Dolar (USD)
34.12
Euro (EUR)
38.10
Gram Altın
2876.41
BIST 100
9900.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İzmir'in kordon boyu meyhaneleri

Son yıllarda Kordonboyu tamamen meyhaneye dönüştü. Meyhaneler yan yana dizilmiş uzadıkça uzuyor ve o güzelim kordon boyunu artık birçok insanımız bırakın dolaşmayı görmek bile istemiyor. Bu millet İzmir Belediyesi'ne Kordon boyunu kocaman bir meyhaneye çevirsin diye oy vermedi!
İzmir'in kordon boyu meyhaneleri
19 Eylül 2013 00:00:00
Son yıllarda Kordonboyu tamamen meyhaneye dönüştü. Meyhaneler yan yana dizilmiş uzadıkça uzuyor ve o güzelim kordon boyunu artık birçok insanımız bırakın dolaşmayı görmek bile istemiyor. Bu millet İzmir Belediyesi'ne Kordon boyunu kocaman bir meyhaneye çevirsin diye oy vermedi!

Abdulkadir İKBAL

Geçenler de Urfa'yı ziyaret eden CHP İzmir milletvekili Oğuz Oyan, Ankara milletvekili Levent Gök, Balıkesir milletvekili Namık Havutçu, Parti Meclis üyeleri, Tekin Bingöl ve Hüseyin Şahin bir basın toplantısı düzenlediler. Bu toplantıya bazı sivil toplum örgütleri de davet edilmişti.

Sayın Oğuz Noyan CHP'nin siyasi çalışmalarını ve anlayışını biraz uzunda olsa dile getirmeye çalıştı. Sayın Noyan'ın konuşması televizyonlarda dinlediğimiz mesajları ihtiva ediyordu. Aşağı yukarı o salonda bulunan her kes söylenenlere büyük ölçüde aşina idi.

Bir ara sayın Novan konuşurken sözünü kesmek zorunda kaldım. Sayın Noyan, biraz da CHP'yi konuşsak dedim. Kibarca bu teklifi karşıladı ve konuşmayı kısa keserek ilk sözü aldım ve "CHP ülkemizin ikinci büyük partisi olarak, üçüncü büyük şehri olan İzmir Büyükşehir Belediyesine sahip. Bu çok büyük bir avantaj. Ancak gerek İstanbul ve gerekse Ankara da yapılan belediye hizmetleri ile kıyaslandığında; İzmir bu iki şehrin çok gerisinde kalıyor" dedim.

Geçenlerde İzmir'e gitmiş bazı akrabalar ve dostlarla görüşmüştüm. İzmir'in Adalet mahallesinde bazı yerlerde siteler yükselmesine rağmen, cadde, sokak veya yaya kaldırımı son derece ilkel. Yarım metrelik kaldırımlar var. Çetin Emeç mahallesinde bir avukat arkadaşım ikamet ediyor, Yollar, o kadar dar ki tarifi imkansız, Yeni imara açılan bir çok yerlerde böylesine bir şehirleşme kirliliği var. Eğer bu hatalar böyle devam ederse, İzmir yakın bir zaman da adeta kocaman bir köy haline gelecek!

İzmir'in ortasından bir nehir gibi pis sular akıyor. Etrafa mikroplar saçan ve tahammül edilemeyen dayanılmaz kokularla beraber, atık suların iki yakasında, insanların sağlığı büyük tehdit altında. İzmir bu haliyle büyük ve bir başka felaketi yaşıyor.

Celal Doğan birkaç dönem Gaziantep te CHP'li bir belediye başkanı olarak görev yaptı. Antep'in baş belası olan kirli suların aktığı ve insanların oraya yaklaşamadığı Alleben deresini kapatmakla kalmadı, aynı dereden temiz suların geçmesini sağladı. Bu gün o derenin etrafında kurulan devasa parklarda, insanlar rahat ve huzur buluyorlar. Antep'te ikamet eden bazı akrabalarım Celal Doğan'a yaptığı hizmetten dolayı oy veriyorlardı. Celal Doğan Seçimi kazandıktan sonra, hizmet için kolları sıvıyordu. Şüphesiz ki Celal Doğan'ın tasvip edilmeyen yönleri elbette vardı. Ama her kesimden oy alması dikkate değer. Tıpkı Melih Gökçek misali.

Urfa Belediyesi çok uzun yıllardan gelen Karakoyun deresini ıslah çalışmaları önceki dönemlerde başlanmış ve halen tam bitirilmese de. Urfa'nın ortasından geçen karakoyun deresi artık şehre zarar vermiyor.

Ülkemizin birçok yerinde bu tür müspet hizmetlere imza atan belediyeler elbette vardır. Eğer İzmir Belediyesi bir dereyi ıslah edemeyip, Antep ve Urfa'nın gerisinde kalmışsa, CHP kendini sorgulamalıdır.

Aslında İzmir Belediyesi devasa projelere imza atabilseydi bu hizmeti halk görecek ve yapılan hizmetlerin karşılığına cevap vermesi daha rahat olacaktı. Gelecek seçimlerde CHP İzmir Belediyesini kazansa bile bu kazanımın hizmetle değil, ideolojik olacağı inancındayım.

İzmir'in yüksek yerlerinde büyük ve görkemli bir cami yok. Uzaktan bakınca insanların gözlerini kamaştıran ve ilgisini çeken bir eser yapılabilirdi. Çünkü şehirlerin güzelliğine güzellik katan geçmişle geleceği birbirine bağlayan orijinal eserlerdir. Tarihe bağlı kalarak, çağımıza uygun eserler üretilebilir.

İzmir in içinden geçen büyük bir otoyolun kenarında derme çatma yapılmış inanılmaz derecede görüntü kirliliğine sahip gecekondu semtleri hala ıslah edilmemiş. O yoldan geçerken bu feci manzarayı görenler "Güzel İzmir" lakabına inanabilirler mi.. Belediye İzmir'in çağ dışı yerleşim yerlerini neden yenileyememiş? Elbette bunun çok ciddi sebepleri var. CHP'lilerin bu konu üzerinde kafa yorması gerek.

Ankara belediyesi kocaman mahalleleri yerle yeksan ederek, yıkılan yerlere son derece modern mahalleler yapıldı. Bu kıyaslama yapıldığında İzmir Belediyesinin bu değişim ve dönüşümlerden ibret alması gerek. CHP liler milletvekilleri, İzmir Belediye Başkanı ve diğer yetkilileri hiç Ankara ve İstanbul'a gidip bu değişimleri görmüyorlar mı? Yahut görmezlik ten mi geliyorlar..

1964 yılında İzmir de askerliğimi yapmıştım. Her şehre inişimde zevkle Kordon boyunu gezer, Ege Denizinin uçsuz bucaksız güzelliğine hayran kalırdım. Kordon boyu tamamen ciddi ithalat ve ihracat yapan firmaların mekanı idi. O zamanın şartlarına göre İzmir ticaretinin can damarı hükmündeydi. İnsanların gece gündüz hangi saatte olursa olsun çoluk çocuğuyla birlikte huzurla dolaştığı bir mekandı. Kordon boyu İzmir'in bir simgesi gibiydi.

İzmir'e gidenlere şunu söylerdik. Mutlaka kordon boyunu görmeniz lazım.

Son yıllarda Kordonboyu tamamen bin meyhaneye dönüştü. Meyhaneler yan yana dizilmiş uzadıkça uzayıp gidiyor. Ülkemizde buna benzer meyhaneler zincirini görmek mümkün değil. O güzelim kordon boyunu artık birçok insanımız bırakın dolaşmayı görmek bile istemiyor. Kim ailesiyle birlikte o haldeki Kordon boyunu bu haliyle gezmek ister. Halkın büyük çoğunluğu o mekanın güzelliğinden mahrum bırakılmış.

İzmir Belediyesi Kordon boyunun meyaneye çevrilmesine asla müsaade etmemeliydi. Her kim bu yanlışı yapmış ise düzeltmek gerek.

Bu millet İzmir Belediyesine Kordon boyunu kocaman bir meyhaneye çevir diye herhalde oy vermedi

Belediyecilik artık bir ilim dalıdır. Hiç kimse kendi anlayışına göre bir şehir hakkında artık karar veremez. Bu hususta işi bilen bilim adamlarını ve uzmanları şehirlerin yapılanmasında daha iyisini yapmak üzere ön planda tutmak gerek.

Malum olduğu üzere dünyada iktidarlar, zamanla yıpranır ve oy kaybederler. Türkiye de ise bunun tam tersi oluyor. İktidarın oyu çoğalıyor, muhalefetin oyu azalıyor. Urfa'da eskiden iki CHP milletvekili vardı. Şimdi bir tane bile yok.

Ciddi ve seviyeli bir muhalefet her zaman faydalı olmuştur.

CHP'nin tavanı ile tabanı arasında büyük bir görüş farkı var. Yukarıdakiler aşağıdakileri temsil edemiyor. CHP tarafından bu konunun masaya yatırılması gerekmez mi?.

Ayrıca CHP'nin genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu: Başbakan Tayyip Erdoğan'a hitaben "Ey Tayyip Mısıra bak, ibret al" demesinin altında bir darbe anlayışı yatmıyor mu?

Diyerek konuşmamamı bitirdim. Tabii CHP'li milletvekillerine ana başlıklar altında soruları sormuştum.

Aslında CHP'li milletvekillerine sormak istediğim bir hususu geçmişte yine bazı CHP'li yöneticilere sormuştum. CHP'nin kırılmayan kaç oku kaldı. Şüphesiz ki, kırılanlar hayırlı oldu. Kırılmayan okların sivri uçları hala ülkemizin kültür ve inançları bakımından ha bire bir taraflarına batıyor.

Biz hiç kimsenin hata yapmasından asla mutlu olamayız. "Hakkı hak, batılı batıl bilmek" inancımızın gereğidir.

Menfaati esas tutan siyaset canavardır diyor Said Nursi Hazretleri..

Meşhur Fransız yazarı Dr. Alex Carrel: Fransız siyaseti için; Siyaset şarlatanlığa döndü demesi son derece dikkat çekicidir.

Siyaset mutlaka gerekli ve hizmete vesile olur. Tabii kendi yanlışlarına doğru, karşı doğrulara yanlış dememek şartıyla siyaset seviye kazanır. Her partinin artısı ve eksisi mutlaka vardır. Önemli olan doğruda karar kılmaktır.

Bu günde biraz siyasete değinmiş olduk..

Haydi, kalın sağlıcaklau2026