Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Katil Myanmar yönetimine yakışan benzetme

Budist insan hakları aktivisti Maung Zarni, Myanmar hükümeti tarafından Arakan Müslümanlarına uygulanan zulüm ve vahşetin Nazi Almanya'sı dönemine benzediğini ifade etti.
Katil Myanmar yönetimine yakışan benzetme
29 Ağustos 2018 13:40:00
Budist insan hakları aktivisti Maung Zarni, Myanmar hükümeti tarafından Arakan Müslümanlarına uygulanan zulüm ve vahşetin Nazi Almanya'sı dönemine benzediğini ifade etti.

İngiltere'de yaşayan Myanmar kökenli Budist aktivist Zarni, Ülkesinin ArakanMüslümanlarına yönelik uyguladığı vahşeti Nazi Almanya'sına benzetti. Myanmarlı aktivist, uluslararası güçlerin ülkesine karşı harekete geçmesi gerektiğini açıkladı.

Ülkede gerçekleşen Myanmar hükümeti destekli sistematik asimilasyonun, göçe zorlamanın, kitlesel katliamın ve çetelerin tecavüzünün uluslararası yasalara göre suç sayılması gerektiğini ifade eden Zarni, Birleşmiş Milletleri (BM) göreve çağırdı.

ARAKAN'DA ETNİK KIYIM

2012'den beri süren etnik temizlik sonucu 1 milyon 300 bin olan Rohingyalı sayısı 800 bine indi. 100 bini öldürüldü 400 bin kişi ise Bangladeş, Hindistan, Tayland ve Malezya'ya sığındı.

Burma'da Arakanlılardan alınan iki milyon hektarlık alandan fazla toprağa Budistler el koydu.

ARAKAN'IN TARİHİ

Tarihi kaynaklar Arakan'ın, tarihin çeşitli dönemlerinde bağımsız ve egemen bir monarşi olarak Hindu, Budist ve Müslümanlar tarafından yöneltildiğini kaydediyor.

Tarihi verilere göre, İslam Arakan'a Müslüman tüccarlar vasıtasıyla 788 yılından önce ulaştı ve yerli halk gruplar halinde İslam'ı kabul etmeye başladılar ve o tarihten sonra İslam Arakan'da medeniyetin gelişmesinde önemli rol oynadı.

Arakan, aynı zamanda İslam'ın bölgeye gelmesi ve yerleşmesinin en büyük etkenlerinden olan Arapların 9. ve 10. yüzyıl kaynaklarında Ceziretür Rahmi ya da Ceziretür Rahme yani Rahmet Adası olarak nitelendiriliyor.

Uzmanlar, Arakan Müslümanlarını niteleyen 'Rohang' kelimesinin 'Rahme'nin zamanla bozulmuş hali olduğunu öne sürüyorlar.

Bölgedeki Müslümanların kökenleri ise yerli unsur Maghlar, denizden ticaret ve tebliğ amacıyla gelen Araplar, karadan siyasi, askeri amaçlarla bölgeye gelen ve yerleşen Hindistanlı, Moğol, Patan, Fars ve Türklerden oluşuyor.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin