlenmek istiyoruz. Ama yasalar izin vermiyor hocam’ diyorlar, ‘Biz ne yapalım’ diyorlar. İslam hukuku buna ‘olur’ diyor. Bundan önceki medeni hukuk da olur diyordu. Şimdi anlamsız bir şekilde yasaklandı ve her haliyle suç. Toplum kesinlikle bir kaosa doğru yönlendirilmekte. Bu yasanın yeniden gözden geçirilmesi, yeniden değerlendirilmesi, örfümüze ve adetimize uygun olarak yeniden ele alınması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ortada ucube bir durum var

Pro. Dr. Onay konuşmasını şu şekilde sürdürdü, “Çocuk yaşta evlilikler kesinlikle teşvik edilmemeli. İnsanlar belli bir fikri ve zihni olgunluğa ulaşmalı. Bir evlilik olacaksa, insanlar birbirini sevdiyse bunun da hapis cezaları ile önüne engel koymamamız lazım. Bundan önceki medeni hukuk bundan önceki konuları ciddi anlamda göz önünde bulunduruyordu. Şu andaki Batı medeni hukuku da bunu göz önünde bulunduruyor. Biz hangisindeniz? Batı medeni hukukunu takip edeceksek ona göre hareket edelim. Kendi örf adetimizi, inançlarımızı takip edeceksek ona göre hareket edelim. Neredeyiz biz? Batı’nın yasakları var, kendi değerlerimiz yok. Ortada böyle bir ucube bir durum var.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin