Kanun değişikliği şart!
Ezgi ÇELİKANKARA
Türkiye karşıtlığında öne çıkan kurumlardan biri haline gelen TTB yönetimine gelen tepkiler çığ gibi büyüdü. Terör operasyonlarında PKK’nın yanında yer alan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın açlık grevine destek veren ve her fırsatta TSK’yı karalayan TTB yönetiminin karanlık sicili tartışmaların odağı haline geldi. TTB yönetiminin karanlık yüzünü partisinin grup toplantısında sert bir dille eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’e TTB ve diğer meslek örgütleri için ‘çoklu baro’ benzeri bir çalışma yapılmasının talimatını verdi.
Umut verici bir adım
TTB’yi ve ‘terör örgütünden birisi’ olarak nitelediği yeni başkanını net bir dille eleştiren Başkan Erdoğan, TTB’nin anayasaya aykırı faaliyetler içerisinde olduğunu dile getirdi. Konuya ilişkin Milat’a konuşan Hekim Hakları Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Nedim Uzun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TTB’nin yapısında değişiklik yapmaya yönelik açıklamalarını son derece olumlu ve umut verici bulduğunu ifade etti.
“Kanun değişikliği şart”
TTB’nin hekimleri temsil etme meşruiyetini kaybettiğini,
kanun dışı eylemleri olan bir yer haline geldiğini aktaran Uzun, “TTB, kamu
kurumu niteliğinde olan bir meslek kuruluşu. Fakat yıllar içerisinde marjinal
yönetimlerin eline geçmesiyle birlikte amacının dışında faaliyet yürüten ve
ideolojik bir fikrin sözcülüğünü yapan bir kuruluş haline gelmiş. Birliği,
siyasi menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda kullandıkları bir kale haline
dönüştürmüşler. Bu sorunlar zamanla hekimlerin birlikten uzaklaşmasına ve
üyeliklerini silmesine neden olmuş” dedi.
Üye olanların çoğunun ne iş yaptığının bilinmediğini aktaran Uzun, “Belli küçük bir grup burayı ele geçirmiş ve ‘Biz burada siyaset yapacağız. Amacımızın dışında faaliyet yürüteceğiz’ diyor. Hekimlerin tepki olarak seçimlere gitmemesi sebebiyle de seçimlere katılım oranı yüzde 10 seviyelerine kadar düşmüş durumda. Şu an yüzde 8 civarında bir oyla seçiliyorlar ve hekimlerin yüzde yüzü adına konuşuyorlar. Bu sebeple tabip odalarında da tıpkı barolarda olduğu gibi kanun değişikliği şart” diye konuştu.
“Utanç duyuyoruz!”
TTB yönetiminin hekimleri rencide edici olaylara imza attığını hatırlatan Uzun, şu eleştirilerde bulundu: “Bizleri temsil etmeyen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Başkanı hepimiz adına teröre destek veren utanç verici açıklamalara imza atıyor. Ama biz öyle değiliz! Bizi vatandaşlarımıza yanlış tanıtıyorlar! TSK’nın Afrin’e yönelik ‘Zeytin Dalı Operasyonu’ sırasında, TTB “Savaş bir halk sağlığı sorunudur. Savaşa hayır” açıklaması yapıyor. TTB’ye soruyorum, savaşın bir halk sorunu olduğu TSK Afrin’e operasyon yaptığında mı aklınıza geldi? TSK’nın Cizre’de terör örgütü PKK’ya yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar için ise ‘katliam’ diyorlar. “Savaşın son bulması için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşturulması gerekli” diyenler bizi temsil etmiyor. Büyük utanç duyuyoruz! Bu görüşlerimi paylaştığımda bana ısrarla ‘biz terörist miyiz?’ diye soruyorlar. Ben kimseye terörist demiyorum. Ama terör örgütüne karşı ciddi bir yandaşlık ve sempati söz konusu. Terörist olup olmadıklarını devletimiz biliyordur ve gereğini yapacaktır.”
“Çözüme kavuşsun”
TTB’nin kuruluş amacının dışında bir ideolojinin aracı
haline getirilmesinden büyük rahatsızlık duyduklarını vurgulayan Uzun, “TTB ve
tabip odalarının faaliyetleri 6023 sayılı kanun ile düzenlenir.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın da değindiği gibi bu kanun ‘TTB amacının dışında
faaliyet yürütemez’ diyor. Bu kanunda amacı dışında faaliyet yürütenlerin
görevden alınmasıyla ilgili çok açık bir madde var. Bu madde artık
çalıştırılsın. Çünkü biz istiyoruz ki, meslek örgütümüz artık amacı
doğrultusunda faaliyet göstersin. Başkalarının ideolojik menfaati için
kullanılmasın. Terör örgütüne nefes aldıran bir kuruluş olmasın. Türk
hekimlerini temsil eden bir oda istiyoruz. Bu yönüyle Cumhurbaşkanımız
Erdoğan’ın açıklamaları umut oldu ve bu sorunun çözüme kavuşmasını bekliyoruz”
şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.