Kendi adamlarına sahip çıkıyorlar
HABER: ÖZLEM DOĞAN
Soros’un Türkiye temsilcisi Osman Kavala’ya başta CHP ve küresel sapkınlık LGBT olmak üzere Türkiye düşmanı mihraklar sahip çıkmaya devam ediyor. Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçiliklerinin Kavala üzerinden Türkiye'nin içişlerine karışmaya kalkışması üzerine, bildiride bulunan ülkelerin Ankara'daki büyükelçilikleri, kısa sürede Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da adı geçen büyükelçilerin "persona non grata" (istenmeyen adam) ilan edileceğini ifade etti. Konuyla ilgili gelişmeleri Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger ve Siyaset Bilimci Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin Milat Gazetesi’ne değerlendirdi.
CHP, Türkiye aleyhine gelişmeleri sahipleniyor
CHP’nin ülkeyi güç duruma sokacak her türlü dış gelişmeyi
sahiplendiğini ifade eden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “Kitleleri
örgütleyip hükümet aleyhine organize eden Osman Kavala’nın Türkiye’nin terörle
mücadele ve ulusal güvenliğine ters faaliyetleri söz konusu. Türkiye’de görev
yapan büyükelçiler bir araya gelerek Türkiye’yi eleştiren bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı
Erdoğan da bu büyükelçilerin istenmeyen kişi ilan edilmesi için harekete
geçildiğini söyledi. Genelde savaş durumu söz konusu olduğunda karşı tarafın
büyükelçisi istenmeyen kişi ilan edilir, casusluk faaliyeti yürütenler için bu
karar alınır ve kişilerin ülkeyi terk etmesi için 48 saati olur” dedi.
Cumhurbaşkanımız geri adım atmaz
Osman Kavala üzerinden Türkiye’nin içişlerine karışmaya kalkan 10 ülkenin büyükelçiliklerinin kendi ülkelerinden bağımsız açıklama yapmadıklarına dikkat çeken Kaya, “Büyükelçilerin organize hareket ettikleri anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı çok yüksek perdeden, bir kalemde sonuç ortaya çıkaran açıklama yaptı. Geri adım atacağına da sanmıyorum. Yakın bir zamanda bu ülkelerinin büyükelçileri hakkında Dışişleri Bakanlığı istenmeyen kişi kararını çıkaracak. Bu duruma tepki gösteren ve bu büyükelçilerle dayanışmaya kalkışan başka ülkeler de olabilir ve temsilciliklerini geri çekebilirler. Ayrıca karşı taraf da kendi ülkelerinde Türk büyükelçileri adına aynı kararı alabilir” şeklinde konuştu.
Kendi memurları olarak görüyorlar
Yabancı 10 büyükelçinin sistematik bir şekilde kendi vatandaşları olmayan bir kişi için bir araya gelmesinin tesadüf olmadığını belirten Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, “Sahip çıktıkları şahsı belli ki kendilerine ait bir memur olarak görüyorlar. Viyana Sözleşmesi’nin maddeleri çok açık. Bulundukları ülkenin içişlerine karışmaları durumunda ‘persona non grata’ ilan edilirler. Dolayısıyla Türkiye haklı bir tepki gösterdi ve vatandaşlarının egemenlik haklarını savundu” ifadelerini kullandı.
Müstemleke zihniyetine sahipler
Batı’nın ciddi anlamda çifte standarda sahip olduğunu
kaydeden Bilgin sözlerini şöyle noktaladı: “İçimizdeki mandacılar, ‘AİHM’in kararı
devletler üstüdür, biz de ona tabiyiz’ açıklaması yapıyor. İç hukuk kararları
tüketilmediği için AİHM’in verdiği karar da hukuksuz. Dünyanın birçok yerinde
Müslümanların hakları gasp ediliyor, FETÖ’cü ve PKK’lı teröristler ellerini
kollarını sallayarak geziyor, siyasetçi kılığında dolaşıyor. Bu konularda
şimdiye kadar hangi yabancı büyükelçi açıklama yapmış? Türkiye’deki Batıcıların,
mandacıların ezikliği adeta bir müstemleke zihniyetine sahip olmalarından ileri
geliyor. Efendilerine itiraz etme ve meydan okunması da bunları çok rahatsız ediyor.”
Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi” olan 1961
tarihli Viyana Konvansiyonu, uluslararası hukukun temel metinlerindendir.
Viyana Konvansiyonu'na göre Madde 9’da: 1. Kabul eden Devlet, herhangi bir
zaman ve kararının gerekçesini açıklamak zorunluluğunda olmaksızın gönderen
Devlete, misyon şefinin veya misyon Diplomatik kadrosunun herhangi bir üyesinin
istenmeyen şahıs (Persona non grata) olduğunu veya misyon kadrosunun herhangi
bir başka üyesinin kabule şayan olmadığını bildirebilir. Bu takdirde gönderen
Devlet, duruma göre, ilgili şahsi geri çağırır veya misyondaki görevine son
verir. Bir şahıs kabul eden Devletin ülkesine gelmeden önce de istenmeyen veya
kabule sayan olmayan şahıs olarak ilan edilebilir.
2. Gönderen Devlet bu maddenin 1.fıkrasında kayıtlı
yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddeder veya makul bir süre içinde yerine
getirmezse, kabul eden Devlet ilgili şahsı misyonun bir üyesi olarak tanımayı
reddedebilir.
…
Madde 41 2 de ise 1. Kabul eden devletin kanunlarına ve
nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına halel
gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın
görevidir. Anılan devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza
görevidir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.