​İstanbul'u kaybetmemek için CHP'nin girdiği haller!

Ne yazık ki Kuzey Irak’ta gerçekleşen saldırıda 12 askerimiz şehit edildi. AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi bu saldırıyla ilgili olarak ortak bir bildiri yayımladı. Bildirinin içeriğinde ise; "Birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır" ifadeleri kullanıldı. Ve bu ortak bildiriye CHP imza atmayarak kendi ayrı bir bildiri yayımladı. Dün akşamdan beri de bu konu tartışılıyor. Öncelikle şunu ifade etmek yerinde olacaktır ki; TBMM tarafından sunulan ve imzalanan bildiri tutanaklara geçer ve arşivlenir. Ayrı bir bildiri yayınlamak bir anlam ifade etmez. Eğer CHP de kınamak istiyorsa mecliste ortak bir bildiri imzalayarak devlet arşivlerinde resmileştirebilirdi. Manipülatif söylemlerle kendilerine haklı gerekçeler bulmaya çalışmak faydasız. CHP’nin bunu iktidarın bildirisi olarak değil, doğrudan milletimizin güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleriyle mücadele etme ilanı olarak ele alması gerekirdi. Üstelik PKK’yı bizzat lanetlemek yerine; ısrarla “hain terör örgütü”nü lanetliyor. Dili varmıyor PKK demeye. Diyebilir mi? Elbette diyemez. Önümüzde yerel seçimler var. İstanbul’u kaybetmemek için oy maksimize etme stratejileri, partiyi DEM Partiyle daha koşullu ancak belirsiz ve tutarsız pozisyonlar almaya itti. CHP o bildiğimiz kurucu değerlerinin etkisini arttıran bir parti olmaktan çoktan çıktı. Baykal dönemindeki ‘‘Milli Devlet’’ esaslı politikaların önceliğini yitirdiği çok oldu.

Peki CHP son zamanlarda, PKK terör örgütüyle ilgili tutumlarını açık ve net şekilde nasıl gösterdi?

• Geçtiğimiz genel seçimlerde aldıkları tutumlarla cumhuriyet değerleriyle sorunlu birçok kişinin meclise girmesine vesile oldu
• Özgür Özel daha genel başkanlığa geldiği ilk gün Demirtaş’a selam gönderdi.
• Türkiye’ye “işgalci” diyen kadının göstere göstere elini öptü.
• Şehit Teğmenin cenazesine katıldığı gün Dem Partiyle ittifak görüşmesi yaptı. Üstelik bu görüşmede kendisine eş genel başkan yakıştırması yapıldı.

CHP’ye tek önerim; Abdullah Öcalan’a “sayın”, “büyük yazar ve düşünür” diyen, meclisimizde terör seviciliği yapan partinin rehinesi olmaktan vazgeçmesi. 6 temel ilkenizi sembol yapmaktan çıkarın artık.