İsrail Hamas'ı yenemedi
SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım eğer durdurulmazsa ekim ayında bir yılını dolduracak. Bebeklerin, çocukların terör devleti tarafından paramparça edildiği katliamı sadece Batı değil, İslam alemi de izliyor. İsrail’le İran arasındaki gerilim ise tiyatrodan öteye geçmiyor. Öte yandan yaklaşan Amerika seçimleri, adayların İsrail’e destek gösterisine dönmüş durumda. Gazze çerçevesinde Ortadoğu’daki gelişmeleri ve ülkelerin tutumunu Siyasi Analist Dr. Ali Demirdas’la konuştuk.
İRAN HANİYE İÇİN SAVAŞ ÇIKARMAZ
İsmail Haniye’nin Tahran’da şehit edilişinin ardından İran ve İsrail arasında çıkması muhtemel kriz tartışılıyor. Sizce böyle bir çatışma mümkün mü?
İran’ın İsrail’e Hizbullah yoluyla saldıracağı hep konuşuldu. KasımSüleymani öldürüldükten sonra "Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak" dendi. Fakat, İran’ın Amerikan hedeflerine birkaç füze atışı dışında bir şey olmadı.Hatta Trump, İranlı yetkililerin füze atacaklarını kendilerine söylediğini bile itiraf etmişti. Süleymani için Üçüncü Dünya Savaşı çıkarmayan İran'ın, şehit edilen Sünni Haniye için bölgesel bir savaş çıkarmasını beklemek doğru olmaz. Türkiye dahil tüm İslam aleminin Gazze için ciddi adım atmak için İran’a bel bağlamasının hazin olması bir yana, İran’ın İsrail ya da Amerika’yla direkt savaşmamasının birkaç nedeni var.
Bu nedenlerden bahseder misiniz?
Birincisi İran içinde MOSSAD’ın çok güçlü olduğu artık şüphe götürmez bir gerçek. Yönetimin önemli isimleri sokak ortasında suikasta kurban gidiyor, Tahran’ın göbeğinde İranlı siyasiler öldürülüyor. Bunun, içeriden istihbarat sızdırılması olmadan yapılması çok zor. Durum böyle olunca idarede bir paranoya hissi oluşuyor. Bu, bana Amerika’nın Irak’ı işgalinde Irak ordu generallerinin saf değiştirmesini hatırlatıyor. Yani İran’da içerisi sağlam değil.İkinci neden, İran’ın İsrail ya da Amerika'yla savaşa girmesinin İran için bir kazancı yok. İran, kuruluşundan bu yana ideolojik olarak Şii İslam’ı tüm Ortadoğu’ya yaymak ve burada tabiri caizse bir imparatorluk kurmak istiyor.
AMERİKA İRAN NE İSTEDİYSE YAPTI
Son yıllarda bu isteği doğrultusunda mesafe kat etmiş gibi görünüyor. İran’ın sözde düşmanı Amerika da bu konuda Ortadoğu’da önünü açıyor gibi, öyle değil mi?
İronik bir şekilde Amerika, son 40 yılda, İran’ın bu isteğini gerçekleştirdi. Amerika, İran’ın en büyük düşmanı Saddam’ı yok etti ve Irak'ı İran’a hediye etti. Afganistan'da kurulacak bir Sünni Taliban yönetiminin kurulmasını 20 sene engelledi. Suriye'yi bölerek YPG/PKK özerk yapısını kurarak Sünni Türkiye’yle Şii milisler arasına tampon bölge oluşturdu. Yani Amerika İran için daha ne yapsın sorusunu sormadan edemiyor insan. Ayrıca petrolünün büyük kısmını Basra körfezinden alan Çin için patlak verecek bir savaş neticesi petrol akımının durması tam bir facia olur. İran'ı Çin dizginliyor olarak kabul edersek İsrail’i de Amerika dizginliyor.
Ortadoğu’da çıkması muhtemel bir savaş, Amerika’daki seçimlerin bir pazarlık unsuru olarak görülüyor mu?
Başkanlık seçimlerine 3 ay kalmışken Ortadoğu’nun topyekûn savaşa gömülmesi Amerika'nın en son isteyeceği şey. Kamala Harris, savaşta ölecek Amerikan askerlerini Amerikan halkına anlatmakta güçlük çekecek ve başkanlığı Trump'a kaptıracak. Dolayısıyla, İran’la topyekûn bir savaş başlatmama karşılığında Washington, Israil'e Gazze'de kullanması için para ve mühimmat yardımı yapıyor. Bu durum, Lübnan’da ne olacak sorusunun cevabı da olmuş oluyor. Israil'in Lübnan’a girmesi, savaşın bölgeyeyayılması demek. Yani, Amerika’nın isteyeceği son şey.
İSRAİL’E GÖSTERMELİK FÜZE
İran ve İsrail arasında süren gerginlik adeta bir tiyatroyu andırıyor. Gazze’deki soykırım sürerken İran’ın boş tehditleri İsrail’i geri adım attırmıyor. İsrail’in İran’la ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gazze’de çok kan kaybetmiş İsrail’in Lübnan’a yönelmesi hitlerin Rusya seferini hatırlatıyor. Hitler bataklıkta saplanıp kalmış ve sonunda yenilmişti. Netanyahu'nungönlünden gecen Lübnan’a girmek olsa da Israil ordusu generalleri Gazze'de başarılı olamayan ordunun Lübnan’dahiçbaşarılıolamayacağınınfarkında. Fakat, bu demek değil ki İsrail, Lübnaniçlerine ve Hizbullah hedeflerine saldırılarını durduracak. Hizbullah’ın üst düzey yetkilileri suikasta uğramaya devam edecek ve cephanelikleri vurulacak. Buna müteakip ise Hizbullah İsrail’egöstermelik roketler fırlatacak. İran’ınİsrail’e, İsrail’in de İran’abölgedeçıkarlarıgereğiihtiyacıvar. Hizbullah/İran, İsrail ve Amerikabir çeşit zorunlu anlaşmaiçinde.
Siyonizme hizmet etmeyen hiç kimse Amerikan başkanı olamaz. Bu noktada Trump’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Trump’un açıklamalarını Amerikan iç siyasi dinamiklerine göre yorumlamak gerekiyor. İsrail lobisinin istediklerini söylemeyen bir adayın başkan olması zor. Bu, bana1990’larda Türkiye’de askerin istemediği siyasinin iktidar olamamasını hatırlatıyor.Trump’un başkan olması İsrail lobisini Kamala Harris'in başkanolmasından daha çok endişelendiriyor.Son 10 ayda Demokratlar İsrail’in bir dediğini iki etmedi. Her dediği yapıldı. Her ne kadar Trump İsrail lobisine zarf atsa, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanısa da İsrail aleyhine adım atma olasılığı Biden ve Harris’ten daha fazla. Trump'ıdiğerbaşkanadaylarındanayıran unsurlar, bir siyasetçiolmaması ve ne yapacağının tahmin edilememesi. Bu durum İsrail için perde arkasında endişe yaratıyor.
PKK/PYD İSRAİL’İN KURŞUN ASKERİ
Bu endişede Trump’ın başkanlık dönemindeki herhangi bir kararın rolü var mı?
2016-2020 dönemindeİsrail'in yüreğiniağzına getiren bir gelişmeTrump'ın Suriye’den çekilmek istemesiydi. Tüm baskılara rağmen dirense de sonunda pes etti ve Amerika Suriye’de kaldı. Amerika’nın Suriye’den çekilmesi demek İsrail’in kurşun askerleri PKK/PYD’nin yok olması demek. Bu, İsrail için kabul edilemez bir durum. Benim de konuşmafırsatıbulduğumGüneyKarolayna Eyaleti senatörüLindseyGraham, YPG'ninİsrail'in güvenliğiiçin hayati olduğunusöylemiş ve Trump'ıSuriye'den çekilmemesiiçin ikna etmişti.
Amerika ve İsrail Gazze’yi istediği gibi yok ederken İslam dünyası sadece izliyor. Bu tepkisizliğin ardında hangi sebepler yatıyor?
İslam dünyasının Gazze’ye sessiz kalmasının nedenleri İslam aleminin bölük pörçük olması (Hilafetin olmaması) ve İslam ülkelerinin İsrail’e arka çıkan küresel finans düzeninin esiri olmaları. Bankacılık düzeni bir araştırılsa görülecek ki İslam ülkeleri esaret altında. Kimse de bu esarete baş kaldırmaya cesaret edemiyor.Türkiyeözeline bakarsak Rahip Brunson olayında dolar fırlamış, ekonomi yara almıştı. Bir rahip için bunu yapan düzen, Türkiye İsrail’le direkt mücadele etse ne olur düşünmeklazım.Ayrıca, bana göre en önemli unsur Erdoğan’ınkararlıadımlar atabilmesi için içerisinin sağlam olmaması.
İÇERİSİ SAĞLAM OLSA GAZZE’YE GİDERİZ
Türkiye’de İsrail’i destekleyen bir kesim var. Çoğu da soyadı kanunuyla Türk ad soyadı almış başka ırk ve dinlere mensup sözde Türkler. Bunların sesi de gür çıkıyor…
Ülkenin yarısı Erdoğan’ı devirmek isterken Türkiye’nin bir savaşa girmesi nelere yol açarhesap edin. Doğal olarak Erdoğan da temkinli yaklaşıyor. Ben inanıyorum ki içeridesağlam bir blok olsa Erdoğan daha kararlıadımlar atabilirdi. Karabağ Zaferi, Doğu Akdeniz'de ve Libya'da ön almalar, Suriye'ye sınırötesi harekatlar,içerisininkısmensağlamolduğudönemlerde oldu. Ayrıca, BAE, Suud ve Mısır, Müslüman Kardeşler hareketinin yani Hamas’ın yok olmasını istiyor ve İsrail’e aktif destek veriyor. Buna rağmen Hamas’ın ayakta kalması büyük mucize.
Peki tüm dünyanın görmezden geldiği Gazze ne olacak?
Gazze'de 7 Ekim 2023'te başlayanşey Siyonizm'in yıkılışına giden yolun başlangıcıdır. İsrail'in çoluk çocuk demeden Gazze'yi yerle bir etmesi insanlarıaldatmasın. Bu, güçlülüğündeğilzayıflığın alametidir. İsrail'in yenilmezlik algısıbitmiştir. NATO'nun sınırsız mühimmatyardımınarağmenİsrail, Hamas’ıyenememiş, aksine bölge ülkeleri ve Amerika’nın arabulucu olmasını istemekte. Daha da önemlisi, tüm dünyada Siyonizm'e ve İsrail'e karşıbüyük bir nefret gelişmeyebaşladı. Bu, nesillere yayılacak ve giderek büyüyecek.Yani, orta vadede İsrail’i ayakta tutan finansal ve siyasi kuvvetler bu akımlazayıflamayabaşlayacak. Hali hazırdaboykotların ise yaradığıgörülüyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.