İstanbul''daki barajların dolulukları 10 yılın en düşük seviyelerinde
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 57,85 olarak ölçüldü.
Son 10 yılın verilerine göre, temmuz ayında barajlardaki doluluk oranı en yüksek 2011'de yüzde 78,91 olarak ölçülürken, en düşük seviyeyi de 2014'te yüzde 19,22 ile yaşadı.
İstanbul'un barajlarındaki doluluk oranı yüzde 57,85'le en düşük ikinci seviyede kaldı. Yine son 15 günün verilerine göre, yağış görülmeyen İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 61,34'ten yüzde 57'lere geriledi.
Yüzde 35'i ise Melen ve Yeşilçay'dan karşılanıyor
Barajlardaki doluluk oranı 29 Temmuz tarihi baz alındığında, 2011'de yüzde 78,91, 2012'de yüzde 70,88, 2013'te yüzde 70,29, 2014'te yüzde 19,22, 2015'de yüzde 78,79, 2016'da yüzde 62,71, 2017'de yüzde 71,73, 2018'de yüzde 73,26, 2019'da yüzde 69,01 seviyeleri görüldü.
Su miktarı, 6,2 milyon metreküp kapasiteye sahip Istrancalar'da yüzde 30,83, 162,2 milyon metreküplük Terkos'da yüzde 66,11, 88,7 milyon metreküplük Sazlıdere'de yüzde 23,74, 34,1 milyon metreküplük Alibeyköy'de yüzde 21,73, 148,9 milyon metreküplük Büyükçekmece'de yüzde 32,62, 235,3 milyon metreküplük Ömerli'de yüzde 90,84, 107,5 milyon metreküplük Darlık'ta ise yüzde 88,05 olarak ölçüldü.
Bu kaynaklar dışında İstanbul'un kullandığı suyun yüzde 35'i ise Melen ve Yeşilçay'dan karşılanıyor.
Mevsim normalinin 2 katı yağış
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Deniz Demirhan, Türkiye genelinde yağışlarda çok ciddi bir azalma olmadığını, yağışın ani ve kuvvetli olarak görülmesi nedeniyle son zamanlarda girilen kuraklık sürecinin hissedilmediğini söyledi.
Yağışların aşırı ve şiddetli olarak görülmesinin ortalamayı yükselttiğini dile getiren Demirhan, şöyle konuştu:
"Marmara Bölgesi'nde haziran ayında 79,8 milimetre yağış aldık. Mevsim normali ise 35 milimetre. Yüzde yüzün üzerinde bir artış var. Bu bizim için sevinebileceğimiz bir yağış değil. Bu yağışlar Marmara Bölgesi'nde sellere, su baskınlarına, tarım alanlarında toprak erozyonlarına sebep oldu. Suyu yeterli verimlilikte kullanamadık. Yer altı su kaynaklarımızı destekleyecek şekilde bir suyla karşı karşıya kalamadık. Barajlar belli bir süreliğine doldu. Haziran ayı sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Dolayısıyla buharlaşma fazla oldu. Yağışlar lokal olarak çok yüksek miktarda görülüyor ve ne yazık ki su baskını ve selle kaybediyoruz."
Yine Ege Bölgesi'nde de yağışlarda yüzde 95 oranında artış olduğunu ifade eden Demirhan, bu bölgede de su baskınları ve sel yaşandığını anımsattı.
Şubat ve nisanda yağışta azalma oldu
Demirhan, Marmara Bölgesi'nde yağışlarda uzun yıllar ortalamasına bakıldığında ciddi bir azalma görülmediğini, hatta artış bile yaşandığını belirterek, ancak iklim değişikliğinden dolayı dünyadaki ısınmanın Türkiye'yi de etkilendiğini anlattı.
Yüzde yüzden fazla artış şeklinde lokal olarak görülen bu tarz yağışların önümüzdeki yıllarda da artmasının beklendiğini vurgulayan Demirhan, "Yine Marmara Bölgesi'nde mayıs ayında yağışta yüzde 91.7 oranında artış görüldü ama su baskını ve sel yaşandı. Mart ayında da yüzde 32'lik bir azalma görüldü. İlkbahar aylarının tamamında ise ülke genelinde yağışlarda yüzde 11'lik bir artış oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 51'lik artış yaşandı. Marmara'da şubat ve nisanda da yağışta azalma oldu" dedi.
"Yer altı su kaynaklarımızı destekleyecek miktarda kar örtüsü alamıyoruz"
Dr. Öğretim Üyesi Deniz Demirhan, 2000-2020'ye kadar Marmara Bölgesi'nde 12 yıl boyunca mevsim normallerinin altında yağış alındığını, fakat bazı yıllarda ortalamaların yüzde yüzün üzerinde yağış görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Anlık ve bölgesel olarak aşırı kurak ve aşırı yağışlı dönemler yaşıyoruz. İki dönem arasında gidip geliyoruz. Fazla şehirleşmenin olduğu Marmara Bölgesi'nde bu uç değerleri yaşamaya devam edeceğiz. Genelde sıcaklık arttığı için buharlaşma artıyor ve yağışın faydasını da göremiyoruz. Önümüzdeki dönemlerde yer altı su kaynakları açısından su kıtlığı yaşayabiliriz. Yer altı su kaynaklarımızı destekleyecek miktarda kar örtüsü alamıyoruz. Yağmur asfalt yüzeye yağdığı için toprak emmiyor, su kanalizasyona gidiyor."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.