Kader neden gizlenmiştir?
Allah Teâlâ, varlıkları bir kaderle yaratır ve o kaderle yürütür. Allah'ın en başından en sonuna kadar her şeyin zamanını, özelliğini, yerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir. Kader Allah'ın belirli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan ilahi bir kanunudur. Peki kader neden gizlenmiştir? İşte cevabı...
Cenab-ı Hak, varlıkları çok hassas bir ölçüyle yaratır ve muhteşem bir nizâm ile ayakta tutar. Kader programının umûmî muhtevası dâhilinde tabiatın yaratılması ve idare edilmesi ile tabiat içinde husûsî bir mevkîye sahip olan insanın yaratılması ve müstesna kabiliyetlere sahip kılınması da yer almaktadır. Dalından düşen bir yaprak dahî bu programın hâricinde değildir. Bugün biliyoruz ki bir yaprağın içinde de aslında kocaman bir kâinat vardır. Şâyet varlıklar kader programına tâbî olmasaydı, kâinatta büyük bir anarşi meydana gelirdi. Bu hakîkati Cenâb-ı Hak şöyle ifade buyurur:
“Biz her şeyi bir ölçüye göre (kader ile) yarattık!” (Kamer, 49)
“Yeryüzünde vukû bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musîbet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın! Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)
Allah Teâlâ’nın, henüz olmamış hâdiseleri evvelden bilip tertiplemesi ve levh-i mahfuzda tesbît etmesi “kader”; tesbit ettiği şekilde sırası geldikçe tahakkuk ettirmesi de “kazâ”dır.
Ancak Cenâb-ı Hak insanoğluna irâde-i cüz’iyye vermiş, sorumlu tutulduğu fiiller hususunda ona hürriyet tanımıştır. Dolayısıyla kaderin önceden tesbit edilmiş olması kişiyi mesuliyetten kurtarmadığı gibi tembellik ve ihmalkârlık için bir bahane de teşkil etmez.
KAZA VE KADERE İNANMAK
Kaza ve kadere inanmak, insanın körü körüne kendini hâdiselerin akışına bırakması ve kurtuluş çaresi aramaması değildir. İnsan her şeyin bir sebebe bağlı olduğuna inanarak, sebepleri tatbik etmelidir. Hz. Ömer (r.a) Şam’a doğru giderken Şam’da vebâ salgını olduğunu öğrenmiş, Peygamber Efendimiz’in:
«Bir yerde vebâ olduğunu işittiğinizde oraya girmeyiniz. Bir yerde vebâ ortaya çıkar, siz de orada bulunursanız, hastalıktan kaçarak oradan dışarı çıkmayınız!» buyurduğunu işitince hemen geri dönmüştür.
KADER NEDEN GİZLENMİŞTİR?
Cenâb-ı Hak kaderi gizlemiştir. Bunda pek çok hikmet ve faydalar vardır. Meselâ şifâsı bilinmeyen bir hastalığa dûçâr olup can verecek bir şahsın, öleceği âna kadar endişeden uzak kalabilmesi, kaderin bu meçhûliyeti sâyesindedir. Kişi öleceği zamanı bilseydi, ölümün kendisine yaklaştığı yıllarda, kederden eli ayağı tutulur, iş yapamaz hâle gelir, defalarca ölüp ölüp dirilirdi. Yavrusunun kendisinden evvel öleceğini bilen bir anne de, seneler öncesinden o hâlin mâtemine girerdi. Netîcede bu durum, hayattaki âhenk ve muvâzeneyi bozardı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.