Dolar (USD)
34.42
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2834.30
BIST 100
9389.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Karabağ ebediyen Türk yurdu

Şuşa ziyaretinde tanıştığımız Karabağ Kahramanı Gazi Binbaşı Elşad Tahmazov: "Biz bu topraklarda daimî kalıcıyız ve inşallah bir daha bayrağımız inmeyecek. Allah, Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev ve bize büyük manevi desteği olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun ömürler versin. Onların sırtlarını birbirine dayaması ve kardeşliği bizi zafere ulaştırdı."
​Karabağ ebediyen Türk yurdu
30 Nisan 2023 23:47:23
Şuşa ziyaretinde tanıştığımız Karabağ Kahramanı Gazi Binbaşı Elşad Tahmazov: "Biz bu topraklarda daimî kalıcıyız ve inşallah bir daha bayrağımız inmeyecek. Allah, Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev ve bize büyük manevi desteği olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun ömürler versin. Onların sırtlarını birbirine dayaması ve kardeşliği bizi zafere ulaştırdı."

Haber analizi: Özlem Doğan

Geçtiğimiz günlerde 30 yıl sonra Ermeni işgalinden kurtarılan Karabağ’daydık. Azerbaycan Türklerinin yaşadığı acıların hala taptaze yüreklerde olduğu topraklarda Ermeni vandallığının izleri görülüyor. Azerbaycan Devleti bu izleri silmek için var gücüyle çalışıyor. 1915’te Türkiye topraklarının doğusunda Müslüman Osmanlı halkına soykırım yapan, bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden süngüleyen, yakan, derilerini yüzen Ermeniler aynı zulümleri 90’lı yıllarda Azerbaycan Türklerine de yaptı. Bilhassa Fransa ve Amerika’nın desteğini alan ve diaspora baskısıyla tüm dünyaya ‘bize soykırım yapıldı’ yalanına sığınan Ermenilerin tüm söylemlerini tarihi vesikalar yalanlıyor. Türkiye’nin ‘arşivleri açalım’ teklifini reddeden Ermenistan bu arşivlerden kendisinin yaptığı katliamların çıkacağını biliyor.

İstikamet özgür Karabağ

2020’de gerçekleşen Büyük Karabağ Zaferi’nin ardından işgalci Ermenilerden kurtarılan topraklardaki son durumu görmek üzere Azerbaycan’a ulaştık. Son derece estetik ve güzel bir şehir olan Bakü’de bir gece geçirdikten sonra ertesi gün Şuşa’ya doğru yola revan olduk. Menzilimize doğru giden istikamette başka şehirlere de uğrayacaktık. Sabah 7’de başlayan yolculuğumuz geceyarısı son bulacaktı. GMG’nin (Global Medya Grup) mihmandarlığında bir gazeteci grubuyla hareket ettiğimiz yollarda belli bir noktadan sonra yollar son derece bozuldu, araçlar adım adım ilerliyordu. Ermeniler geçtikleri, işgal ettikleri her yeri yakıp yıkmış, bütün ağaçları kesmiş, tek bir bitki bile bırakmamıştı. Yolun sağındaki ve solundaki araziler yüzlerce kilometre boyunca işgalci Ermeniler tarafından mayınlanmıştı. İnsanlık düşmanı bu ırkın vahşiliğinin tarihte bir eşi benzeri de Hocalı Soykırımın yaşandığı dönemde Bosna’da Sırplar tarafından Boşnaklara yapılmıştı. Çünkü Sırplarla Ermeni aynı kaynaktan; aynı ülkeler tarafından besleniyorlardı. Bugün de durum hala aynı. Ermenistan ve Sırbistan’ın yalanlarını yine aynı ülkeler savunuyor.

Büyük Mercanlı'dan Ağalı Kent'e

Yol boyunca asılan mayın uyarılarını dikkate alarak Cebrayil şehrindeki Büyük Mercanlı köyünün kalıntılarının olduğu bölgede araçtan indik. 93’te işgal edilen köyden geriye yalnızca neredeyse yok olmaya yüz tutmuş evlerin duvarları kalmıştı, bu yıkıntılara dahi yaklaşılması yasaktı zira Ermeniler evlere ve civarına dahi mayın döşemişti. Kısa bir çekimden sonra Zengilan’daki Ağalı Kent’e vardık. Savaşın üzerinden geçen 2 buçuk yılın ardından burası mayınlardan temizlenmiş ve son derece düzenli bir kent kurulmuştu. İşgal yüzünden yaşadığı toprakları 9 yaşında terk etmek zorunda kalan şehrin yöneticisi Zeyhun Hasanov, ilk inşa edilen ve 86 ailenin yerleştiği Ağalı gibi, Karabağ Zaferiyle geri alınan tüm köylerin inşa edileceğini dile getirdi.

Duygulandıran 30 yıllık ders zili

Doğduğu topraklara yeniden dönmelerinin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Hasanov’la birlikte Ağalı Kent Orta Mektebi’ni gezdik. Okulun teneffüs zilinin 30 yıl önce işgal edilmemiş dönemde eğitim görülen okuldan kalma olduğu belirtildi. Bizi okulun öğretmenleri karşıladı. Duvarlarında Karabağ Zaferinden görüntüler ve bilgilerin asılı olduğu son derece modern bir şekilde inşa edilen okulda 11 derslik yer alıyor. Ayrıca geniş bir spor salonunun da bulunduğu okulda 96 öğrenci eğitim görüyor. Okulun direktörü Nermin Hasanvona duygularını şöyle dile getirdi: “Halkımız ülkemizin rehberi Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in etrafında birleşti ve cepheye gittiler. Bizim amacımız işgal edilen topraklarımızı geri almaktı. Biz Cumhurbaşkanımızı çok seviyoruz çünkü o bizim gururumuzu kurtardı ve topraklarımızı 44 gün içinde geri aldı. Azad olunan topraklar içinde Ağalı kentimiz de var. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın topraklarımız geri alınırken çok büyük desteği oldu. Allah Azerbaycan’ı ve Türkiye’yi korusun.”

Erdoğan'a büyük bir sevgimiz var

İçinde market, kadınların çalıştığı tekstil atölyesi, sağlık ocağı ve mağazaların da bulunduğu Ağalı Kent’in tüm elektrik ihtiyacını dünyada sadece 8 yerde bulunan ve Arşimet tribünü adı verilen sistem karşılıyor. Kent’in sakinlerinden Ziyafet Hasanova, öz yurtlarına kavuştuğu için çok heyecanlı olduğunu, bir gün Zengilan’a geri döneceklerini hayal bile edemediklerini ama şehitlerin sayesinde artık doğduğu topraklarda yaşadıklarını belirtti. Doğup büyüdüğü topraklardan Ermeni işgali yüzünden kopmak zorunda kalan 60 yaşındaki Firengiz Selimova da yaşadığı mutluluğu ifade ederek Karabağ Savaşı’nda destek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dualar ederek şöyle konuştu: “Erdoğan Türk dünyasının lideridir, halaskarıdır. Eğer oy kullanma hakkımız olsaydı biz de seçimlerde ona oy kullanırdık. Ona karşı kalbimizde çok büyük bir sevgi var.”

Kuş cıvıltılarının süslediği şehir

Ağalı Kent’ten ayrılıp yolumuza devam ettik. Henüz yeni inşa edilen bir tren yolu dikkatimizi çekmişti. Ayrıca iş makinaları da harıl harıl çalışıyor ve yolları tamir ediyordu. Karla kaplı yeşilliklerin gece bile seçilebildiği virajlı yollardan ve çeşitli kontrol noktalarından geçerek geceyarısı Şuşa’ya ulaştık. Yorgunduk, yemek yiyip uykuya daldık. Sabah kuş cıvıltılarıyla güneşli bir Şuşa sabahına uyandım. Çok yorgun olmama rağmen don derece dinç hissediyordum. Yüzümde yorgunluğun hiçbir izi kalmamıştı, şaşkındım. Sanki bu şehrin havasında iyileştirici bir güç vardı. Sonradan öğrendiğime göre Şuşa’nın havasının sağlığa iyi geldiğini ve ileride sağlık turizmi için de adımlar atılacağını öğrendim.

Mamay Mescidi'nde şükür namazı

Yemyeşil tabiatıyla kendine hayran bırakan Şuşa, Karabağ’ın en büyük şehri Hankendi’ye giden yolun üzerinde ve coğrafi olarak bölgeye hâkim bir konumda. Azerbaycan halkı için ayrı bir önemi olan şehirde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa Beyannamesi’ni imzaladığı noktayı da görme imkânı buldum. İşgalden zarar gören tüm yapılar gibi camiler de hızla onarılırken Ermenilerin kiliseye çevirdiği Mamay Mescidi özüne döndürülmüş, Azerbaycan Türkü kardeşlerimiz de içinde şükür namazları kılıyorlardı.

Gerçek bir kahramanla tanıştık

Şuşa’da gezerken karşımıza gerçek bir kahraman çıktı, bize gezimiz boyunca eşlik ederek kazanılan zaferle alakalı önemli bilgiler verdi. Karabağ Kahramanı Gazi Binbaşı Elşad Tahmazov, özgür Şuşa’da olmanın çok büyük bir gurur olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “30 yıllık işgal sona erip özgür Şuşa’ya ilk ayak bastığımızda yaşadığımız sevinci ifade etmek çok zor. Şuşa Karabağ’ın baş tacıdır. Biz bu topraklarda daimî kalıcıyız. İnşallah bu topraklarda bir daha bayrağımız inmeyecek. Allah, Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev ve bize büyük manevi desteği olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uzun ömürler versin. Onların sırtlarını birbirine dayaması ve kardeşliği bizi zafere ulaştırdı. Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olması biz savaşçılara da cephede psikolojik bir üstünlük verdi. Zaferimiz kutlu olsun. Türk dünyası tüm dünya halkları içerisinde azadlığıyla, merhametiyle seçilen bir millettir. Türk dünyası daimî ve ebedi olsun.”

Karabağ Türk'tür, Türk'ündür

Şuşa’nın güneyinde yer alan ve savaşın önemli noktalarından biri olan Çıdır Düzü’nü ziyaretimizin ardından işgalde harabeye dönen Fuzuli şehrine ulaştık. İnsanlıktan nasibini almamış Ermeni zulmünün yakıp yıktığı şehirde de zaferin ardından şehri yaşam alanına döndürme çalışmaları hızla sürüyor. Fuzuli’de 1993 yılındaki işgalde 1100’den fazla Azerbaycan Türkü Şehit edilmişti. Bir sonraki durağımız Ağdam’da da aynı manzaralarla karşılaştık. Ermenilerin domuz ahırı olarak kullandığı Cuma Mescidi sıkça sosyal medyada yer almış ve büyük tepki görmüştü. Karabağ Zaferiyle birlikte Cuma Mescidi de özgürleşti. restorasyon çalışmalarının sürdüğü mescid de yakında Müslümanların namazlarıyla, dualarıyla kavuşacak. Ağdam’da bulunan Şehitlik bizi çok hüzünlendirdi. 1993’te şehit edilen küçük bebeklerin, genç yaşlı binlerce Türk’ün medfun olduğu şehitlik çiçeklerle ve Azerbaycan bayraklarıyla donatılmıştı. Ermeniler, kardeşlerimizi şehit etmekle kalmamış, mezarlarını kazıp ölülerini de çıkarmıştı. Şehitlerimiz artık yerlerinde huzurla uyusun, topraklarımızı düşmandan geri aldık. Artık Karabağ ebediyen Türk yurdu olarak kalacak.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin