Kalkmış utanmadan konuşuyor: FETÖ’yü İlker Başbuğ milletin başına bela etti
ÖZLEM DOĞAN
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un 26 Haziran 2009'da Meclis'ten geçirilen torba yasadaki 'asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasına ilişkin maddeyi hatırlatarak, "26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkâr olur” açıklaması büyük tepki topladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un FETÖ ile ilgili sözlerini sert dille eleştirdi ve TBMM'ye yönelik saygısızlığın karşılığında parlamenterlerin dava açması gerektiğini ifade etti. İlker Başbuğ’un açıklamalarını 28 Şubat'ta YAŞ mağduru olan Emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları ve ASSAM Strateji Uzmanı Ersan Ergür Milat’a değerlendirdi.
Yargıda iki başlılık olmaz
Hacımustafaoğulları, askeri mahkemelerin kaldırılıp sivil mahkemelerde görülmesiyle ilgili düzenlemenin Türkiye’nin başına bela olan vesayet sisteminin kaldırılması amacıyla yapıldığına dikkat çekti. Hacımustafaoğulları, “Asker kisvesi altına gizlenip 1980 darbesini yapan Kenan Evren, 28 Şubat darbesini yapan BÇG terör örgütü, 15 Temmuz darbesine kalkışan FETÖ terör örgütünün yargılanması için bu yasa elzemdi. Yargıda iki başlılık olmaz. Yargının askerisi sivili olmaz” dedi.
FETÖ’yü beslediler
İlker Başbuğ’un FETÖ’nün TSK’da güçlenmesinden sorumlu olduğu halde utanmadan konuştuğunu vurgulayan Hacımustafaoğulları, “15 Temmuz darbesini yapan FETÖ’cüleri başımıza bela eden İlker Başbuğ’dur ve onun genelkurmay başkanlığı döneminde teröristler neşvünema buldu. İlker Başbuğ, İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu gibi genelkurmay başkanlığı yapmış üst düzey komuta kademesi FETÖ’yü besledi ve TSK’yı FETÖ’ye bunlar teslim etti. Şimdi de kalkmış utanmadan konuşuyor. FETÖ’nün milletimizin başına bela olmasının baş müsebbiplerinin biri İlker Başbuğ’un kendisidir” diye konuştu.
Başbuğ’un iddiaları asılsız
Bugün Türkiye’nin Suriye’de yapmış olduğu operasyonların birçoğunun prangalarından kurtulmuş bir TSK ile yapmakta olduğunu ifade eden Strateji Uzmanı Ersan Ergür, Bağbuğ’un iddiasının asılsız olduğunu vurguladı. Ergür, “15 Temmuz darbe girişiminde darbede aktif rol alan generaller, subay ve astsubayların birçoğu 28 Şubat sürecinde teğmen ve üsteğmen rütbesindeydi. Aynı zamanda harp okulunda öğrenci olan Harbiyeli subayların da bu darbede rol aldığını gördük. Eğer Başbuğ’un iddia etmiş olduğu gibi 2009 yılında çıkarılmış olan yasa, darbeler zinciriyle Türkiye’nin ayağına pranga vurmak isteyen darbeci asker geleneğinin başrol oyuncularının yargılanması yönünde çıkarılmış bir yasa olmasaydı bu günlere gelebilir miydik?” diye sordu.
Dış mihrakların ekmeğine yağ sürüyor
İlker Başbuğ’un açıklamalarının dış mihrakların ekmeğine yağ süren açıklamaları kendi ağzıyla dillendirdiğini kaydeden Ergür, “Başbuğ’un 28 Şubat sürecinde kendilerinin yaptıkları operasyonların FETÖ’yle mücadele olduğunu iddia etmesi, o dönemde atılmış olan subay ve astsubaylara bir iftiradır. Başbuğ tribünlere oynuyor. 28 Şubat sürecinde FETÖ’yle mücadele etmiş olsaydı, 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan subay ve astsubayları tespit etmiş ve uzaklaştırmış olurdu. Başbuğ ve arkadaşları FETÖ’yü destekleyen mi yoksa önleyen bir tavır mı ortaya koydular bunu analiz etmek lazım. 2009 yılında çıkarılan yasanın FETÖ bağlantılı olarak çıkarıldığını iddia etmesi hem Meclis’i töhmet altına bırakmıştır hem de 28 Şubat’ta TSK’dan ihraç edilen subay ve astsubayların FETÖ’cü olarak yaftalanmaları anlamına gelir” diye konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.