Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2459.68
BIST 100
9832.92
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Karabağ için tek yol askeri çözüm

Dağlık Karabağ sorununun Ermenistan'ın diplomasiden uzak ve saldırgan davranışları nedeniyle çözülemediğini belirten uzmanlar, "Diyalogla, masayla ve diplomasiyle bir ilerleme sağlanamıyor. Savaş çıkarsa Azerbaycan Karabağ'ı Ermenistan'dan geri alır" dedi.
​Karabağ için tek yol askeri çözüm
29 Eylül 2020 08:30:00
Dağlık Karabağ sorununun Ermenistan'ın diplomasiden uzak ve saldırgan davranışları nedeniyle çözülemediğini belirten uzmanlar, "Diyalogla, masayla ve diplomasiyle bir ilerleme sağlanamıyor. Savaş çıkarsa Azerbaycan Karabağ'ı Ermenistan'dan geri alır" dedi.

Ezgi ÇelikAnkara

Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) Başkanı Mesut Emre Karaköse, Azerbaycan-Ermenistan hattında yükselen gerilimi Milat’a değerlendirdi. Ermenistan’ın saldırıları karşısında Azerbaycan’ın temkinli ve başarılı bir ilerleme kaydettiğini söyleyen Karaköse, “Azerbaycan bir tuzağa çekilmek isteniyor olabilir. Bir Ermeni ve Rusya iş birliğinde bir hata yapmaya zorlanması söz konusu olabilir. Bu noktada oyun kurucu pozisyonda strateji belirleyerek adım atmalıdır.” diye konuştu.

Ermenistan köşeye sıkıştı

Son günlerde Ermenistan’ın bölgede gerginliği tırmandıracak adımlar attığına dikkat çeken Karaköse, “Bu uzun süredir devam eden bir sorun. Ermenistan bu provokasyonları kasten yapıyor. Ermenistan’ın bu saldırgan adımları Karabağ’daki varlığının meşru olmadığını bilmesinden ve diplomatik anlamda köşeye sıkışmasından kaynaklanıyor. Çünkü yeni tartışmalı bölgeler oluşturup Karabağ’ı masadan ve gündemden çıkarmak için bu saldırgan tutumu izliyor. Aslında Ermenistan’ın başkenti Erivan’daki varlığı bile 1918’deki Azerbaycan hükümetiyle arasındaki anlaşmaya bakıldığında; Kelbecer, Laçın gibi diğer Karabağ’daki bölgelerdeki hak iddiasından vazgeçerse Erivan Ermenistan’a bırakılıyor. Ermenistan o hak iddiasından vazgeçmeyerek tekrar gündeme taşıdığı için Erivan’daki varlığı bile hukuki anlamda gayrimeşru aslında. Bunun üzerinden uzun zaman geçtiği ve Rusya’nın da bu noktada Ermenistan’a kayıtsız, şartsız desteği söz konusu olduğu için biz şu anda bunu gündeme alamıyoruz ama en azından bu son 30 yıla yakın zaman alan Azerbaycan’ın da yüzölçümünün yüzde 20’sini kaplayan işgal artık sürdürülemez bir noktaya geldi. Biz SASAM olarak 2020 yılına girerken yaptığımız bir analizde, bu sene Karabağ’ın tekrar gündeme geleceğini ve Azerbaycan’ın ilerleme sağlayacağını hissetmiştik. Çünkü Azerbaycan Türkiye’nin desteğiyle hem askeri anlamda hem de stratejik anlamda üstünlüğü elinde bulunduruyor.” ifadelerini kullandı.

Diyalogla, masayla ilerleme sağlanamıyor

Ermenistan’a destek veren ülkeler hakkında konuşan Karaköse, “İran’ın Ermenistan’a desteği söz konusu. İran’ın zaten nüfus ve yüzölçümü olarak önemli bir kısmı Güney Azerbaycan dediğimiz topraklar. Güçlü bir Azerbaycan’ın güneyle birleşme ideali olacağını bildiği için o aşamaya gelmesin diye İran’da dini ve mezhepsel yakınlığına rağmen Azerbaycan’ı değil Ermenistan’ı destekliyor. Yapılan silah sevkiyatı da bize bunu gösterdi. Rusya, İran üzerinden Ermenistan’a silah gönderdi. Rusya’nın da hem Kafkasya’da Türkiye’nin etki alanını genişletmemesi için hem Türk dünyasının birliğinin, bütünlüğünün sağlanmaması için Ermenistan’a bir desteği söz konusu. Azerbaycan ne zaman bir adım atacak olsa tarafların uluslararası aktörlerin sağduyu çağrısı yapması aslında zaman kazanıp bu gayrimeşru durumu sürdürebilmek için atılan bir hamle olarak görüyorum. Yani diyalogla, masayla ve diplomasiyle bir ilerleme sağlanamıyor. Bu noktada çözümün sağlanması için ‘Minsk’ adında bir grup oluşturuldu. Ama aradan geçen zamana rağmen bu grup sadece yaptırımı olmayan bir takım dilek ve temenniler sağlamaktan öteye geçmedi.” dedi.

Mesut Emre Karaköse

Türkiye-Azerbaycan iş birliği tarihi önemde

Azerbaycan’ın hak ve hukukunu sahada koruyacağını vurgulayan Karaköse, “Azerbaycan’ın Türkiye ile yakalamış olduğu güçlü iş birliği ve birlikteliği tarihi bir önemdedir. Çünkü bu krizin başlangıcındaki yıllarda maalesef Türkiye bu netlikte bir tavır ve tutum sergileyememişti. Bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler Azerbaycan’dan yana tavır koysa da resmi devlet politikası bu netlikte olmamıştır. Hatta Türk kamuoyunu derinden yaralayan Ermenistan’a bir gemi dolusu buğday yardımı gibi yardımlar olmuştu. Türkiye iki taraf arasında daha tarafsız gibiydi. Ama artık eski Türkiye yok! Dengeler net olarak değişti. Ayrıca bizim Ermeni halkına bir düşmanlığımız söz konusu değil ve Ermeni halkı bizim yok etmek istediğimiz bir ulus da değil.” ifadelerini kullandı.

Ermenistan, halkına zarar veriyor

Sürekli Türk toprakları üzerinde hak iddia eden Ermenistan yönetiminin bu zihniyetle kat edebileceği bir nokta kalmadığına dikkat çeken Karaköse, “Ermenistan’ın bir ekonomik ve siyasi güce dayanmadan bu büyük olma çabası Ermeni halkına da büyük zarar veriyor. Ermenistan uzun yıllardır derin bir ekonomik krizle karşı karşıya ve zaten bir dar boğazdalar. Bu iç kamuoyundaki sıkışıklığı aşmak adına bu saldırgan tutumunu son aylarda artırmıştı. Geçtiğimiz hafta Tovuz bölgesine bir saldırıda bulundu. Ermenistan son saldırısında da sivil halkı yine gözetmedi. Ama Türk ordusunun bir geleneği var: Irak ve Suriye’de birçok devletin operasyonları oldu. O ülkeler sivil, asker demeden şehirleri haritadan sildiler. Fakat Türk ordusu şehir operasyonlarında dahi hiçbir sivilin burnu kanamasın diye azami özen ve gayreti göstererek sadece silahlı unsurları ortadan kaldırdı. Şu an aynı gelenek ve yaklaşım Azerbaycan’da da görünüyor.”

Azerbaycan, tuzağa düşmemeli!

Ermenistan’ın saldırıları karşısında Azerbaycan’ın temkinli ilerleme kaydettiğini söyleyen Karaköse, “Azerbaycan, sağlayabileceği ilerlemeden daha azı nı sağlamış durumda. Şu an adım adım ilerliyor. Ermeni savunma hattının özellikle Kuzey’deki savunma hattının yarılması anlamında önemli bir ilerleme kaydedildi. Bu mutluluk verici bir gelişme. Sağduyulu ve temkinli gitmekte fayda var. Birdenbire cepheyi çok genişletip bir tuzağa düşmemek lazım. Burada Azerbaycan bir tuzağa çekilmek isteniyor olabilir. Bir Ermeni ve Rusya iş birliğinde bir hata yapmaya zorlanması söz konusu olabilir. Bu noktada başkasına reflektif yaklaşımlarla tepki vermek yerine oyun kurucu olup kendi stratejilerini belirleyerek adım atmalıdır.” diye konuştu.