Kapıdaki tehlike!
Askeri Casusluk davasında ele geçirilen dijital dosyaların şifrelerinin kırılamadığından dolayı, yabancı ülkelerden destek alınacak olması manidar bulundu.
Devletin güvenliğine ilişkin bilgilerin yer aldığı cd'lerin emperyal devletlere teslim edilmesinin gündeme gelmesi, beraberinde birçok soruyu akıllara getirdi, yıllarca bilim yerine ideoloji üreten üniversitelere de tepki yükseldi.
İşte adrese teslim o sorular:
*Çete davası kapsamında çok sayıda devletin güvenliğini ilgilendiren, askeri stratejik belgelerinin yabancı devletlere satıldığı iddia edilirken, başta ABD ve İsrail'den dijital dosyaların şifrelerinin kırılması için yardım alınması ne derece doğru?
*Söz konusu ülkeler ile çete üyeleri arasında derin bir ilişki varsa, dosyaların güvenliği tehdit altına girmez mi? Söz konusu ülkeler, soruşturmanın karartılması için aradıkları fırsatları bulmazlar mı?
* TÜBİTAK, HAVELSAN ve GES Komutanlığı gibi devletin en stratejik kurumlarında örgütlendiği iddia edilen karanlık yapıların; elde ettikleri kozmik bilgileri emperyalist ülkelere teslim etmek ne derece doğru? Söz konusu dosyaların içinden TSK'yı geleceğin muharebe ortamına hazırlayacak milli projelerin çıkmayacağı ne malum?
* Yıllardır bilim yerine ideoloji üreten üniversiteler, Cumhuriyet mitingleri düzenleyen, anıtkabire 'laiklik elden gidiyor' diye yürüyen rektörler, sürekli 'çağdaşlık' derken, üniversiteleri bilgi çağında yaşanan değişimlere göre neden kodlamadılar? Nerede bizim kripto uzmanlarımız?
* Yüksek öğretim kurumları, içinde bulundukları topluma, bilgi çağını yakalaması için gerekli anahtarları sağlayıp, Uluslararası düzeyde rekabet gücüne sahip bilim adamları yetiştirmek mi gerçek ulusalcılık, yoksa 'laiklik elden gidiyor' diyerek ulus-devletçilik oynamak mı?
Askeri casusluk davasında ele geçirilen dijital dosyaların şifreleri kırılamadığından, yabancı ülkelerden destek alınacakmış. Ya o ülkelere çete üyeleri tarafından stratejik bilgiler satıldıysa ne olacak? Soruşturmanın karartılması için o ülkeler tedbir almayacak mı? Peki satılmadı diyelim. TÜBİTAK, HAVELSAN ve GES Komutanlığı gibi devletin en stratejik kurumlarında örgütlendiği iddia edilen karanlık yapıların; elde ettikleri kozmik bilgileri emperyalistlere teslim etmek ne kadar mantıklı? Söz konusu dosyaların içinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ni geleceğin muharebe ortamına hazırlayacak milli projelerin çıkmayacağı ne malum? Bizim bilişim uzmanlarımız nerede?Ah şu üniversiteler
Yıllardır bilim yerine ideoloji üreten üniversiteler bu durumdan umarım utanırlar. Her darbe döneminde cuntacıların değirmenine su taşıyanlar inşallah derinden bir 'ahhh' çekerler. Ama hata yaparak özeleştiri yapan bir iki akademisyen dışında kimsenin bu durumu ne yazık ki önemseyeceğini bile inanamıyorum. Yüzlerinde halen birçoğunun sahte ulusalcılık maskesi, panellerde; dillerinde darbeciliku2026 Cumhuriyet mitingleri düzenleyen, anıtkabire 'laiklik elden gidiyor' diye yürüyen rektörler neredesiniz? Ya siz neredeseniz; sanal tehditler üreterek; 'irticacı' diyerek yüzlerce akademisyenin hayatını karartan, inancı gibi yaşayanları eğitim yuvalarına sokmayan koca koca adamlar? Üniversiteye giriş sınav sistemini değiştirerek, milyonlarca öğrencinin ve ailenin hayatını karartarak bilime katkı sundukları sanan dinazorlar! Yüksek öğretim kurumları, içinde bulundukları topluma, bilgi çağını yakalaması için gerekli anahtarları sağlayıp, Uluslararası düzeyde rekabet gücüne sahip bilim adamları yetiştirmek mi gerçek ulusalcılık, yoksa 'laiklik elden gidiyor' diyerek ulus-devletçilik oynamak mı? Sürekli çağdaşlık derken, üniversiteleri bilgi çağında yaşanan değişimlere göre neden kodlamadınız?
İthal uzmanlara gebe kaldık
"Ordu göreve" yazılı pankartların altında boy gösteren profesörler ya size ne demeliu2026 Ordunun en kritik belgelerinin; İsrail ve ABD'ye şifreli cd'ler ile teslim edilmesi gündemde, haberiniz var mı? Orduyu göreve çağıracağınıza, az o ordunun geleceği için bilim adamları yetiştirseydiniz de, bu ülkeyi ithal şifre uzmanlarına gebe bırakmasaydınızu2026 Ama doğru zaten sizler o iki ülkenin partnerleriydiniz! Öyle ya 28 Şubat döneminde terör devleti İsrail'de stratejik araştırmaları ile tanınan İsrail'in derin politikalarının belirlenmesinde önemli rol oynayan Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Enstitüsü'nün Mütevelli Heyeti üyesiydiniz siz! ABD'den aldığınız plaketler ile övünmeyi de hiç ihmal etmediniz. O zaman sizi es geçelim ve yeni döneme gelelimu2026
YÖK, tehlikenin farkında mısınız?
Anlaşılan sizlerde geçmişten çok iyi dersler çıkartmamışsınız. Baksanıza elinizde YÖK'ün sitesini güvenlik çemberine alacak bilişimcileriniz yok! Yok varsa; 'Redhack' isimli hacker grubu, internet sitenizi 'hack'leyip, 'gizli' damgası olan birçok belgeyi Twitter'dan yayınlamayı nasıl başardı? Değişim bu ülke de on yıldır sürüyorsa, bunca süre içerisinde kripto uzmanları yetiştirecek hamleler neden yapmadınız? Bilgi çağına erişmek hiç mi aklınıza gelmedi? Bireylerin, bilgiyi yalnız alıp kullanmalarını değil; üretmelerini, sorunların çözümünde kullanabilmeleri için hangi adımı attınız? Attıysanız on yılda halen neden şifre kırma uzmanlarımız yok? Casusluk operasyonunda ele geçirilen içinde çok önemli bilgilerin olduğu bilinen dosyaların şifrelerinin çözülmesi için İsrail ve ABD'den yardım istenecek olmasından memnun musunuz? Bakın çete davaları için ABD Büyükelçisi ne diyor: "Askeri yetkililer terörist diye hapse kondu. Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı demir parmaklıklar arkasındau2026 ABD ve Avrupa Mahkemeleri'nin buna anlam vermesi zor olacaktıru2026" Terör devleti İsrail'i yazmama bile gerek yok sanırım. Siyonizm ve localar ile derin çetelerin kan bağını duymuşsunuzdur. Şimdi o ülkelerden çetecilerin ele geçirdiği kozmik bilgilerin deşifre edilmesi için destek istemimiz düşünülüyor beyler!!! Şunu da hatırlatalım; askeri casusluk çetesinin, Türkiye'nin ilk yerli askeri eğitim uçağı Hürkuş, ilk yerli askeri helikopteri ATAK ve 2015-216'da uzaya gönderilecek olan 2 ayrı uydu projesiyle ilgili bilgileri ele geçirdiği de biliniyoru2026 Siz uyuyun!
Son uyarı
Umarım bu son gelişme ile AK Parti'nin 'Beyin Göçü'nün belini kırmak için bilim adamlarına sunduğu yeni imkanlar iyice artırılır, alınan tedbirler ile başlayan 'tersinden göç' devam eder ve YÖK, TÜBİTAK ile yeni çalışmalara imza atarak, kripto uzmanları yetiştirmek için harekete geçer.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.