İyi niyetleri yok

31 May 2018 15:58:00

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, "24 Haziran öncesinde Türkiye ekonomisi sanki çok önemli bir sorunla karşı karşıyaymış gibi hava estirilmesi doğru değil. Türkiye olarak uzun zamandır bu ekonomik sorunlar ile boğuşuyoruz. Hal böyleyken bir anda, sanki bu sorunlar bugün ortaya çıkmış gibi bir hava estirilmesi iyi niyetli değil" dedi.

NEŞAT GÜDOĞDU/ANKARA

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye ekonomisinin son dönemine dair değerlendirmelerde bulundu. Özdebir, kredi derecelendirme kuruluşlarından Moodys ve S&P'nin not indirimlerinin yanı sıra raporlarla abartılı kaygılara neden olduğunu dile getirerek, "Küresel riskler bu durum birleştiğinde Türkiye'yi yüksek derecede riskli bir ülke konumuna soktu" diye konuştu.

Yüksek Faiz Bizi Üzüyor

Özdebir, gelişme yolundaki ekonomiler biri olan Türkiye'nin riskli gösterilmeye çalışıldığına değinerek Kredi Derecelendirme kuruluşlarının yayınladıkları raporlardaki değerlendirmelerin objektif yönlerinin sınırlı olduğunun görüldüğünü söyledi ve şöyle devam etti: "24 Haziran öncesinde Türkiye ekonomisi sanki çok önemli bir sorunla karşı karşıyaymış gibi hava estirilmesi doğru değil. Türkiye olarak uzun zamandır bu ekonomik sorunlar ile boğuşuyoruz. Hal böyleyken bir anda, sanki bu sorunlar bugün ortaya çıkmış gibi bir hava estirilmesi iyi niyetli değil. Tüm küresel oyuncular Merkez Bankası'nın çok zorda kalmadıkça faiz yükseltme kozunu oynamayacağını gayet iyi biliyor. Ekonomisi alarm veren Arjantin'den sonra Türkiye'nin, kuru düşürmek için en yüksek reel faizi ödemesi hepimizi üzmektedir."

Enflasyonu düşürmeliyiz

2017 yılında Türkiye, Çin'den sonra özel sektör borçluluğunu en çok artan ikinci ülke konumunda olduğunu hatırlatan Özdebir, 2018 yılında da borçluluk düzeyinde artışın devam ettiğini söyledi. Özdebir, ABD'nin artan tahvil fiyatlarının kredi maliyetleri yükseleceğine vurgu yapan Özdebir şu değerlendirmeleri yaptı: "Bu noktada kredilerin yeniden yapılandırılması ya da vadesinin esnetilmesi imkanı ortaya çıktıkça söz konusu olumsuz tesirler sınırlı kalacaktır. Özellikle döviz cinsinden kredilerin şu dönemde daha uzun vadeye yayılacak şekilde yeniden ele alınması yerinde olacaktır. Pek çok yabancı raporda Türkiye ekonomisinin yumuşak karınlarından biri olarak enflasyon gösterilmektedir. Tüm dünyada faizlerin yükseldiği bir ortamda Türkiye'nin kalıcı bir şekilde faizi aşağı çekebilmesi için enflasyonu yeniden tek hanelere indirmesi gerekmektedir. Ancak son kur artışları ne yazık ki önümüzdeki dönemde maliyet artışı olarak piyasalara yansıyacaktır."

Sanayi'de işler tıkırında

Özdebir, enflasyona kıyasla işsizlikte daha iyi bir durumda olduğumuzu söyleyerek şöyle konuştu:" İşsizlik oranını aşağı çekmeye yönelik çok önemli destekler ve teşvikler uygulamaya kondu, konmaya devam ediyor. Özellikle genç nüfustaki yüzde 19'u bulan işsizlik oranını aşağı çekmeye yönelik adımlar önemlidir. Sanayide 2018 yılının Mayıs ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı %77,9 oldu. Kapasite kullanım oranı, Mayıs ayı itibari ile sanayinin iyi gittiğini bize

söylemektedir. Sanayi üretiminde pozitif ancak yavaşlayan bir performans söz konusudur. Bu veriler ışığında Türkiye sanayisinin ilk 4 ayını değerlendirdiğimizde, enflasyon ve cari açık dışında tüm ekonomik gerçekleşmelerin olumlu. Belirsizlikler ve riskler bizleri ister istemez olumsuz etkilemektedir. Sanayici olarak belirsizlikler azaldığı ölçüde riskli de olsa ticari yaşamın gereğini yerine getirmeye hazırız. Türkiye ekonomisi, söylenenin aksine temelleri sağlam bir ekonomidir, eski Türkiye değildir. Bizlere düşen, üretimin çarklarını çevirmeye devam etmek, bunu yaparken de ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmaktır. Şu dönemde sanayiciler olarak olabildiğince olası riskleri göz önünde bulundurarak faaliyetlerimize devam edeceğiz"

İyi niyetleri yok

Yorum Yazın