Karanlık Eller Bölgede Kaos Peşinde
MUSTAFA KILIÇ
Son günlerde bölgede açıkça bir oyun oynanıyor. Kobani bahane edilerek bölgede tekrar huzursuzluk oluşturulmaya çalışılıyor. Halk oldukça tedirgin. 90'lı yıllara geri dönmek için karanlık eller bir yandan askerlere saldırırken diğer yandan Hizbullah'ı tekrar devreye sokmaya çalışıyor. Bölgenin STK ve kanaat önderleri ise olası çatışmaya engel olmak için elinden geleni yapıyor. Milat'a konuşan Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, "PKK- Hizbullah çatışmasının çıkmasını istemiyoruz. Siyasi parti olarak etkimizi kullanmaya çalışıyoruz" dedi.
Barış güzeldir, kötü olan kavgadır
Diyarbakır Barış Komitesi yöneticilerinden Yahya Kamçı, "Daha önceki yıllarda da bölgede ne zaman bir barış havası esmeye başlarsa mutlaka bir yerde olaylar patlak veriyordu. Örneğin Bingöl ve Silvan olayları gibiu2026 Bunları demekki zamanında çok iyi okumayıp,iyi ders çıkarmamışız, başta Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın daha fazla insiyatif alıp,süreci sabote edecek tüm olguları ortadan kaldırmaya çalışmalılar. Kararlılıkla barışa devam etmeliler. Böylece karanlık eller karanlıkta sadece bir el olarak kalır. Yabancı servislerin hesabına çalışan ve dış mihraklara,bölgede emel sağlayan binlerce kişinin olduğunu duyuyoruz. Bölgede huzursuzluğun,çatışmanın,kaosun olması,ne bölgede aktif siyaset yapan partilere nede Kürt ve Türk halkına yarar sağlamayacağı gerçeğidir.Başkalarının değirmenin su taşımaktan öteye birşey değildir.,
Çocuklarımıza özgür bir yaşam sunmak için bu barış sürecini desteklemeliyiz. Bu noktada bir Kürt atasözü ile bitirmek istiyorum '' şer şaşe aşiti başe'' yani barış güzeldir, kötü olan kavgadır" dedi.
Hizbullah- PKK çatışması çıkabilir
Hizbullah -PKK savaşının olmaması için çaba sarf ediyoruz diyen Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, "PKK- Hizbullah çatışmasının çıkmasını istemiyoruz. Siyasi parti olarak etkimizi kullanmaya çalışıyoruz. Ama bu saldırılar engellenmez devam eder de devlet de vatandaşının can-mal güvenliğini sağlamazsa doğal olarak böyle bir sürecin yaşanması muhtemeldir. Zira 90'lı yıllar da böyle yaşanmıştı. Böyle bir çatışma bölgemiz ve ülke için felaket olur. Bunun yaşanmaması için saldırıların durması/durdurulması gerekir, bu konuda herkese de sorumluluklar düşüyor."
Kobani eylemleri ABD ürünü
Kobani bahanesiyle yapılan sokak eylemlerinin ABD tarafından istediğini iddia eden Şahin, "Elbette bu saldırılar sadece PKK' nin bağımsız iradesinin bir sonucu değil. Çünkü PKK bağımsız bir yapı degil. Çıkar işbirliği çerçevesinde Türkiye üzerine hesapları olan bölgesel ve uluslar arası güçlerle iş tutan bir örgüt. Bize göre son PKK'nin de hedeflerini gerçekleştirmek istediği son olayları ABD istedi. Türkiyeyi Suriye zeminine çekmek ve orada İran'la karşı karşıya getirmek istiyor. Böylece Sunni-Şii düşmanlığını bu coğrafyada iflah olmaz bir çatışmaya dönüştürmek istiyor. Bu şekilde hem jeopolitik hakimiyet üzerinden emperyal hedeflerini gerçekleştirmiş olacak, hem de müslümanları birbirine kırdırarak İslam'ı silmiş olacak. Ama hesapların üzerinde bir hesap vardır. Nurunu söndürmeye çalıştıkları Allah, nurunu tamamlyacaktır. Yeter ki biz müslümanlar oynanan oyunları görüp, birbirimize sahip çıkalım" dedi.
Çözüm süreci hedefte
Bölgenin kanaat önderlerinden Mele Abdulvasi Yaz ise, "Bölgede karanlık güçlerin emellerini gerçekleştirmek için çeşitli ittifaklar sonucunda harekete geçtiğini görüyoruz. İnsanların hunharca katledilmeleri ise yaşanacak felaketin ön provası gibiydi. Yetkililer bölgedeki STK'larla görüşüp olası felaketler hakkında nasıl önlem alınması gerektiğini araştırmalıdırlar. Bölge bıçak sırtında olası bir Hizbullah-PKK savaşını önlemek için STK'lar elinden geleni yapıyor. Yetkililer bu konuda önlem almazsa 90'lı yıllarda yaşanan o karanlık günlere dönmek an meselesi. Şer odakları onu bekliyor. Ayrıca son günlerde askerlere karşı saldırılarla çözüm sürecinin sona ermesi hedefleniyor" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.