İşte Türkiye farkı!
Türkiye, dünyada en çok Suriyeli göçmen barındıran ülke olarak ilk sırada bulunuyor. Ülkemizde halen 5 milyon civarında Suriyeli göçmen bulunuyor. Türkiye devleti ve Türk askeri, göçmenler sınırlarımıza dayandığında, onları sularla, çikolatalarla, ekmeklerle, battaniyelerle karşıladı. Yetmedi onlar için barınma merkezleri kurdu. Yetmedi onlar için sağlık hizmetlerini seferber etti. Yetmedi eğitimleri için okullarını açtı.
35 milyar dolar aktardı
AB’nin yardım sözleri havada kalırken, Türkiye Suriyeli mülteciler için 35 milyar dolarlık kaynak aktarımı yaptı. Şimdi göçmenler için sınır kapıları açılınca, dünya Türkiye’nin ne kadar yardımseverbir ülke olduğunu bir kez daha gördü.
Küçük Sedil’i dövdüler
Bodrum’dan deniz yoluyla Yunanistan’a geçmek isteyen göçmenlere Yunan askerleri engel oluyor. Hücumbotlarla, göçmenlerin bindiği küçük botları devirmeye, onları geri döndürmeye çalışıyorlar. Yunan Sahil Güvenlik ekibince botları batırılmak istenirken sopalarla dövülen 9 yaşındaki Suriyeli Sedil el-Ahmad, yaşadıklarınız anlatırken tir tir titriyordu: “Yunan askerleri bana ve babama sopalarla vurdu. Botumuzu devirmek istediler. O an öleceğiz diye çok korktum” dedi.
Türkiye çok farklıydı
Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan el-Ahmad’ın sözleri son derece dikkat çekiciydi: “Allah'a çok şükür Türk Sahil Güvenlik oradaydı ve bizi kurtardı. Türkiye'de beni tedavi ettiler, yemek getirdiler, çocuklara da süt verdiler. Bütün sıkıntılarımızda yanımızda oldular. Türkiye'ye bize sahip çıktığı için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Mültecileri vurdular
Edirne sınırında ise Yunan askerleri, tampon bölgede bekleyen mültecilerin üzerine gaz bombası attı. Bununla da yetinmeyen Yunan askerleri açtıkları ateş sonucunda iki mülteciyi öldürdü. Onlarca mülteci ise yaralandı. Bu insanlık dışı hareket Avrupa basınında hiç ses getirmedi. Oysa aynı olay bizim ülkemizde olsaydı, Türkiye’yi insanlık suçu işlemekle itham ederlerdi anında.
Malkoç: Hukuk çiğnendi
Edirne’ye giderek yaşananları yerinde görmek isteyen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ise "Yunan kolluk kuvvetlerinin ve sorumlularının göçmenlere karşı davranışlarının uluslararası hukuka uymadığını, aşırı derecede kuvvet kullandıklarını, şiddet kullandıklarını ve insan onurunu, haysiyetini ayaklar altına aldığını gördük" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.