İsrail'in Kudüs'te inşa ettiği asma köprü "turizm yoluyla işgali perçinliyor"
Uluslararası tepkilere rağmen İsrail güçleri, Silvan beldesi ve Şeyh Cerrah Mahallesi başta olmak üzere işgal altındaki Doğu Kudüs'te yasa dışı yerleşimleri genişletme hedefiyle Filistinlilere ait evleri yıkmaya veya çeşitli gerekçelerle Yahudi yerleşimciler lehine Filistinlileri evlerinden zorla çıkarmaya devam ediyor.
Altyapı imkanlarının yetersiz olduğu, genellikle düşük gelirli Filistinlilerin yaşadığı Silvan beldesine girer girmez, dar ve yokuşlu sokaklarda oyun oynayan Filistinli çocukların yanı sıra silahlarıyla sokakta gezen Yahudi yerleşimcileri görmek mümkün.
İsrail askerleri de bu yerleşimcilerin "güvenliği" için mahallede devriye geziyor.
"Turistik" asma köprü
İsrail yönetiminin yakın zamanda Silvan beldesine bağlı Rubaba Vadisi bölgesinde inşa ettiği asma köprü, her gün binlerce Yahudi yerleşimcinin ziyaret ettiği bir turizm odağı oldu.
Köprünün açılışı, Birleşik Tevrat Yahudiliği partisinden “Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanı” Meir Porush ve İsrail nezdindeki Kudüs Belediye Başkanı Moshe Lion gibi Kudüs’ü Yahudileştirme faaliyetlerine öncülük eden isimlerin katılımıyla yapıldı.
İsrail’in Kudüs Belediyesi’nin açıklamasına göre söz konusu proje, Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanlığı, Turizm Bakanlığı ve Kudüs Belediyesi'nin finansmanıyla hayata geçirildi.
Bakan Porush, asma köprü projesini, “Dünyanın her yerinden turistlerin Kudüs'e gelişini teşvik etmek için hayata geçirdiklerini” kaydetti.
Turizm Bakanı Haim Katz ise bu manzaralı köprüyü, “İsrail vatandaşları ve yurt dışından gelen ziyaretçilerin faydalanması” ve bölgede turizm deneyimini bir üst seviyeye taşımak amacıyla” inşa ettiklerini söyledi.
İsrailli Bakan'ın açıklamasında, bu turistik projenin, Filistinlilerin işgal edilmiş topraklarında inşa edildiği ve Yahudi yerleşimcilerin dışında bölgenin esas sakinleri olan Filistinlilerin de burada yaşadığı gerçeğini tamamen göz ardı etmesi dikkati çekiyor.
AA ekibinin gözlemlerine göre de aileleriyle buraya gelen çoğu dindar Yahudi yerleşimci dışında bu asma köprüyü kullananlar arasında hiçbir Filistinli bölge sakini yer almıyor.
“Üzerimizdeki kuşatmayı daha fazla daraltıyorlar”
Silvan sakinlerinden Kudüs araştırmacısı ve Silvan Topraklarını Savunma Kurulu Üyesi Fahri Ebu Diyab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin bu tür projelerle Kudüs’ün Filistinli kimliğini hedef aldığını söyledi.
İsrail güçlerinin, bölgenin demografisini değiştirme ve Yahudileştirme yöntemlerinden birinin “bu tür izole yerlerde hakimiyet kurmak” olduğunu belirten Diyab, şunları kaydetti:
“Bu yerleşimci proje için onlarca dönüm arazi ele geçirildi. Bu proje ile Kudüs’ün batısından bu tarafa yerleşimcilerin gelişi kolaylaştırıldı. Proje, daha büyük bir teleferik projesinin ilk adımı. Bu, bölgenin dokusunu değiştiren ve daha fazla yerleşimciyi çekerek demografiyi değiştiren, Yahudileştirme ve yerleşimcilik amaçlı bir projedir.”
Diyab, çok sayıda “yerleşimci turistin” bu köprüye ilgi göstermesiyle onları korumak için İsrail işgal güçlerinin de burada daha fazla yoğunlaştığını vurgulayarak, “Bu da evlerimize ve işlerimize giderken buradaki hareketliliğimizi sekteye uğratıyor. Üzerimizdeki kuşatmayı bu şekilde daha fazla daraltıyorlar.” dedi.
Köprünün sadece yerleşimciler tarafından kullanıldığına işaret eden Diyab, bu durumu şöyle açıkladı:
“Burası bir yerleşimci projesi olduğu, işgal güçleri Filistinlilere karşı ırkçı bir ideoloji besledikleri ve topraklarını gasbederek üzerinde bu projeleri kurdukları için burayı yalnızca fanatik ve dindar Yahudiler kullanıyor, Filistinli Arap bölge sakinleri kullanmıyor.”
Yahudi tarihi propagandası
Filistinliler, "Doğu Kudüs'ün, kurulacak Filistin devletinin başkenti olduğu" yönündeki taleplerini sürdürürken, İsrail yönetiminin Yahudileştirme politikaları çerçevesinde Doğu Kudüs'ün Müslüman Arap kimliğini değiştirmeye çalıştığını belirtiyor.
Diyab, asma köprü projesinin, bölgenin genel siluetini değiştirmek ve Yahudi yerleşimci turist gruplarını çekmek için yürütülen turistik projelerin bir devamı olduğuna işaret etti.
Filistinli araştırmacı, “Bölgeye Yahudileri çekmek için 2-3 bin yıl önce burada bir Yahudi medeniyeti olduğunu iddia ediyorlar. Kazılar, tüneller, uydurma mezarlar, Talmudik alanlar gibi bahanelerle yürütülen 66 proje var. Bölgedeki Arap tarihi ve hafızasını silmek için uydurma bir tarih anlatısı kullanılıyor.” diye konuştu.
“İşgal güçlerinin gözü Mescid-i Aksa’ya dikilmiş durumda”
İsrail güçlerinin bugüne kadar çeşitli yollarla Filistinlilere ait 87 evi ele geçirdiği Mescid-i Aksa’nın güneydoğusundaki Silvan’da 60 binden fazla Kudüslü, 3 bin civarında da Yahudi yerleşimci yaşıyor.
İsrail makamları, demografik yapıyı Yahudiler lehine değiştirmek, yerleşimci sayısını artırmak ve Kudüslü Filistinlileri buradan kovmak için Filistinlilere inşaat ruhsatı vermiyor ve ruhsatsız inşa edilen evleri yıkıyor.
Diyab’a göre, Silvan’a bağlı 12 mahallenin 6’sı, 1948’den önce Yahudilerin mülkleri olduğu veya ruhsatsız yapılan evler olduğu gerekçesiyle tamamen yıkılma ve boşaltılma riski altında.
En fazla tehdit altında olan mahalleler ise Mescid-i Aksa’ya en yakın olanlar.
Bu mahallelerin başında, Mescid-i Aksa’ya bitişik konumdaki Vadi el-Hulve Mahallesi, ardından Mescid-i Aksa ve Eski Şehir’i koruyan bir uzantı niteliğindeki El-Bustan Mahallesi ve onun doğusundaki Batn el-Hava Mahallesi geliyor.
“İşgal güçlerinin gözü Mescid-i Aksa’ya dikilmiş durumda.” diye konuşan Diyab, "Bu nedenle Mescid-i Aksa’yı hedef almak için Arap kimliğini ve Mescid-i Aksa’yı savunan bölge sakini Filistinlileri kovmak ve yerleşimcileri buraya nakletmeyi amaçlıyorlar." ifadelerini kullandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.