Karabağ gibi Kudüs de özgürlüğüne kavuşmalı! Artık söz bitti
ÖZLEM DOĞAN
Terör devleti İsrail, her sene yaptığı gibi bu ramazan ayını
da Filistinli Müslümanlara zehir etti. Zulüm altında bayrama girecek olan
Filistinlilere kurşun ve bomba yağdıran işgalci Yahudi devleti onlarca
Müslümanı şehit etti, yüzlercesini de yaraladı. Müslümanların ilk kıblesi
Mescid-i Aksa’ya ayakkabılarıyla giren, bahçedeki ağaçları yakan katil İsrail
kadar Yahudiler de insafsızlıklarıyla terör devletini aratmıyor.
Filistinlilerin çektiği acılar karşısında dans edip kutlama yapan Yahudilerin
Mescidi Aksa’ya girmeden önce kendi kıyafetlerini yırtarak ‘Filistinliler bize
saldırdı’ algısı oluşturmaya çalıştıkları video ortaya çıktı. İnsanlığa,
vicdana, dine ve hukuka sığmayan İsrail vahşetini Hava Kuvvetleri İstihbarat
eski Daire Başkanı Gürsel Tokmakoğlu, Tarihçi Yazar Dr. Mehmet Arslan, Türkiye
İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı Ramazan
Altıntaş, Hukukçu Bircan Kaçmaz Milat’a değerlendirdi.
Filistin’deki tüm
gruplar birleşmeli
İslam dünyasının tarihinin en parçalanmış dönemini
yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr.
Ramazan Altıntaş, “Filistin’de tüm gruplar arasında iç barışın yeniden
sağlanması gerekiyor. Taraflar arasındaki çatışma ve bölünmüşlükten işgalci
İsrail istifade ediyor. İç bünyede
meydana gelecek bu birlik, şu anda işgal altında bulunan bütün Filistin
topraklarından Siyonistlerin atılmasını kolaylaştırır. Ayrıca mevcut Filistin
devletinin bütün dünyada tanınması için lobi çalışmalarına hız verilmeli. 1967
öncesi Filistin topraklarından ve başkenti Kudüs olan Filistin’den asla taviz
verilmemeli. Bilinmelidir ki, Filistin
diplomasi yoluyla değil, ancak güç kullanmak yoluyla işgalden kurtulabilir.
Karabağ örneği ortada” ifadelerini kullandı.”
Araplar satmadı,
İngiliz işgal etti
‘Filistinli Araplar topraklarını sattı’ algısının doğru
olmadığını ifade eden Dr. Mehmet Arslan,
“Osmanlı o topraklardan çekilince İngilizler Kudüs’ü işgal etti.
Filistinlilerin silahlarını topladı. Ondan sonraki süreçte bölgeyi Yahudiler
işgal ederken İngilizler tarafından silahlandırıldılar, sonra da İsrail Devleti
kuruldu. Osmanlı’nın dört yüz yıllık hâkimiyeti sürecince huzur içinde yaşayan
Filistin halkı İsrail işgalinden bugüne kadar aralıksız zulüm görüyor. Araplar
eskiden Filistin’den yana tepkilerini ortaya koyardı, şimdi ise İsrail’le
anlaşma ve normalleşme çabaları yüzünden Filistinlileri görmezden geliyor.
Kudüs davası sadece Araplara özgü bir dava değildir, tüm Müslümanların davasıdır.
İslam yalnızca Araplara gelmemiştir” dedi.
Askeri Barış Gücü
gönderilmeli
İsrail’in uluslararası sistemi BM dâhil kendi çıkarlarını
korumak için atanmışlar ve kolaylaştırıcılar olarak gördüğünü belirten Gürsel Tokmakoğlu, “İsrail hukuk
tanımaz, sertlik yanlısıdır. Yapılan anlaşmaları ve alınan kararları kendi
meclisinde onaylamaz ve böylelikle uygulamamak hakkına sahip olduğunu düşünür.
Filistin halkı, vicdan sahibi Türkiye’den politik, diplomatik ve insani destek
alıyor. Eğer Türkiye, Müslüman Ülkeler Barış Gücü oluşturur ve bölgeye
gönderilmesini sağlarsa somut bir hamle olur. Arap Birliği belli, sorun büyük.
Körfez Ülkeleri büyük ölçüde ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail güdümünde. O
yüzden Türkiye’nin çabası çok önemli” şeklinde konuştu.
İsrail’in savaş
suçlusu olduğu biliniyor
İsrail’in her zaman yaptığı gibi Şeyh Cerrah Mahallesi’nde
de sistematik olarak Filistinlileri evlerinden çıkardığını kaydeden Hukukçu Bircan Kaçmaz şöyle konuştu:
“İsrail, uluslararası hukuk sisteminde ağır insan hakları olarak nitelendirilen
hukuksuzluklara yıllardır devam ediyor. 2008’de Gazze’ye saldırı
gerçekleştirdiğinde BM İnsan Hakları Komitesi, Gladston raporunda İsrail’in
savaş suçlusu olduğunu belirtmişti. Şu an yaşanan olaylara ilişkin de yine öyle
bir rapor hazırlanabilir. Uluslararası Adalet Divanının kararları bağlayıcı
olmasa da görüşleri alınabilir. İsrail’in uluslararası hukukta dokunulmazlık
zırhı var ama aleyhine rapor yazılması, uluslararası hukuka not düşülmesi
önemli. En azından İsrailli yetkilileri yargılama yolu açılacaktır.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.